MAKALE Nedir ve Kuralları..?

Makalenin Şartları Var

Gazetecilerin köşe yazılarına makale denirdi bir zamanlar. Yanlış dermişiz
Bir yazı, uzun-kısa olsa da her yazıya makale denemez
Makale o şeyi, ilk tarihinden son güncel haline kadar olan biteniyle ele alır
Her aşamasına cevap vererek konuda umuma açıklanmamışları ortaya koyar
O konunun günümüz itibarı ile son halini, nereden-ne şekle getirdiğini;
başlangıçtaki ile son günceldeki işleyişin hem bir farkı olmadığını söylerken
hem de süreçler geçiren o anlayışın belli adımlarını kabul veya reddedenlerin
maksadı farklı yerlere çekmelerindeki bozuk iddialarını çürütme özelliği taşır
Sözde kabullenenlerin de nakilden kaynaklı bozuk görüşlerine
tam cevap verme şartı taşır. Araştırılan konu daha önce nasıl çalışılmış?
Kimler çalışmış? Hangi maksatla hangi yönüne çalışılmış?
Konu hangi açıdan ve nasıl bir yöntem ile incelenmiş ve günümüzde sonuç..?
Bu sonuçlar, buna bağlı hangi gidişata sebepleri hazırlamış?

Genelde hiçbir makale sayfalarcadan aşağı olmaz
Mesleki bültenlere her yazı, makale olarak alınmaz
Mesleğinizle ilgili bir bülten takip ediyorsanız
makalede ön şartların nasıl yerine getirildiği hususlarda bilginiz var demektir
Şadırvan yazılarının %80’i makaledir

 

 

Makale yazıları öyledir ki
muhatabı okuduğunda o makalede tüyolar bulunur

Okurun kendi anlayışına göre kendince özetleyebildiği bir sığlığa cevap değil
tüm geniş dağarcıklara cevap niteliği taşıması şartını yerine getirerek yazılır
Okur minik bir çerçeveye bakması nedeniyle diğer açıları gereksiz bulmuştur
Herkes aynı yere dikkat ediyor değildir
Konuya bütünüyle ilgili kimseler için hem makale şartlarında özet yazılmıştır
hem de her yazı ‘Anlayış ve Bilgi serili makalelerin’ müştemilatıdır. Her satır,
‘yetersiz ve yetkisiz kürsülerin iddialarını çürüten makalelerin’ özet notlarıdır

Yazılarda ‘ola ki tekrar tekrar okuduğunuzu’ düşündüğünüz cümlelerin
bulundukları yeri itibarıyla ifade farkı vardır
Çapraz sorguları çalıştırırken öne o ifadeyi kapsayan nakaratlardan konuyor
Nakarat, yazıda sanki aynı o tek anlamıyla duruyormuş gibi görünüyor ama
hiç de öyle değil

Bazı kuralları değişik vurguladıkça tasniflerde de aynı hükmün geçerliliğini
ama etraflı ayrıntılarına doğru gidildikçe hatılları nasıl izah ederek atarsınız?
Ki böylece vurgular şarttır. Şarkıdaki nakaratlar gibidir
Bazı makalelerimiz kısalık konusunda en yarışçı düzeydedir. Daha kısası zor
Bu şartları bulundurma çapı taşıyan bu konu üzerine makale olup da
bu kısalığın yanına yaklaşan bir makale sahada varsa söyleyin biz de bilelim
Hiç söylenmemişleri de söyleyen olarak makalelerimiz çok kısadır, özlüdür
Makaleler itirazları kapatır
‘Anlamadık’ diye bir şeyin olmadığına itiraz yolunu kapatmak
teknik, önerme, icma vs. gerektirir


Sahada ara pas, sonra hücum sebebi var ve benzer şeylerin hepsinde bu var
Yazıdaki sebep kitlenmiş zihinleri açmaktır. Zihnin kör noktalarını göstermek
ve gösterirken o anda kişinin YAMAsına sarkıp
kişide şartlanmaların artık sorgulanmaya çağırılmasının trafiğini açmaktır
Final bundan sonra olur. Yazının size sonunda ne çağrıştırdığına bakın

Konu, yan konuların safha safha analitiğinden sentezine gelirken
dünyayı içine sığdırıp, tüm meseleyi kavrayıp tamamlıyor. Kişinin ilgi-bilgi ve
birikim dağarcığı kütse tabi ki yazıda geçen ifadeleri birbirine bağlayamaz,
‘anlayamadım’ der çıkar işin içinden! Bu kimsenin ‘yelpazeden’ nasibi yoktur
Karşı iddiaların gücü kuvvetinden habersizdir
Karşı iddiayla getirilen tasniflerden haberi yoktur
Olsaydı safhaları birbirine bağlar ve
‘tekrar’ şeklinde gördüklerinin her birinde farklı vurguları okurdu


Doğrudan veya dolaylı anlatım tekniği, müellifin tercihidir

Yerine göre tercihlerden birini, bazen diğerini bazen ikisini birden kullanmak
o yazının ‘çok laf taşıyıp az anlattığı’ anlamına gelmez

 

 

Fikir sahasında iddiası olmayanların(bu yazıların kimleri ikna ettiğinden)
Neleri yerle yeksan ettiğinden haberi nasıl ola!

Bu nedenle hangi vurgularla nereye ne şekil ölçüde tırpan sallanıldığından
nasıl bilgisi olsun? O kişi bunun burasını-niçinini fark edemez, anlayamaz
Plak renginin siyah olduğunu çözmesiyle şarkıyı anında bilmiştir şu zekasıyla!

İşgal zihinde KAFA, gramofonda dönen plak gibidir
İğnenin beyne kadar teması gerekmez. Bülbül gibi şakır ‘zeka‘ deyu deyu
Ne demiş şu manyetizma? ‘Seni uzaktan kumanda, işgalin en güzeli’ ey plak!

Her yazı ve sözün arka cenahı var (boyut deniyor) buna dikkat etsek…
Mushaf da ‘aynı şeyleri’ defalarca anlattı, en muhkemi en müteşabih anlattı
Tekrarların geçtiği her yerde farklı vurgular öne çıkarılmıştır. Örnek mi?
Mesela Şeytan üzerinden seni anlattı! Sen de kendi üzerinden Şeytan’ı oku!
Buna tanık olduğunda bilginin en temelini bildin, artık OKUdun demektir
Buraya kadar Müslüman değildin! Buradan başla. Seyru süluk budur


Otur düşün sözlerimizi.
Bir tane Arapça gramer olmadan neyin mealindeyiz?
‘Felsefe’ diyor yazılara… ‘Felsefeye çok girmişsiniz’ diyor, bakar mısınız lafa?
Yazılanların ‘tevil’ olduğunu görmemesinde sebep ne?
Hayat Bilgisi Ayeti olmadığına delili ne? Arapça gramer kullanılmamışsa
o yazıya felsefe gözüyle nazar ederiz, NİYE? Felsefe Nedir, bildiği de yok!
Eminim çünkü kullandığı yer itibarı ile yazıdaki ‘sözde olması gereken şerhin’
alakasızlığı ortada. Şu paragraflar tıklanırsa bu bölüm genişler:

1- Şadırvan yazıları bir denklemin alfabeye oranıdır

2- Şadırvan yazılarında ifade dizimi,
düşüncesine hapsolduğumuz ‘çağın şartlanma işgalini’ kırma tekniği olup
kavram ve hadiselerin ‘öz güdüme yaslı açılımı’ hatırlatılmak suretiyle
‘yamalı algıyı’ parçalama programı üzerine bir akış sırasıdır

KAVRAM Nedir? başlığında yazı devam ediyor
/Okyanusta Şadırvan. 2013

_______________________________________________________

Kelimelerde ayrıntı için Şadırvan Kavramlar Sözlüğü

Comments are closed.

Translate »
Index