KAVRAM Nedir?

KAVRAM Nedir?

 

Kavramı kabuklarından sıyırdığımızda
taşınan niyeti, sarf edilen kelimede açıkça görürüz

 

 

 

Kavramlandırma Nedir Peki? (Anlamakta HIZ, Kavramlandırmadır)

 

Bir doğal akışı kendi öz yargısıyla çağrıştırma işine kavramlandırma demiştik
Bu temel doku, işin neredeyse tamamını yüzeye çıkarır ve gösterir

Kavramların, bize gerçeği sorgulatması belirgin şekilde başlar-başlamaz
meseleyi temelden değerlendirmemizin ilk sonuçlarını yaşar-yaşamaz
(oksijen çarpması misali) zihin biraz karışıklık, sendeleme yaşasa da
az bir soluk beklersek “duruluk” sonradan belirecektir. Çünkü hayatın
bize (doğrudan) seslenişi, maalesef çoktan beri arkeolojik alandadır adeta
Doğruların kavranışına ulaşmak, bir arkeolojik sabır gerektirir
Kavramlandırma, işin temeli olup
böylesi bir temel, ifadenin neredeyse tümünü tek celsede açıklar*

Kelimeler düşündürür
Kavramlar ifadelendirir
Semboller tasavvur kapılarını açar ve
Kararlar hareket sağlar

Asıl adres, zarfın üzerinde yazmaz!
Kelimenin bünyesine neyi yerleştirirsen o istikamete çağırır
Ne yerleştirilmişse de oraya koşar, koşturulursun!

     (*) “Kavram (o kadar ki) hani bütün fikri açıklayabilir mi?” sorgusuna cevap,
     DEMOKRASİ, Hayatın Doğasında Yoktur. GÖSTERİLEMEZ‘de

 

 

Kavramı doğru anlayasın. Taşınan niyet, sarf edilen kelimede mevcut!

 

Kasıtlı yönlendirmeleri,
terimlerin içine sokuşturan ‘yıkıcı planların kavramları izdüşümünde düşünmem!
Karanlık sistem, yaşamımızı hangi kavramla güdüyorsa
aynı terimi, onun önceki öz-ifadesine çekip yazarım
Analitik yapının hayatımda seyri bu oldu!

Meseleler birbirine hem o kadar yakın hem o kadar uzak ki
Krallıkla demokrasi birbirine hem o kadar yakın hem o kadar uzak ki
Gerçekle doğru, benle sen, birbirine hem o kadar yakın hem o kadar uzak ki
Bunların hem birbirine uzak yanlarını
hem aynı sistemin tümü olduklarını fark ederken
şayet hakikat, şayet bilinç noktandan KAVRAMAZ isen
bırak vakıf olmayı zihnine hiç koyamaz hatta yanlış yer edeni silemezsin bile

 

Bu çalışma belli bir dille yapılır, teknik kullanılır. İfadelerin dizim sırası dahil,

 

kavramlarla tetiklenen önermeler, ritme dönüşerek bakir boyutuna saçılır
Böylece çoğu kelimelerin içi özden bağlantıyla doldurulmuş olmak suretiyle
özümüz ‘zihindeki işgali dağıtan’ bir zelzele yaratır
Ki sloganlarda gömülü üstü örtük ifadeler, filtre olup öz frekanslarına çıksın

Kişi kendi gibi görür ya! Laf salatası der, bir no’lu ithamı budur çoğunun
Avam kişi, meseleyi zaten biliyor ya! Sloganlarla tetikleniyordu, bu ne şimdi!
‘Şiir yapma-caz yapma! Bunlar süslü söz. Kelime oyunu yapıyorsun’ deyiverir
Düşünmeye geçmeyenler felsefeyi ne bilsin, tasavvufu, fikir dilini ne bilsin?
Kendi bıçak sırtında değil ki! Bu işler ‘torbadan çek, ağzından çıkar’ değil ki!

Ya da seni açık söylemeyen, lafı geveleyen, dolaylı dokunduran olarak görür
Aciz nereden bilsin ‘ayrımları yerinde-net göstermek için’ terimlere saygıyı?
Çünkü hem aynı iki şey, hem farklı iki şey! Bu, sloganlarla tezvirat işi değil
Titizliğin gerekçesini nereden bilsin? O kendisine hep söylendiği kalıpta ister
O kalıplarla zaten ne kendi ne de kimseler anlayamamıştı
İddia, titizlik-incelik-idrak ister. Anlatması da dinlemesi de budur iddianın

 

 

KAVRAMLAR SETİ Kullanmaya Örnek:

 

Çağı başka bir bilgenin kavramı, senin onu kullandığın karşılığı taşımaz
Fakat düşünebilen herkesle (ifadeleşmede) hiç zorlanmaksızın anlaşırsınız
Kullandığınız kavramların sadece ‘çapraz kurlarını’ kendinizde bilmek yeterli
Çünkü burada şart olan şey,
karşının kavramını, kendinin kavramlandırdığı terimlere transpoze ederken
sendeki terimlerin birbirleri arasındaki köprüyü hiç değiştirip oynatmadan
(yani makamlarını değiştirmeksizin) şarkıyı/eseri kendi tonuna çekebilişindir

Böylece birisinin pek kıymetli taktirine atfen kullandığı ‘düşünce’ terimini
kendi terimindeki ‘düşünmek’ karşılığına çekerek o insana saygı duyabilirsin
Çünkü sen ‘düşünce ile DÜŞÜNMEK’ eyleminin farkını görüp ayırmıştın
Düşünceyi kıymetli bulmayıp DÜŞÜNMEYİ kıymetlendirmiştin!
İşte ‘çapraz kur’ ile çevirmekten kasıt bu. Yoksa,
karşıya durduk yere saldırmak, azımsamak, ‘bu böyle değil, şöyledir’ demek,
hafife almak insanlığa yakışmaz

Kendi yazımdan başka bir örnek daha getirerek işi uzatmadan bitirelim:

Alkol, gerçeklerin kaldırılamazlığı sonucu ‘kaçışın getirdiği duygu hasarı’dır
PİYANGODAN PARACILIK ise
hasarlı duyguların ‘aklı hasta etmesiyle’ gerçekleri de bozmak hastalığıdır
Para, ‘nifak ekici ayrılıkları, üstünlük kurma davranışlarını’ toplumda tetikler

Alkol ve Piyango*
Biri gerçeği kaldıramamak hastalığı, öteki doğruyu ortadan kaldırmak suçu!
Biri, kaldıramamak halinin sarhoşu diğeri ‘parayı kaldırma’ hayalinin sarhoşu
Gerçeği kaldıramayanların çoğu vebalini, doğruyu ortadan kaldıranlar öder
Gerçekliği kaldıramayanların çoğu vebalini, gerçeği ortadan kaldıranlar öder
(Kavramlararası bağıntı standartınız ne ise ona göre ‘set’ kullanın)
Yalan söylemek bir gerçektir… Söylenmemesi DOĞRUDUR
DOĞRU, gerçekten üstündür! Gerçekler, DOĞRUYU bağlayamaz
Doğrunun gerçekleri bağladığı bir adalet ve şuur dileyelim birbirimize, deyip
terimlerin birbirleri arasındaki köprüyü (oranı) hiç değiştirip oynatmadan
o yazımızda da böyle açıklamıştık

     (*) Ayrıntılar: Millî Piyango! Fikir ve İnanç Bu Siyasetin Neresinde?
 
 

Şadırvan yazılarında ifade dizimi,
düşüncesine hapsolduğumuz ‘çağın şartlanma işgalini’ kırma tekniği olup

kavram ve hadiselerin ‘öz güdüme yaslı açılımı’ hatırlatılmak suretiyle
‘yamalı algıyı’ parçalama programı üzerine bir akış sırasıdır

Şadırvan’da her yazı ve söz-söylem, zihin işgalinin
insanda bu baş sorunun ortadan kalkması amaçlı bir yoğunluğun sonucudur
Sürekli ve ciddi bir takibin yaklaşık 6 aylık sonucunda
yazılarda manken olmuş konuların,
meselede asıl özün anlaşılmasına konuk olduğu anlaşılacaktır
Konuda kalanlar, konuyu anlayamaz! Yazıda alfabeye bakan OKUyamaz
Kavramların kalkış yerlerini görmeden
maksatları anlayamayız, sadece kişisel değerlendirmede kalınmış olur
Fakat mutlaka hissedecektir! His derecesinde kalırsa özeti gene anlayamaz
Bunu tespit ve tecrübeye vardırması lazım

Neye, nereden, niçin baktığımın referanslarını ortaya koymam için
elin kavramlarıyla konuşmayı, elin kelimesiyle düşünmeyi, kendi aczim bilip
konuşmada-düşünmede kavramlara baştan başlayıp tek-tek kendim ördüm
Kendi değerlerimi konuşabilmem için önce 50 yılımı verdim

Hiçbir kavrama hoplama! Kendi doğal paket ifadesiyle düşün ve gerçeği ara
Gerçeğini Doğrularından Bul! Tanıştığın Kendin Ol!

Kaleminde Fikir olmayanın edebiyatı,
zevzek çenenin yuvarladığı sakız patlamasıdır
Sadece ilgi çeker, aslâ önemseyiş uyandırmaz

Edebiyatta arpej atmıyorum
Çağdaş kafaların ‘bilimsel örümceklerini’ akortladım, trimole çekiyorum

Kavramları KENDİSİNE ait olmayan kimse, DÜŞÜNCEYE mağlup olur
başlığında yazı devam ediyor
Konuda bir önceki yazı MAKALE Nedir ve Kuralları..?
 
/Okyanusta Şadırvan. 2013

_______________________________________________________

İlgili Yazılar
 
EDEBİYAT Nedir?

Kelimelerde ayrıntı için Şadırvan Kavramlar Sözlüğü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Translate »
Index