CENAZE NAMAZI Ne Demek? Mutlaka Anlaman Gerekir (ÖZET)

28 Temmuz 2023 Okyanusta Şadırvan

CENAZE NAMAZI Ne Demek?
Mutlaka Anlaman Gerekir (ÖZET)

Topraktan gelmedim ki toprağa gideyim!
Demiri Demirle Döverler, İnsanı İnsana Gömerler
Sevenin sevdiğini asla bırakmadığı anlar: Cenaze merasiminde perde arkası
Dünyada Mezarlık Arama! Seni Sana Gömecekler!
Belden aşağı taraflara gömülme. Bunu önemse. Buna sağlamak, buradadır

Cenaze Namazı, Ruhu Gönle SON DAVET EDİŞ Anıdır

‘Ölmeden önce ölenlerin*’ cenaze namazları, kendileri için teferruattır
Bu merasim, ancak ölümü ilk tadanlar için şart
Daha önceden ölen bir imamın, kendi gitmekte olduğu yola davet edişidir tören
Ölüm yolunu yürümemiş hiçbir mevki, cenaze namazı kıldırmaya yetkili değildir
Bu vazife, mektepte alfabe okumayla gerçekleştirilecek bir iş değil
Mevtayı tanımayanın hele ki hiç görmemiş olanın bu DAVETİ yapması abestir
CENAZE NAMAZI, ruhu gönle SON DAVET EDİŞ anıdır. Mevtaya son davet!

Bu hadise, ‘son nefes anıyla’ aynı andır. Zamanda öncelik-sonralık vardır
Fakat ‘hadise akışlarında’ öncelik-sonralık yoktur, hadiselerin temeli zamansızdır
Hadise tüm zamanlara hakimdir. Bir ‘an diliminin’ nasıl sonuçlandığı o duruş,
tüm sonsuzluktaki kaderlere nüfuz eder. Konu yoğun, sade şekilde anlatacam

Ölünüzün Hiç Mi Yakını Değilsiniz?

Allah‘la arama kimseyi sokmam diyorsunuz ya
Peki, nasıl oluyor da mevtanızla bile aranıza ruhban mevkiler tayin ediyorsunuz?
Mevtanızı tanıyan aile içinden hiç mi biriniz yok?
Gönlünüze kendiniz davet etmiyorsunuz? Araya aracılar, mevkiler koyuyorsunuz?
Şu güne kadar hanenizde verdiğiniz davetler için dışarıdan garson mu tutardınız? Ki o gün için hoca çağırıp ölünüzü gönle davet işini ruhbanlara ihaleye verirsiniz?
Hanenize yapılan davetleri dışarıdan görevliler mi yapardı? Servis mi tutardınız?
Hiç mi düşünmezsiniz!

Burada yapılan şey, GÖNLE Davettir
Seveni olan sen! Gönlünde yakınına tahsis ettiğin yere onu sen davet etmezsen
kim bilir hangi papaz, hangi yerli kardinal, gör ki hangi daracık raflara paketleye!
Kimin umurunda senin ölün? Dirisini koklatma, ölüsünü at hödüklere… Ruhu sat!

Bizim yerli papazlarda çap-cesaret olsaydı. Allah’a bunlar ulaşırdı! Hani?
Kendi girmeye çap yetiremeyen hödükler mi davet edecek gönüllerin gönlüne?
Ölüm yolunu yürümemiş hiçbir sarık, cenaze namazı kıldırmaya yetkili değildir

Hristiyanlık, zamanında bu işi de ruhbanlayarak kardinalin papazlarına vermişti
Günümüzde DinAyet Şebekesi de ruhban kadrosuyla bu işi tekelinde tutuyor!

ÖLÜM ANINDA

Muhafazası-gücü sağlam bir EL’i yok ise ruhlar, o gün sürüklenerek götürülürler
Bu sürüklenerek gidilen ruh aleminde
hangi papaz BU SÜRÜKLENEN MEVTAYI çekip alabilecek kendi doğru yoluna?
Bu papaz, zaten en baştan ölene kadar kendine yapılan davete ayak sürerken,
sürüklenen ölüm dehşetli şu ruhu, hangi kudret ve yetkiyle ‘nere davet’ edecek?

Günümüzde cenaze merasimleri İslam’a, hakikatin yasasına, manasına aykırıdır
Bu törenler iş değil, din değil. Ashapta da cenaze namazı aileler eliyle kılınırdı
Aslı budur ki mevtanın namazını onu tanıyanı kıldırır’ Ya da bir diğer ashap!

Konunun ayrıntıları çok yoğun
Fakat buraları bari anlamayan her kimse kendine bir usta arayışına girmeli…
Hoş, usta olup da buraları anlamamış mübarekler de var. Vazife alanları farklı
Ruhların toplanma alanı GÖNÜLDÜR. Cennet buraya yakınlık uzaklık bölgesidir
Gövdelerin toplandığı yer de ZİHİNDİR. Zihin topraktan, Gönül Ruhtandır
Tasavvur, bu ikisinin ortasındaki koordinat.. Tasarrufsa HER İKİSİDİR
Gönül tek, mezarlığın da tek olduğu gibi. Gönül içindeki kabir bölgesi ikidir ama!
Girdiği bu tek gönle, hangi lisansın EL’i ile girdiyse onlar ortak kaderdelerdir

Ölü Yakını Ey Gafil!

Gönüllere öyle girilemediği, gönle alınmaların da adeta durdurulduğu şu çağda
daha sen kendin bir gönle girmeden tabi ki başından savarsın hanenden bir ruhu!
Kap-Kaççı Şeytanlara ‘gelin alın şu ruhumuzu gönlünüze’ dersiniz
Tıpkı yaşantınızın özetinde de bugüne dek olduğu gibi
Nasıl yaşadıysan öyle ölürsünüz* Nasıl bir yaşantı sürdün de özellik bekliyorsun?
Asıl sen nere gidecen şimdi? Bak bakalım güzelim

Demiri Demirle Döverler, İnsanı İnsana Gömerler

Daha da açığı şu: Sonunda dünyada mezarlık arama! Seni sana gömecekler!
Mezarlığı ‘insanlar’ olan bir hayat
Ne botanik mezarlığıymış?

Dünyadaki bedenini kabir bilmezsen
bu kabir, ölüm boyutunda seninle azap dilinden konuşacak!

Kabirin ‘mezarlık olduğunu’ sana söyleyen kim? Zihnindir zihnin…
Kabir, Gönle ulaşamamış zihnin -aklı ‘hapisle hasta etmesidir’
E gir bir gönle!

‘Topraktan geldik toprağa gidecez’miş! Boş laf, boş…
‘Ben topraktan gelmedim, toprağa gitmecem’ de!
Giden gitsin, BANA NE?
Sanki topraktan gelmiş de!?
Şu anda ‘hala toprak aşamasında’ olmadığını sanıyor da!
Sanki ruh boyutuna geçmiş de? ‘Tekrar toprağa gidecem’ diyor!

Be hey NİNNİ! İnsan kendini ‘sırf gövdenden mütevellit’ bildiğin sürece
ne ‘toprağa gidesi’ymiş? Zaten hala toprakta, topraktan da aşağıda!

Dünyada Mezarlık Arama! Seni Sana Gömecekler!

Belden aşağı taraflara gömülme. Bunu önemse. Buna dikkat, buradadır!
Seni ya bendeki mezarlığa gömecekler. Ya da beni sendeki mezarlığa… İkisi de!
Vatandaş nereye gömüldüğünü BİLİR. Ölüm öncesi bağlantı, işi bitirir
TEK MEZARLIK var. Bu tek mezarlıkta iki kabir yeri var, bunu da sen bil
‘Allah bilir’MİŞ, PEH! Hangi allahlarıymış bu?
Allah’ın bildiğini nereden öğrendin?
Bize göre onun bilmesi, bize bildirmesiyle İSPATTIR

Demiri demirle döverler, toprağı toprağa gömerler. İnsana gömül!!!
Sen bi defa yaratılmadın bile! HALK edildin. Anlayana! E gir tekrar gönle
İLK YERİNE!

DEMİRİ DEMİRLE DÖVERLER, İNSANI İNSANA GÖMERLER