MESELE ÜSTÜN OLMAK!

“AyrıcaLIK?!!”

Bir kimsenin bir kimseden üstün olduğunu kendinin bilmesi ‘HAMD’dır
Bu kimse özeldir, eşit değildir, ayrıdır…
Amma işimize gelmeyenlerce (eşitçilerle) bu neymiş: “AyrıcaLIK?!!”

‘Bambaşka’ ve ‘Ayrıca’ olan birinin özelliğine ‘LIK’ takısı gibi vagon ekleyip
bu bambaşka kişileri, ‘LIK’ ekiyle LOKOMOTİFLİKLERİNDEN etmiş olamayız!
Bu bambaşka kişiler, öncüdür, ayrıca’dır
‘AyrıcaLIK’ terimi ise başka bir tehlike ve nahoşluğa işaret eder

Kişileri, (güya küstahlıklarına) vurgu yaparak üstünlük kurmak suçlamasıyla
üstün olanı sıradanlaştıramayız
Bu ifadeler (eşitleme körükçülüğüdür) eşitçilere popülistliktir
Altta olan nefslere çelenk ikram ediciliktir
Bu ikram eşliğinde Hakk’ı üstün tutmayan yapıların borazanlığını yapmaktır
Haberli ol-olma! Bunu yaptığımızın bilincinde olsak iyi olur

Eşitlik İddiası, Adaletsiz Tarafın İddiası Ve Kurnazlığıdır

Nefsine düşkün kimselere narkoz çelenk! Yarışamayan eşitçilere popülistlik!
‘AYRICA(lılık)’ ithamını, eldivenle yapıştıran işte bu yumruk ifadeler,
İsyanizm marşının akort düdüğüdür. Üstünlere ayar vericiliktir
Kimileri kimilerinden üstündür, kabul et-etme!
Gerçekten üstün olan, üstünlüğünü bilir ve bunu tatbik eder, kanıtlar da…
Çünkü kendisine verileni, nimet olarak üzerinde taşımakla emrolundu o!
Burada en küçük bir tereddüt, en minik sendeleme, o kişiyi imanından eder
Bu insan bambaşka, özel ve ayrıCAdır
Bu ayrıca tasvire, LIK gibi bir lak-lak ekleyerek kişinin bu gerçeğini örtemeyiz

Mesele üstün ve ‘bir AYRICA’ olmandan ziyade ‘kimin adına’ yaşadığındır
‘Bu üstünlük kimindir şuuruyla’ yaşaman ve yaşatmandır
Gerisi lak-lak… Gerçeğe takılar tak! Kendi emri vazifeni ört! Sürün!..
Böyle olmamalı dostum!

Bu resmi, ‘tepeden bakmak’ olarak okuyanlar ‘kişilik eğitimini’ başarmalıdır
İnsan, kendisine niçin tepeden baksın ki? Nasıl bakabilir?!
Bakan da bakılan da kendi olduğunu bilirse buna tepeden bakmak mı denir?
Aşağıdan-yukarıdan bakmak kavramı, kibir ve güvensizlik için hal-i mecazdır
Üstün olanın halini ‘kibrin sonucu’ olarak okumak algıda bozukluğu gösterir
Kişi henüz kul olmamış demektir

Kişide kibir ve güvensizlik(kompleks) yok ise… Kulluk bilincinde ise…
Yani ‘kendine yontmak’ çukurundan çıkıp kurtulmuş ise
o kişinin tepeden baktığı kişiler de vardır, eteklerden baktığı kişiler de vardır
Bu kişide bakış, gördüğü şey üzeredir. Bakınca gördüğü, değer biçtiği şey,
‘kişiler’ değil, kişilerin taşıdığı (yapıcı-yıkıcı daireden) kendine görünendir
Karşıdaki kendini nasıl tanıtıyorsa insan buradaki kasta, niyete bakar önce
Çünkü gelen zarfı “hadise/akış olarak OKUması” ondan istenir
Sonra bu hadiseyi çevirebilirse çevirir; çevirmek istemeye de bilir
Yani ister tepeden bakar, ister periskoptan bakar da kendini belli etmez,
nötr durur!

Yani tepeden bakmak serbest! İşte niyeti bilene. Ekranı okuyana…
Özeti bu… Tecelliler, birbirlerinden üstündür
‘Bu halde tepeden bakmak’ demek, taşıdığının kıymetini bilmek ve
(o an) o mertebe icabı, o kürsüyü korumak, ayağa düşürmemek demek olur
Sana verilmiş özelliklerin hakkını yerine getirmekte ‘en tepe liyakat’ budur

Her İnsanda ‘Adalet-Kardeşlik-Hürriyet‘ Bir Allah Esmasıdır

Fakat baştaki kelimeyi değiştirip ‘adalet’ kelimesi yerine
‘eşitlik’ kelimesini (insanoğlundaki ‘zaafının’ önüne) yem olarak koyarsak
insanlığı bu zaafından yöneten İsyanist Krallığın şu eşitlik dolmasını,
insanlık şuuruna vurulmuş YAMA’nın ta kendisi yapmış oluruz

Adaleti, eşitlik kelimesine..
insan haklarını, demokrasi kelimesine yükleyen krallığa Siyonist Krallık denir
1789 Fransa’sı, bu sahneyi ilk gerçekleştirdikleri maksatlı bir tiyatrodur
Bu planlı tiyatronun Fransa’daki orak-çekiçleri, ‘tırmıklı-kürekli köylülerdir’
İşte üstünlüklerini! gerçekleştirdiler. Şimdi sen hangi işgal zihninle eşitsin?
 

Adalet olduğu için eşitliği bozmayı başardın!

Aciz olan eşitlik ister! Adalet isteyen ÜSTÜNLÜĞÜNÜ kanıtlar
Sen ‘üstün’ olmadıkça adalet meydana gelmez*

Başkaca anlatırsak EŞİTLİK, yarışın başladığı ilk AN itibarı ile geçerlidir
Şu anımızda yarışın içindeyiz ve eşitlik, yürüyüş içinde ortadan kalkmış olup
adalet gereği, ‘kaderine (her ne ise) yükleyip ilerlediğin kadarsın’
Adalet olduğu için eşitliği bozmayı başardın!
Ya da başarısızlığın, eşitliği başka birine bozdurdu!
Bunca katedilen yol ve imkan farkından sonra eşitsizliğin eşitliğe çevrilmesi,
ADALETSİZLİK olmaz mı? Yarış mı? Arza doğumunla başladı!
Başarabilirsen her şartta İKİNCİ DOĞUMUN, sende tüm adaleti sağlayacak
Yükle kaderine ne istersen! Dile ne dilersen… Miraçta istediğini iste!
İnan ki eşitlik istemeyeceksin! Çıkanla çıkmayan hiç müsavi olur mu?

EŞİTLİK, Kabiliyetlerini Kullanma Hakkındır başlığında makale devam ediyor
Konuda bir önceki yazı EŞİTLİK Yoktur, DENGE VARDIR. En Büyük Adaletsizlik,
Eşitlik İstemek

/Okyanusta Şadırvan. 2013

_______________________________________________________

(*) Ey eşitçi arkadaş! Adaleti, hani sen getireceksin ya!?

İlgili Yazılar

HUKUKTA Kuvvetler Ayrımı PARTAVALI/ Giriş
       Şu ‘KUVVETLER AYRIMI’ Bir Teknik İSYAN Bir TEK KUDRET Sevdim. Gerisi YALAN
       Vicdanın Kapısını Çal, Kapıyı KISAS Adında Bir Adalet Açar
       ANAYASA TOPLUMSAL SÖZLEŞMEDİR
       TÜRKİYE Bir HUKUK DEVLETİ Midir?
       İSYANİST DARBE ‘Kendi Hukukunu’ NASIL Meşrulaştırmaktadır?
       AKLA VURDUĞUMUZ YAMALAR!
       ASIRLIK GEVİŞİMİZ-GEVŞENİMİZ, ‘HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ!..’
       ‘Bağımsız Anayasa’ İstemelisin Öncelikle Amigo!
       Kuvvetler Ayrımı makalemizde -Son Yazı
       Aciz Olan EŞİTLİK İster. ADALET İsteyen ÜSTÜNLÜĞÜNÜ Kanıtlar
             2- EŞİTLİK Yoktur, DENGE VARDIR. En Büyük Adaletsizlik, Eşitlik İstemek
             3- MESELE ÜSTÜN OLMAK!
             4- Eşitlik, Kabiliyetlerini Kullanma Hakkın
       DRAKULA YAKALILAR VE HALİFE KOSTÜMLÜ DİYANET SARMALI
       EMPERYALİZMİN Gerçek Tanımı Aşağıda Açıklanır