Demokrasi ve Cumhuriyet Martavalı

Demokrasi ve Cumhuriyet Martavalı

 

 

(Şayet iktidarda olan demokrasi ise)

Siyasetçiler, (dünya nizamını yönetip değiştiren egemenlerin) memurlarıyken
dünyayı değiştirecek oldukları yalanını halka inandıracak kadar üçkaatçıdırlar
Çünkü
koltuklarına oturduklarında dünyanın siyasetle değiştirilemeyeceğini gördüler!
Hala buna rağmen halkı kandıran yalancıdırlar. ‘Demokrasinin zaferi’ diyerek!

İmanda ölçü, allaha inanmak değil O’nun sende var olduğuna inanmaktır
Böylece dünyayı allaha inananlar değil, ‘kendine inananlar’ yönetir
Yönetmekte ihale ‘kendine inananlara’ verilmiştir. Sünnetullah budur

Avam, ‘kendi dışarısında bir varlığa’ inanırken ‘kendine inanana’ kral denir
Sadece güdülmeye alışmış güdükler demokrattır! Tepe yönetici kraldır

 

 

Hangi Taç Babadan Oğula Geçmiyor CUMHURİYETTE?
Şimdi Artık Sadece Arkeoloji Müzelerinde Sergilenen Şu Aksesuar Mı?


Bu mu babadan oğula geçmiyor? Tapuyla geçmeyen bu arkeolojik taçlar mı!!!
Babadan oğula geçmeyen, arkeolojik müzelerde vitrinlenen aksesuarlar mı!!!

‘Taç babadan oğula geçemez’ diyerek seni kandırdılar. Kandırmadılar mı?
‘Taç babadan oğula geçemez’ diyen ‘para babaları’ neslini çükleriyle suladılar
Parayı, imkanlılığı çükleriyle naklettiler.
Yoo! Geçiyor işte
Taç babadan oğula geçmez diyen demokrat evlat, atadan kalan parayla kral oldu
Babasının Parası, ‘taç babadan oğula geçmez’ diyen demokrat evladı, kral yaptı!
Tacı ‘para’ olan gücün, ‘babadan oğula geçme tapusu’ hala devam etmekte…
İşte “babadan oğula geçen saltanat! Hangi cumhuriyet?!!”
Siyonist hünkarın çağcıl sadrazamlarıyla devletler yönetmesi mi cumhuriyet?

İsyanizim, kendi ailelerinden başka taç kabul etmiyor ki ‘babadan-oğulası’ kalsın!
Doğaya aykırı şu ‘taç yoktur’u, babadan oğula kısmıyla kör yığınlara şiar ettiriyor
Taç varsa tabi ki babadan oğula! Ya NERE? Ama Tatlı Şiarla ‘TAÇ YOKTUR’ Ha?
Yıkıcı, avama cazibe satıyor slogan dükkanından, başında taç, reyonda demokrasi

Adalet yerine eşitlik balonu şişiren..
‘İnsan Hakları’ yerine demokrasi empoze eden krallığa Siyonist Krallık denir
1789 Fransa’sı, bu sahneyi ilk gerçekleştirdikleri maksatlı bir tiyatrodur
Bu planlı tiyatronun Fransa’daki ‘orak-çekiçleri’ tırmıklı-kürekli köylülerdir!
İşte üstünlüklerini! gerçekleştirdiler. Şimdi sen hangi işgal zihninle eşitsin?

Şadırvan’ın Demokrasi-Cumhuriyet makalesi 15’in üzerinde yazıdan oluşuyor
Vakit nakitten, hayat da vakitten değerliyken uzun demeyin mutlaka okuyun
Bu giriş yazısından sonraki diğer yazı linkleri her bölümün altına bırakılmıştır

 


(ÖNCE ŞU GİRİŞ YAZISINI HAFİFE ALMAYALIM! Sonra ispatlarımız bir bir gelecek)
Kafanı Değiştirmedikçe Zihin İşgalindesin. Değiştir Kendini!

Devletçiliği Uygulatmayan Özelleştirme Kıskacında Hangi Cumhuriyet?

Gelişmek, Kafayı Değiştirmek /Şartlanmalarımızdaki Takıntılarımızı Silmektir

Başka İmkanımız Yok. Doğruyu hak etmemizdeki engel, aklımızdaki YAMA’lardır

Siyasal islam, ‘GAVURLUK yapıyor’ diye ben de Cumhuriyeti PUT mu yapmalıyım?
‘Çirkinden ayrılalım’ diye içeriği, kökü ve işletimi ‘plan olan’ şey, ESAS olabilir mi?
Gavurluk ideolojisi siyasal islamı, bir başka gavurluk ideolojisi cumhuriyet yıkamaz

Siyasal islamı gene cumhuriyetin alaşağı edeceğini nereden biliyorsun da
siyasal islam karşısında yapılan mücadeleye bu cumhuriyet adresini veriyorsun?
Belki bu kez siyasal islamı İslam’ın ta kendisi devirecektir, olamaz mı?
O zaman cumhuriyet yeni idi, anlamı-kökeni tam olarak bilinmiyordu
1789 Fransa Darbesini ‘köylüler kılıfıyla Siyonistlerin yaptığı’ bilinmiyordu
Bizdeki cumhuriyetin en haklı gerekçesi, siyasal islamı devirme mecburiyetiydi

O zamanki halk, bu yenide buluşmuştu
Halk, bugün bu cumhuriyetçilere oy vermez
Bugün cumhuriyetçilik mücadelesi veren güdükler, emperyalizmin uşaklarıdır
Siyasal islam mı? Bunlar siyonizmin zaten kölesi
Belki BU KEZ SİYASAL İSLAMI, İSLAM’ın TA KENDİSİ DEVİRECEKTİR, olamaz mı?
sözümün sebebi buralardan tespitle geliyor

Özel Soru, ŞU:
Bugün ‘DEVLETÇİLİĞİN’ altını doldururken şöyle bir tüzükselin /şiarın var mı:
İhtiyacımız olmayan lüx şeyleri, ihtiyacımızmış gibi şartlayan reklamlara YASAK!
Devletçilik’te bugün en ihtiyacımız budur, bu olmalıdır. Bunu hafife alabilir misin?
Bu yalan düzeni ‘cumhuriyetçilik’ sloganıyla değiştirmekten söz edeceğinize
Konuda Devletçilik yasasını düzenleyin, geliştirin, çağı masaya yatırarak yapın da
devrimci miyiz, slogancı mıyız, kopyacı mıyız? Ortaya çıka!..

 

 

Başlangıçtan bu yana bitkiler, hayvanlar, eşyalar da dahil olmak üzere
tüm dünya her iki şekilde de KRALLIKLA yönetildi


Dünya hayatı başladığından bu yana krallar vardı. Bu hep böyle oldu
Zaten kral(lar)dan başkası, toplumları ve çağı yönetemezdi, yönetmedi de!
Yer ve gökyüzünde bunun dışında başka bir yönetim ne oldu, ne de olacak!
Biz galiba, İnsan Haklarıyla Demokrasiyi birbiriyle karıştırıyoruz
Milli irade başka şey, demokrasi başka şey… Toplumun iradesi, Zahirde değildir!
Kişilerin iradesi zahire çıkabilseydi, sende de çıkabilseydi sanata-ilme gerek yoktu

İRADE, Şuur/Gönül boyutunda ölçülürken DEMOKRASİ, zahirdeki sayıları tartar
Böyle seçilen kişi, avamın sayılarına bağlı kalarak, tavizkar bir yönetimle yönetir
Daha doğrusu YÖNETEMEZ! Taviz varsa yönetim yoktur
Ama ki gerçek yönetim izni veren toplumsal irade,
Batın’da yani başka bir boyutta ‘ikna ile’ alınır, Zahir’de tenezzülsüz icra edilir
Fertlerin teker teker iradeleri, sandığa (eşit oranda) birer birer giremez
Demokrasi -siyasetle güden İsyanist Güçlerin insan özelliklerini budayan aygıtıdır

Gerçekçi vatandaşlarla gerçekleri idam eden sürülerin rey şiddeti aynı olabilir mi?
Bu adaletsizliğe hak-eşitlik mi diyorsun? Demokrasi diye bu tezgaha mı diyorsun?

Kudret, iradenin iktidar oluşudur. İrade, iknanın sonucudur
Kanunda tenezzülsüzlük vardır, hukukta ikna!
Kolluk, gücünü hakim olan hukuktan alır (almalıdır) Eylemini varlık olan adaletten
Kanun ve hukuk kolay kolay yan yana gelemez. Gelirse adalet meydana gelir
İkna ve tenezzülsüzlük, aynı boyutta bulunamaz. Bulunursa TAVİZ devreye girer
Yönetimde taviz ve belirsizlik, fertlere muamelede standartsızlık, farklılık olamaz
İkna GÖNÜLLEREDİR. Kılıç KELLELEREDİR. Biri ‘bilinç düzeni’ biri ‘kafa düzeni’
Sonuç mu? Sonuç şu: İrade Batında ölçülür, zahire tatbik olur
ESAS, Batın’dan ayrı hareket eden bir zahirden ölçülemez

 

Doğada hiçbir yönetici, yönetmek istediği toplumdan, yönetme izni almaz


Çoban, çobanlığını sayılardan istemez! Kral, tacını sayılardan istemez!

Demokrasi bir sera tipi yönetim! Doğada filizlenemez bir sera tohum!

Doğada hiçbir yönetici, yönetmek istediği toplumdan, yönetme izni almaz
Bu izni, avamdan almayı düşünmez bile! Hiç almamıştır da!
Hiçbir krala, durduk yere “bizi sen yönet” denmemiştir. Eğer ki denilmişse
zaten önü kesilemez bir kralın ilk yasası o an işliyor, sonuç alındı demektir
Çoban, çobanlığını sayılardan istemez! Kral, tacını sayılardan istemez!
Demokrasi bir sera tipi yönetim! Doğada filizlenemez bir sera tohum!

Doğrusu ve hali hazırda işleyen gerçeğin icabı, kral gelir yumruğunu kaldırır:
‘İster seve seve, ister tepe tepe razı olun. Kral benim ve sizi yönetecem!’ der
Buna karşılık ahaliden biri de aynı sözü ‘kulakça duyulur bir sesle’ söylerse
savaş başlamıştır!

Savaşta donanımlar konuşur
Kimin adalet ve hak anlayışından nasıl bir hukuk doğmuşsa
tarafların savaş meydanında sergiledikleri de budur

Bu içsel donanımlar merhamet, müşfiklik, güç, barış adına ikna ya da zulüm,
ihtiras, sömürü vb. birçok duygu ya da zaaflardan örülü ‘krallık savaşıdır’

 

Gerçekte dünyayı krallar yönetir
Yer ve gökyüzünde bunun dışında bir yönetim ne olmuş, ne de olacak!


Doğa’nın bir yerdeki bağıntısı, bütün insicamı açıklar
Hayattan kopuk bir tespit, tüm mantık zincirini hayatın dışına atar!
Duymanız gerekeni muhakkak bir gün biri size söyler
Çünkü Sanat sana ‘duyman gerekeni’ söyler, asıl açlık noktana seslenir
Yapını bul, öz-yapını..! Bul ki DEVLET görsün şu alem!

 

 

Dünya nizamlarını, felsefeyi de yöneten FİKİR ya da ideolojik güçler yönetir


Dünyada yönetimler, Fikir Disiplinlerinin siyaseti belirlediği dönemlerde

insanlığa medeniyetler, hürriyetler tesis edebilmiştir
Fikre itibar etmeden ‘siyasetin ideolojisini’ esas gören erk dönemlerinde ise
insanlık, bu kendi medeniyetini çöküşlere götürmüştür
Tarihte bunun aksini kimse gösteremez!
Siyaset, fikrin aygıtıdır. Fikir, siyasetin kullandığı aygıt değildir
Siyaset, fikri-imanı olana hak, olmayana makam-mevki, menfaat aracı…
Siyaseti Fikir hareketine yeğleyen siyaset tabanının da para ve makamdır hedefi
Siyaseti burada niçin mi andık? Şunun için:
Siyonist ideoloji, kendi krallığını ‘Evrensel Beyanname’ adı altında,
Demokrasi-Cumhuriyet kelimeleriyle gizli yürütmektedir BİR SİYASETLE… 

 

 

Demokrasi Ha!? Cumhuriyet Ha!

Halka rağmen, İnsan Haklarına rağmen demokrasi ha!?

 
Hayatın gerçeğine, milletin haklarına rağmen balonlanan demokrasi!
İnsanlığı yolundan etmesine rağmen demokrasi ha!?

Kaybolmuş sürüleri demokrasiyle güden isyanizmin bariz oyununa rağmen!
Yolunu yitirmiş insanlığın aklına demokrasi koyan tilkilerin zulmüne rağmen
İnsanlığın-adaletin, çağdaşlığın-ilericiliğin ayaklar altına alınmasına rağmen
mürtecilerin (gelişmiş modernizim adı ile) irtica demokrasisi ha!?
Bariz oyuna rağmen şu körlerin hala hesaba çekemedikleri demokrasi!
Aklı noksanların, aklı evvellerin, akıl tartısı bozulmuşların demokrasisi!
Bunca pisliğin kaynağı, referans malzemesi…
İsyanist egemenin ‘cumhuriyet’ dedirterek yığınları güttüğü çağdaşlık!
Kurnazların, şu aklını iğdiş ettiklerinin düşlerine bıraktıkları zihin işgali hatta
aklı iğdiş edilmişlerin çenelerine konulmuş her türlü müktesebat hatta
MUKEDDESAT! Kısaca, ağızlarına sçılmışların emzik gibi emdikleri her şey!
Aklı iğdiş edilmişlerin önlerine konulmuş, şeytanların yönettiği dinler…
Aklı YAMAnmışların DinAyet şebekeleri! Zaten olmaz-olamaz demokrasi!
Sözlerime hayır mı diyorsun? Öyleyse oku!


Kim kimin demokrasisine kızıyorsa kendi demokrasisiyle kızıyor!

 

Kim kimin tarihine sövüyorsa kendi tarihiyle sövüyor
Kim kimin dinine sövüyorsa kendi diniyle sövüyor?
Kim kimin islamına sövüyorsa kendi islamıyla sövüyor! (buraya dikkat!)
Kim kimin hukukuna, adaletine ötüyorsa kendi hukuku-adaletiyle ötüyor
Kim kimin malını-canını-vaktini çalıyorsa kendi kabiliyetiyle ruhsatlıyor
Kim kızıyorsa tüm lafların toplamından bir joker yapıp demokrasiyle kızıyor

O zaman Hak ne? HAKK ne? Doğru soru: “Sen Kimsin?”

 


[Aşağıdaki bölüm, bir derinliği soyutlayacağından

bir sonraki diğer başlığa kadar (vakit yetiremeyenlerce) atlanabilir]

Sana ‘KİM OLDUĞUNU’ kim söyler? Bu söyleyen, kulak zarına mı söyler?

 
Ben kimim’ sorusu nerede sorulur? Helada sorulur mu? Sorulmaz!
Silahla tehdit ettiğine ‘ben kimim’ sorsan olur mu hiç, o söylese olur mu hiç?
Yalabıklık yaptıkların sana kim olduğunu nasıl söylesin? İneğini ürkütür mü?
Ailen sana kim olduğunu nasıl söylesin? Eşeklerini ürkütürler mi?
Bakkalın-manavın sana doğruyu söyler mi? Sağdıkları azalsın ister mi?
Sen sana nasıl söylersin? Nerene sorduğundan haberin nasıl olsun?
Bi defa ‘aslında ne sorduğundan’ haberin var mı? Bilincinde misin?
Sana gerçeği kim söyler? Allah bile söylemez! Gör ki ciddiyetinde misin?
Söylerse Allah söyler! Peki de KİMİNLE SÖYLER’ Kimiyle söyler?
Ona da kim olduğunu öğretmiş olması gerekir ki yanlış söylemeye korka!
Senin (böyle birin olacak ki) sana onunla söyleye! Değil mi?
Senin böyle birin var mı? Her şeyin var da ‘böyle birin’ yok mu, ister misin ki?
İnsan başka ne isteye? Acaba neyi nerede arıyor? Arıyor mu ki bi defa!
Bulduğunun zannıyla ‘hayallerde-beklentilerde’ mi yaşıyor?
Hayal olmayan, ‘iltimas yapmayan böyle birini’ nesinden tanıyacak?
Bunun ölçülerini biliyor mu ki? Bilmiyor! Ölçüyü bilse zaten kendini bilecekti
Her ölçüyü ‘ilka ettiği şu kalp şeysi’, zaten kurtulmak istediği o aklı değil mi?
 

 

Peki, kendini bilmiyor da

(katılsa da katılmasa da) sözlerimize hayır diyen kim? Kendinin nesi olur?
Hayırından-Evetinden ne şuurda emindir? Evete hayır demiş olmasın sakın!
Şayet (gerçeğe HAYIR) demiş olmasından ne kadar korkar?
Hiç gerçek korkuyu tattı mı? En büyük korku’nun üzerine gitti mi?
Canını BİR’i için verdi mi? Ölmeden önce ölenlerden oldu mu?
Bunları yaşamayan kendini bilmez, sözlerimizi de anlamaz!
Keşke anlamamakla kalsalar! Bunlar “Allah’a bile din tebliğ eder!”

Sadece iki çukur var! Birbirlerini reddeden ben’ler, bu çukurları doldurur
‘Bu benlerin’ ikisini de reddeden kendi çukurunda yaşar! (buna dikkat!)
Kişi, bu benlerin ikisine de anlayış gösterecek kadar konuyu kavrarsa
o zaman kendi çukurunu da tamamlar. Böylece bu insan, 3 çukuru gezmiştir

Sen şimdi bu 3 çukurlu vatandaşa, ‘3 çukur gezmiş birine’ ne anlatabilirsin?
Ey allahına din tebliğ eden ‘şarampol yapı!’ Bize ahkamın geçer mi?
Otur düşün sözlerimizi. Bir tane Arapça gramer olmadan neyin mealindeyiz?
Hayat Bilgisinin ne demek olduğunu Arapçasız anlatanı nereye koydun?
Arapçasız dinlemeyeni biz bir yerlere koyduk ki
oralarda gezinmekten bıkmadı mı? Aklı nerelerde geziyor?

(Baktım ki yazı uzamaya gidecek, uzatmayalım
Demokrasi konusunu burada cumhuriyetle ilişiği kadarıyla geçelim
Demokrasi bahsini daha uygun bir zamana bırakalım. Fakat
cumhuriyet kelimesiyle şartlı düşünenlere kısa özetlerle yazıyı bitirelim)

 

 

SALTANAT BABADAN OĞULA GEÇMEZMİŞ!??

‘Saltanat babadan oğula geçmemelidir’le aldatan cumhuriyetlerde şu oldu:

 

1789 Siyonist Krallığında ‘kapitalist hünkarın modern sadrazamları’ oldu!
Devlet başkanları, modern sadrazamlar olup bunlar,
isyanist kraliyetin ayar vererek tasmalayıp yönettiği vitrinlerden mütevellitti
Kaidelerin yol açtığı işgalin meyvesiyle tüm devletlerde siyasetin tepesine
kapitalizim konarak’ devlette liyakata bağlı işler babadan oğula miras kaldı!
Siyasetler işledikçe para, siyasinin üzerine çıkarak ideoloji, fikri yenmiş oldu
Taç babadan oğula geçmez diyen demokrat evlat, atadan kalan parayla kral oldu
Babasının Parası, ‘taç babadan oğula geçmez’ diyen demokrat evladı, kral yaptı!

Buna ‘paraya yaslı gücün yani paranın ideolojisi’ derler. Kısaca kapitalizim!
Hangi Taç Babadan Oğula geçmiyor? Şu Aksesuar Mı?!

Tacı ‘para’ olan gücün ‘nesilden nesile geçme tapusu’ hala devam etmekte…
İşte bugün gene “babadan oğula geçen saltanat! Hangi cumhuriyet?!!”

 

Siyonist hünkarın çağcıl sadrazamlarıyla devletler yönetmesi mi cumhuriyet!

 

Sürekli refah içinde yaşayan kesimlerin,
burjuva kültürünün nimetlerinden hep yararlanması,
iktidara geçen ailelerin bu imkanlılardan seçilmesi nedeniyle
para ve parayla sağlanan krallığın babadan oğula mirası engellenmiş olmadı
Genel kültür edinme olsun, fırsatlardan istifade olsun, tahsil imkanı olsun,
tahsilden sonra önemli kademelere yerleştirilmeler olsun, sanat-bilim olsun,
‘devlet erkinde sürekli bu imkanlılar’
veya bu burjuvaziye zımmen bağlı komprador kişiler bulunarak
hiyerarşide ‘müstekbir düzen’ süregiderken
torpil-para-pul-sanat-bilim ve liyakatlı işler sermaye tarafından yönetilerek
(iktidarlar babadan oğula geçmiyor görünse de)
Sadece kendi içlerinde yer değiştiren aslen varlığı değişmez mutat iktidarın,
paraya yaslı şekli değişmez hep aynı iktidarın
‘babadan oğula geçme kanunu’ hala devam etmektedir

İşte babadan oğula geçen saltanat! Hangi cumhuriyet?!!”
Siyonist hünkarın, sadrazamları eli ile devletler yönetmesi mi cumhuriyet?!

Tüm cumhuriyetlerin icabı ‘kalkış noktası’ ve sonuç şartlarına baktığımızda
görünen kesin gerçek şudur ki artık krallıkların salt el değiştirdiğini değil
bir zamanlar babadan oğula geçen tahtların,
1789’da artık paradan zulme bir saltanata geçerek krallığın devam ettiğini
ve parayı elinde tutan 17 ailenin İsyanizim adındaki dinlerini,
tüm dünya bilim ve erk kürsülerinde cumhuriyetler olarak inşa ettiklerini ve
bugün İslam’dan anladığımız şu mevcutla da
bu isyanist din kraliyetinin gücüne güç yetirmenin söz konusu olmadığını
aradan 400 yıl geçmesine rağmen bugün yığınların hala uyuduğunu
söyleyebiliriz çok maalesef!

 

İşte ilk cumhuriyet! “1789 tarikatınca” Lui Krallığını alaşağ eden bir şantiye!


Bu tarihten sonra bir bir yıkılan HANEDANLIKLAR!..
Artık bir şantiyeden kurulan devletler çağı!
Kabil Hanedanlığının kuruluşu!.. İsyanizim ve onun Demokratist Krallığı…
Bundan sonra kurulan tüm dünya devletlerinin ağababası firma! Şirket!..
Ve kendilerinin bu Birleşik Dünya Şirketini,
DEMOKRASİ SALYASI altında tıkır-tıkır yürüten BEYNELMİLELCİLER!
Onyediseksendokuzculuktan ‘beyanname kapmış’ evrensel insaniyet!
Eşitlik Kardeşlik Hürriyet! Tüm Kuva-i milliyeleri oyuna getiren cumhuriyet

İnsan Hakları ve Evrensel Hukuk devlet soketlerinden ‘makyaj adalet’
İnsan ve millet kuvvetini parçalayan kuvvetçiklerin ‘truva atı cumhuriyet’
LUİ’lere yapılan 1789 Fransa darbesiyle artık dünyada el değiştiren krallık,
(eşitlik-kardeşlik-hürriyet sloganlı Siyonist Krallığın gizli tarikatınca)
tüm dünyayı nüfuzuna çektiği ‘şu beynelmilelcilik’, bir DİN DEĞİL MİDİR?
Hangi cumhuriyet? Ne laikliği?
Kahrolsun (özgürlük macununda tapılan yıkıcı siyasetin) tapılan demokrasisi

1789 hareketi, bir evvelki krallık nizamına karşı yeni bir krallık nizamıdır
Güya Fransa köylüleri eli ile mevcut krallıkları güya KALDIRMIŞ izlenimiyle
“yığınları kandıran günümüz reel siyonist krallığın, (kısa bir süreç içinde)
geri kalan tüm devletlere cumhuriyetler-demokrasiler atayarak
bu gazlarla AMA KENDİSİNE ‘modern sadrazamlar’ tesis etmek,
bu kayyumlarıyla insanlık beynini iğdiş edip gerçeği artık hatırlanamaz kılıp
bu demokrasi-cumhuriyet mavallarıyla devletleri kendisine köleleştirmiştir!

Adalet yerine eşitlik balonu şişiren..
‘İnsan Hakları’ yerine demokrasi empoze eden krallığa Siyonist Krallık denir
1789 Fransa’sı, bu sahneyi ilk gerçekleştirdikleri maksatlı bir tiyatrodur
Bu planlı tiyatronun Fransa’daki ‘orak-çekiçleri’ tırmıklı-kürekli köylülerdir!
İşte üstünlüklerini! gerçekleştirdiler. Şimdi sen hangi işgal zihninle eşitsin?

 

Egemenlik halkındır/milletindir’ ne demek? Tabi ki kuş beyinli şöyle anlar:
“Artık saraydaki kral değil, hanedanlık değil, yönetime halk el koyar!”

 

Hayır! Bu sözün manası bu değil! Kendi sözlerinin manası aynen şudur:
“Artık kral, saraydan değil, halktan çıkacaktır!!? Egemenlik, bundan böyle
halk içinden çıkan sade vatandaşın, yönetime el koyabilmesi krallığıdır”
HANGİ SADE VATANDAŞ?!! 1789 Fransız Köylüsü sade vatandaşı mı?!!

Krallar, artık Luilerden, Mançurya prenslerinden, Osmanlı hanedanından,
Japon saraylarındaki, Avusturya imparatorluğundaki krallardan seçilmeyip
sarayların asalet silsilesi bitirilip
“halktan olan birinin! kral olabilmesiyle kurulan egemenliktir!!!”
(Way be! Şu zokanın güzelliğine bakar mısınız?)
Halktan olan birinin kral olabilmesiyle kurulan egemenlik!??
Peki, BU ASPARAGAS YOLU kim açtı? Halk kendisi mi açtı?
% 90’ı avam olan halk, bu yolu nasıl açabilir ki?
1789 Fransa cuntasıyla “halk planlı” birileri açmış olmasın sakın?
Bu birileri, Fransız köylüleri ve avam sürüsünü öne itip
kendi ‘siyonist krallıklarını’ ilan eden şu demokrasi dayatıcıları olmasın..?
Vitrin kuklalarıyla demokrasiyi marşlayıp gizli krallıklarını haydıyor olmasın!

 

 

Şirketlerin devletleri yönetmesine kapitalizim diyoruz


Çağımızda devletleri şirketler, şirketleri de sermayeler yönetir maalesef
Sermeyenin devletler yönetmesi olan kapitalizmde vatandaşın adı müşteridir
Paranın demokrasileri yönetmesine kadar varır bu hiyerarşik ceberrüt

Sonunda paranın yönettiği demokrasiler, HUKUK yönetir!
Hak, parasız bırakıldığından ADALET bir zırvadan ibarettir maalesef
Paranın, devletten gayri kişilerin elinde büyümeye geçmesi olan kapitalizim,

adaletin de mafyaların eline geçmesini nasıl engeller? Biri bunu açıklasın!

 

Para, Cumhuriyetli Devletler İnşa Etti


Kapitalizmi de Komünizmi de kuran aynı el, cumhuriyetleri başlatan Siyonizimdir
Demokrasi sadece para tarafından yönetilir. Demokrasi balonu,
Cumhuriyetleri ‘Siyonizmin kurduğu hakikatini’ örtme maksatlı bir kelimedir
PARA’nın yönettiği şey, her ne şey olursa olsun bir insanlık olabilir mi?
İNSANCA olabilir mi?
PARA’nın yönettiği her şey, YANILSAMALARIN ŞİŞİRDİĞİ Balondur
Çünkü parayla yönetenler, insanlara /toplumlara (olmadık ihtiyaçlar) dayatır
İhtiyacımız olmayan lüxleri, ihtiyacımızmış gibi reklamlarla bize şartlar
Yersiz alış-veriş listeleri, bunlar için ortamlar ve de işleyiş düzenleri yaratır
İnsan, ihtiyaca göre istek ve SAFİ PAYLAŞIM düzeni kurar
İsyan, paylaşım furyasıyla tetiklediği GAYRİ İHTİYAÇLAR” üretir!
Başka da zulme gerek kalmaz

     (*) Devrim hedefli olmadığımızı reklamlara tutsaklığımızdan da anlayabiliriz

PARA’nın cumhuriyetler ve demokrasiler dayatmasıyla yönettiği HUKUK,
egemenlerin hukukudur. Demokrasi diye bir şey YOKTUR!
Ne zamandan beri egemenlerin hukuku, vatandaşın evrensel hukukudur?
Böylesi hukuk, böylesi demokrasi, nasıl olabilir de PARA’yı yönetebilir?
Siyaset parayı yönetemez. PARA, siyaseti, siyasi kuruluşları, partileri yönetir
Nihayetinde siyasi partilerin hiçbiri bir insanlık hareketi oluşturamazlar
İşte kapitalizim budur* Egemen şirketlerin devletidir. Asıl milletinin devleti değildir
Egemenlerin hukukudur, egemen siyonizmin demokrasisidir. Ne kadar aptalsın!
Kapitalizmde din olmaz, bayrak olmaz, ezan-vatan olmaz, sanat-bilim olmaz
Sağlık olmaz. Bunlar, halka ‘var’ zannettirilir! Bunlar bir örtme değil mi?

     (*) Kapitalizim hakkında daha geniş açıklama ve bilgi: KAPİTALİZİM Nedir? 

 

 


Avamın en cahili bile ‘AYDIN TİP’ arıyor sözde. Nidecekse aydını?


Kendi mevcut doğrularını okşayıcı bulduğu tipe ‘AYDIN’ diyor!
Aydın hiç demokrat olur mu? Korsan nefsleri okşar mı? Avamdan bekler mi?
Senden onay almayı beklenti ve heves edinmiş tip, AYDIN olabilir mi?
Doğruyu ilan eder, yürür geçer
Anlayan anlar, anlamayan idrak patinajlarında gargara yapsın

Avam, ‘kendi dışarısında bir varlığa’ inanırken ‘kendine inanana’ kral denir
Sadece güdülmeye alışmış güdükler demokrattır! Tepe yönetici kraldır

Kral, yıkıcı kral Nemrut da olsa yapıcı kral Muhammed de olsa,
yer ve gökyüzünde bunun dışında başka bir yönetim ne oldu, ne de olacak!
Zaten halihazırda olan idare de budur. Görene, anlayana…

DİN, Kainata Kral Olmanın Haritasıdır. Yalnızca kuvveden fiile çıkan imanla
ve ilkin batında gerçekleştirilmesi ön şart olan şu mecburiyetin olan imanla
İşte Din, böylesi imanın haritasıdır. Emir ve yasaklar bunun için…
Şeytanlık dini de olsa ‘haritasındaki disiplinler’ bu krallık içindir

Ha sen Allah’ı yer ve gökyüzüne kral yapmışsın ha o seni kral atamış fark ne?

‘Din Allah’ın oluncaya kadar savaşın’ ayeti ne demek? Beni kral yap demek!
Ne dedi DURU? “Benim şahsiyetimin zerresi kainatın topuna bedeldir*”
Bizler yeryüzünün nemrut krallarını başımıza gönlümüze put tayin etmedik
Bu krallıklarının gökyüzündeki silsilesine baktık, bir temel göremedik. YOK!
Yok olana iman ve itibar etmedik
‘Tevhide inanıyorum’ diyor, peki siyasal liderleri şeyh edinen partçılık da ne?

“İmanda ölçü, allaha inanmak değil O’nun sende var olduğuna inanmaktır
Böylece dünyayı allaha inananlar değil, ‘kendine inananlar’ yönetir” dedik
Yönetmekte ihale ‘kendine inananlara’ verilmiştir. Sünnetullah budur dedik
Allah Rasulü, kendine inananların en ilki ve en sonuydu
Muhammedilerine bu düsturu miras bırakmıştır
Günümüz müşriklerine de şu kaderi kendilerine bela olarak verdi:
Cahil Mekkelilerin ‘allaha inanç’ biçimini…
(‘Kendine İnanmak’ konusu, MUTLAK YÖNLENİŞ olduğundan unutturulmuştur
bknz. bunun icabına yönelik temel ayrıntılar)

 

Seçmen sandığını,
kendilerine Alaaddin’in Lambası edecek kadar hayalleri bile işgalde olanlara

 

Kralları kutulara bıraktığı kağıt parçası reylerle değiştirebileceğini zanneden
sadece Siyonist Krallığın muhtarlıkları olan devletlerinin azalarını değiştirir

Sen! Yönetim krallığını bir kağıt parçasıyla değiştirebileceğini mi sanıyorsun?
Senin için ne kadar kolay, yorulmasız-zahmetsiz bir insanlık işidir, değil mi?!!
Kölelerin işine geliyor böylesini sorumluluk edinmek! Köle Değiliz’lik adına!
Krallar, böylesi bir duvar kurdu 1789’da
Özgürlük savaşı verecek her insanı durdurmak, amacını iğdiş etmek adına!
Köleleşmiş ey insanoğlu! Sen de az ye de kral ol! Ne o zor mu geldi!?!!
Evet, imanını kuvveden fiile çıkarıp da kolektif devrim başlatmak zor aşama
Kabul edelim ki bu gerçekleşmeden dindarlık diye bir şey yoktur!
İbadet diye de bir şey yoktur. Din, özgürlük içinse.. özgürlük dini ise
tüm ibadetler bunun içinse ki bunun ancak böyle olduğu anlayana ise
zulüm krallığına karşılık adalet krallığı ise krala karşılık krallık ise
hürriyetin ne kadar kolay olmadığını bilmemizin örtülmesidir reymenlik!
örtülmesidir demokratlık!
Zulüm, insanın amacında durduruluşudur, dedik. İşte bunun için dedik
Demokrasiyle iğdiş edilen demokrat beyin, çağın pis krallığını görmedikçe
halifede Amaç Nedir’i görmedikçe bu sorumluluğu almadıkça
ki kendini tanımadıkça, tanıyanlar çoğalmadıkça
müstahak olduğumuz uykunun demokrasi ninnisiyle işgaldeyiz

Emek ve zeka karşılığı olan hak ettiğimiz paramız, yarınlarımızla işgaldeyse
bunu zaten kabul ediyorsak peki o halde zihnimizin işgalde olduğunu
niçin ısrarla kabul etmiyoruz da “ben özgür düşünüyorum” diye efelikteyiz?
Ceplerimizin işgali, beynimizin iğdiş edilmesiyle gerçekleşir. Kural bu!
Şadırvan da zihin işgallerini ve bunlarla mücadeleyi açıklıyor, okuyor musun?
Zulmün mimarları, bilim adıyla üniversitelerin ağababası Columbia’yı kurdu
Bu Columbia Şadırvan yazılarına cevap veremiyor, Harvard, Yale vs. dahil…
Bilim, hukuk, sanat, siyaset, eşitlik, laiklik vs. en iğdiş ettikleri sahaları yazdı
İleri sürdükleri bilim, insanlık gerçekleri olan iddialarımızı cevaplayamıyor

Avam, ‘kendi dışarısında bir varlığa’ inanırken ‘kendine inanana’ kral denir
Sadece güdülmeye alışmış güdükler demokrattır! Tepe yönetici kraldır

Devrimi politikacılardan uman demokrat budalalar, yıkıcıların kölesidirler
Bunlardan ekmek beklemek ha? Yaşasın hürriyet!
Kahrolsun (özgürlük macununda tapılan yıkıcı siyasetin) tapılan demokrasisi

Demokrasinin köleleri, insanlık hakkında en son konuşacak kimselerdir
Bizse insanlığa en son sözü söyleyen ve söyleyecek bir metodun ehliyiz
Arada 180 derece var

Dininin ne olup olmadığı, gönlüne koydukların, gönlünden çıkardıklarındır
Dinini heveslerin ve korkuların belirler. Elhamdülillah talimlerin değil…
DİN, dinin ne sorusunun cevabı değildir. Din, kainata kral olmanın haritasıdır
Gerçekte dünyayı krallar yönetir
Yer ve gökyüzünde bunun dışında başka bir yönetim ne oldu, ne de olacak!
Zaten halihazırda olan idare de budur. Görene, anlayana…
Senin fikrini değiştirmezsem bana yuh olsun
Gözlerin kalbinin aynası değilse sana yuh olsun

 

 

Zokası ‘hürriyet-eşitlik-kardeşlik’ sloganlı İSYANİST KRALİYETİN,
demokrasiye inandırdığı köleler toplumunda algı hengamesi…

 

Bu (1789 hareketi dediğimiz) ‘onyediseksendokuz tarikatı’,
arzda tüm hanedanlık ve krallıkları, tarih sahnesinden ekarte edip
kendine alternatif krallık tanımayan günümüz İSYANİST KRALLIĞInın
(güya Fransa köylülerinden) kurduğu ilk IŞİD ordusu ve operaSYONuydu
Algılara çakılan şu ‘höşmerim evrensel beyanname’ ve
‘hürriyet-eşitlik-kardeşlik’ üzerinden estirilen heves rüzgarları,
büyük istilanın sloganıydı maalesef!
Bu yeryüzü kuşatması ve tılsım,
‘onyediseksendokuz tarikatı’ üzerinden gerçekleştirilmişti
Onyediseksendokuz Fransa IŞİTçiliği ile başlatılan
‘ekmek yoksa o halde pasta yenilsin’ motifi üzerine kurulmuş
şu İsyanist Evrensel Beyanname mavalıyla,
“artık ben de kralla eşitim” dolmasıyla çükülmüş bir zihin,
tüm ölçülerini emperyalizmin tesis ettiği alışkanlıklarından türetir
Bu kimse ‘düşünüyorum’ der. Değerleriyle de zulmü besler: Devrimciyiz??!
Ne güdük bi devrimcilik…
Ne fahişe dozda bir hürriyet! Kan çanağını görmeyen kardeşlik!
Değiştir Kendini! Yarının Aydınları, bugünün demokratlarıyla dalga geçecek!

15’in üzerinde yazılardan oluşan Şadırvan’ın ‘Demokrasi ve Cumhuriyet’ makalesinin giriş bölümü’ burada bitti

Siyon Liderlerinin Protokolleri’ Kitabında KENDİLERİ ŞUNU DİYOR başlığında makale devam ediyor
 

/Okyanusta Şadırvan. 2010-2012

_______________________________________________________

İlgili Yazılar
 
Demokrasi ve Cumhuriyet Martavalı (Giriş)
    
Siyon Liderlerinin Protokolleri’ Kitabında KENDİLERİ ŞUNU DİYOR
    
Tüm Zamanlarda Krallar, Kralların da Mutlaka Danışma Meclisleri Vardı
    
Egemenliğin Halkta Olduğunu Kim İddia Edebilir? Devlet Şahsa Münhasırdır
    
ŞİMDİ SÖYLE BAKALIM, KİM ÇAĞDAŞ? Kim Bilinçli?
    
Cahilin Kafasında ‘Baş’ Yok, Başkanlık Hakkında Konuşur!
     
DEMOKRASİ BİR MAVAL
Diktatörlük Başka Şey.. Krallık Başka Şey…
     DEMOKRASİ, Hayatın Doğasında Yoktur. GÖSTERİLEMEZ!

     DEMOKRASİ MAVALI – İnisiyatifler
     DEMOKRASİ MAVALI – Erdemli Sözü Olan Varsa Söylesin!
 
LAİKLİK: İsyanist BİLİM’in Kendiyle Yüzleşmeyen Martavalı
     LAİKLİK (2) Hangi TIP, Hangi BİLİM?
    
LAİKLİK (3) Dinle Bilim Ayrı Şeyler Midir?
     LAİKLİK (4) Biliminizin BİLİM Olduğunu İspatlayın!
 
GAZZE /Bu Savaşı Laikler Durduracak!
ABD, Siyonizmin Güttüğü İsrail’in Müstemlekesidir

Muhammed, Dünyanın En Temel İhtiyacı İçin Savaştı: DİN!
İSLAM iş BİRLİĞİ Teşkilatı PİŞKİNLERİNE!
Yayın Dünyasında Amaç Ettiğim NEYDİ? ŞARTLANMALAR!
Efendi Krallarından Korkup ona-buna Racon Kesen Zübük Demokratlar ACİZ
FİLİSTİN’E SALDIRAN VE ZULMEDEN Kimdir?
İslam Alemi, Bir KELİME… Ümmet, Bir LAF
Sabetay Sevi Hakkında Hiç Bilinmeyen

HAMAS, Elde Edeceği Sonucu Elde Etmiş’miş, Peh!
Altta Kalanın Canı Çıksın
Devlet Görevine ‘Din Kimliği Sokulmaz’ Diyen Batı’nın ‘Turnusol Zurnaları!’

Hitler Mücadelesinin Örtülen Yönü
 
AKIL Nedir?
        MANTIK Nasıl Çalışır Ve Zihin Kendisini Niçin Göstermez?
        ZİHİN İŞGALİNE ‘DUR!’ De
              
ZİHİN İşgalinden KURTULMAK
              ZİHNİYET mi? ŞAHSİYET mi? İşte ‘açık ara’ Ayrıntılar
        BİLİNÇALTI Nedir?
        Düşünce ile DÜŞÜNMEK Arasındaki Fark (1)
              Düşünce ile DÜŞÜNMEK Arasındaki Fark (2)
              Düşünce Başka Şey, DÜŞÜNMEK Başka Şey… (3)
              1- Düşüncenin Pankartları
              2- Düşünceler Zihin Alanımıza Düşerler. ‘Düşünmemiz’ Bunları Karşılar
              3- Düşünce bir yerlere zaten disiplinsizce gidiyor. Görevi istekler taşımak!
       FİKİR Nedir? Fikirle İdeoloji Arasındaki Fark! 
              FİKİR Nedir? (2)
       RUH Nedir? Niçin Ruhundan Haberin YOK?
       KAFAM KARIŞIYOR!
       KÖTÜLÜĞÜ “PAYLAŞMA!”
       Aradığın Şey Kesinlikle Gösterilmiştir
       ANLAMAMAK Diye Bir Şey Niçin Yok? Şunun İçin Yok:
              Demek ŞAİR, Demek FELSEFİK! Peki, Kim Bu?
              Anlayıp da işine gelmez ‘Ayar Verici Tiplere’ toplu cevaplar
 
MUTLULUK
NEDİR SANAT? Nedir Bilim? 
AMAÇ
 
BİLGİ Nedir? Bilginin Haberi, BİLGİ değildir. Havadistir
       Bilgi, KABUL’ün Sonucu… Kabul Ettiysek Uygularız
       DUR Bi Dakka! Neye BİLGİ Diyorsun?
       
BİLGİ ve EĞİTİM ÜZERİNE Kısa Kısa
BİLİM Denen Neymiş? (Bilimde Rolü Kime Veririz?)
    TEKNOLOJİYE Secde Etmiyor Muyuz?
    Hangi TIP, Hangi BİLİM?
    BİLİM Kendini Aklıyor!?
    Yapay ZEKA Diye Bir Şey YOKTUR
    Gelişmiş Toplumu Neyiyle Ölçersiniz?
BİLİM Denen Neymiş? Bakalım (2)
 
KAVRAMLANDIRMA Nedir Peki? (Anlamakta HIZ, Kavramlandırmadır)
      
Kavramları KENDİSİNE ait olmayan kimse, DÜŞÜNCEYE mağlup olur
 
SPARTAKÜS Ben Olurum! “La İlahe İllallah”
      
Bir Arif Niçin Külyutmaz?
      
Hakimiyet Kayıtsız Şartsız İnsandadır
      
KADER Nedir? Doğru Anlaşılmalı
      
Her Kişiye Özel Din /Adalette Sanat Budur
      
EN EL HAKK Nedir?
      
‘HİÇLİK’ Olur mu? Ne Hiçliği?
      
MEZHEP Nedir? Mezhep ve Anlayış İlişkisi
      
METOT NEDİR? Niçin Her Devir İçin Değişir? (ÖZET YAZI)
      
Farz Olan HACI OLMAKTIR
      NECE? Bir İnsanı Tanımak İsterseniz Gündelik Dilden Konuşmasını Ölçü Alın
 

ŞİRK Nedir? İyi Anlayalım!;
       İNSİCAM (2) Senin Sana İrşatın, Sana Hidayet Olur! (Özet Yazı)
       ASIL HURAFE Nedir? 
       PAPİRÜS Nedir? VAHİ Nedir?
              PAPİRÜS 2 – Ahir Zaman
              Bu Çağ Çoktan Kapandı. Hiçbir Karanlık Çağ Bu Kadar Uzun Koşmadı
             HUYLAR ve İKNA (1)
             PAPİRÜSTEN kastımızı anlamayanın İNANCI BATILDIR
       Mevcut İnancının MÜNKİRİ Olmadan Hakk’ın Dinine Giremezsin!
       İMANDA YETERLİLİK
 
HUKUKTA Kuvvetler Ayrımı PARTAVALI/ Giriş
       Şu ‘KUVVETLER AYRIMI’ Bir Teknik İSYAN Bir TEK KUDRET Sevdim. Gerisi YALAN
       Vicdanın Kapısını Çal, Kapıyı KISAS Adında Bir Adalet Açar
       ANAYASA TOPLUMSAL SÖZLEŞMEDİR
       TÜRKİYE Bir HUKUK DEVLETİ Midir?
       İSYANİST DARBE ‘Kendi Hukukunu’ NASIL Meşrulaştırmaktadır?
       AKLA VURDUĞUMUZ YAMALAR!
       ASIRLIK GEVİŞİMİZ-GEVŞENİMİZ, ‘HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ!..’
       ‘Bağımsız Anayasa’ İstemelisin Öncelikle Amigo!
       Kuvvetler Ayrımı makalemizde -Son Yazı
       Aciz Olan EŞİTLİK İster. ADALET İsteyen ÜSTÜNLÜĞÜNÜ Kanıtlar
             2- EŞİTLİK Yoktur, DENGE VARDIR. En Büyük Adaletsizlik, Eşitlik İstemek
             3- MESELE ÜSTÜN OLMAK!
             4- Eşitlik, Kabiliyetlerini Kullanma Hakkın
       DRAKULA YAKALILAR VE HALİFE KOSTÜMLÜ DİYANET SARMALI
       EMPERYALİZMİN Gerçek Tanımı Aşağıda Açıklanır
 
Siyasal İslam Nedir? (Siyasal islam zımbırtısı Nedir?)
       
Millî Piyango! Fikir ve İnanç Bu Siyasetin Neresinde?
       
Antropomorfizm-İstanbul Kanalı-Fetöcülük-DinAyet
       
MEZHEP Nedir? Mezhep ve Anlayış İlişkisi
       
‘Sistem Değişmedikçe İnsanlar Düzelmez Diyenlerin Acaba Dini Ne?

Kelimelerde ayrıntı için Şadırvan Kavramlar Sözlüğü

Index

Comments are closed.

Translate »