Mevcut İnancının MÜNKİRİ Olmadan Hakk’ın Dinine Giremezsin!

 

Hiç Kimse Mevcut İmanının Münkiri Olmadan Allah‘a İman Etmiş Değildir

 

Mevcutta şu anki imanımızın reddedilesi çizgide olduğunu nasıl mı anlarız?
Gerçek iman öyle unutulamaz bir şeydir ki

hayatında bunu fark edişinden başka hiçbir fark ediş, bu timsalde yoktur
O öyle bir ANdır ki Kadir Gecesi denen gün, o gündür. O bir gece değildir
Gecenin gündüze yırtılmasıdır. Bugün senin Kadir’in… Haydin MİRAÇA!
Neyi bekliyorsun? Günlerden Cuma olmasını mı?
Cumayı Cuma yapan Kadirdir! Kadir, uğrunda bir daha doğmuşsan Allah’tır
İstediği kadar ‘eşhedü’ getirsin,
hiç kimse mevcut imanının münkiri olmayı tatmadan gerçekle şereflenemez
Ya kendini haklı sanmaları bitecek ya Hakk’ı öğrenmek niyeti…
Doğru bilgi karşısında ‘duruş pazarlığında’ bir kararsızlık var!
‘Böyle kalıp da ÖYLE OLAYIM’ yok. ‘Ben kalıp SEN OLAYIM’ yok
Hem irticacı Siyonist dincinin ‘bilimlerine’ bağlı kalayım hem çağdaş olayım!
Böyle bir şey YOK! Anlayışın en temel ilkesi: Anlamamak diye bir şey YOK!
Haydi öyleyse “DEVİR KENDİNİ, alnından öpsün seni alem!”

 

Münafıktan Müslüman Olmaz. Müslüman, Kesinlikle KAFİR(!)den Olur

 

Bu sünnetullahtır. Bunun dışında bir kaide yok! Sana da bana da…
Bu sözümüzden şüphe eden ya da karşı iddiada ısrar eden, mışıldadır
Daha nasıl anlatıla ki?

İslam’a giriş ve bu şerefe seçiliş, HÜLLE gibidir. Münafıklıktan geçemezsin…
Mevcut sapık inancını terk edeceksin, kafandaki allahı terk edip
KAFİRLİK hattından bir HÜLLE sonrası Allah’la nikah kıyacaksın güzelim
Hüllenin sanatını öğrenmiş oldun işte şimdi. Hülle sünnetullahtır

 

MASALLARLA Talim Olmaz. TESPİTSİZ İnanma, TESPİTSİZ Yaşama!

 

İkinci doğumla ‘ölümü’ burada tadıp tespitlerine şahit olarak yaşayıp ölenle
bunlarına şahitsiz tespitsiz ölen kimse arasındaki fark şu virajda belirginleşir

Tespitsiz ölen müşrik kişi, ölür ölmez önüne her konulana yapışır. Bunu
‘kesinlikle allahtan’ zanneder. Vaz geçmediği haltını, kaderin taktiri sanır
Kendisine biraz nazik davranan her İblis’i allah zanneder, faktan çıkamaz
Papirüsçüler, müşriktir. Rabbını, ömründe görmeyen müşriktir

Ömrünü şahit olarak yaşamış mümin ise ölüm anında şehittir
Bu şehitlik ona, ilk öldüğü o ikinci doğumunda verilmişti de ilk kez kullanıyor
Ahiret yurdu deyip önüne konulan hiçbir tezgaha düşmez
Ömründe görüp elinden tutan rabbını ne yapar eder bulur ve kesinlikle tanır
Bu, onun Şeytan’a yenilmemesinin özünden bir itişi ve sigortasıdır

 

Anlamamak İnattır

 

Neden anlamıyoruz? Bilmediğimiz şeyleri anlamadan kabul etmişiz de öyle…
Yok, öyle değilse Ne öğrendin şu ömrünce anladıklarından?
O halde hala öğrenmeye yekinme, kabullerini değiştir. Yoksa anlayamazsın
Sana lazım olanı sor
Hangi hedef kitleye seslendiğimizin cevabı, sana bi şeycik kazandırmaz

Sana seni yazıyor, söylüyorum. Neresi yalan, şu yazdıklarımızın?
Sana lazım olanı sor, ben nasıl değişirim, bunu sor
Kabullerini değiştir. Bu kabullerinle seni zaten kimse kabul etmedi
Görmedin mi? Siyaseti mezhep edineni çok kabul ederler! Yalan mı?
Bilmiyorsun işte, yalan mı? Öğrendiklerinle huzursuzsun, yalan mı?
Yeni karşılaştığın her gerçek, kafanı karıştıracak! Kafa karışmadan olmaz

Fakat doğru soruyu sor. Ben nasıl değişirim. Cevap zaten yazının içinde
Bana nerelisin deme! Nereli olduğuyla tanıyacak olsaydın kardeşini tanırdın
Kardeşinle hemşerisin. Tanıyor musun? Hiç tanıyabildin mi, tanıştın mı hiç?
Hangi mezhepten olduğuyla tanıyacak olsaydın, evladını tanırdın!
Evladınla aynı mezheptesin, tanıyabildin mi, evladınla hiç tanıştın mı?
Ne iş yaptığıyla tanıyacak olsaydın, kendini tanırdın. Ama iş ne? Bilmek lazım
Sen sana lazım olanı sor: ‘Ben bu kafayı terk edemiyorum, nasıl terk ederim’
‘Seni de kabul etmemek için daha hangi bahanelerle oyalanırım?’ Ya da bunu!
Cevap yazının içinde, her yazının içinde

Doğru mutlaktır.. ve sende değil! Arıyorsun, yalan mı?
Doğruyla hemşeri olsan NE? Körsün
Şunu bilelim: Çocukluğunu kaybeden imanını kaybetmiştir!
Her genç gibi tekrar bulmak zorundasın. Hayat, kendini DEVİRMEN için
Gençlik de bitti, yaşlılık da… Şimdi nolcak? Ben zaten ‘müslümanım’ YOK!
Ucuz bir şey mi sandık?
Kabullerini değiştir. Söylenmediydi deme. Kimler geldi kimler geçti

Saatlerce konferansa gerek yok. İşte iki satırla anlatılır
O konferanslar, anlamayacak olanlara!
Anlamadan anlatmaya yekinenler kürsüsünden…

Yazılarımıza ‘doğru’ diyor ama meraka binaen soruyor: ‘Hedef kitlen nedir?’
Her doğru Kuran’dır. Git Kuran’ın sahibine sor! “Hedef kitlen nedir?”
Kapına makam-mevki dağıtmak için gelinse ona da sorar mıydık
‘hedef kitlen neresi?‘ diye… Doğrular, hedef kitlesinden ucuz mu?
Gerçek, kimlerin hemşerisi? Kabullerini değiştir. Doğrunun gereğine koyul
İnsana ram olmada hemşerilik çalışmaz
Tüm keşkeler cahillik ve inançsızlıktır, sadece bir KEŞKE hariç
O da: ‘Keşke anlasaydık’ değil.. ‘KEŞKE ŞİMDİ ANLASAK!’

 

ANLAYIŞSIZLIK Deyip Geçme!
Yalnızca GERÇEK ANLAYIŞA Susayanlar Şekilcilikten Kurtulabilir

 

Anlaşılmayı ‘gündelik lüksüne indirgemiş kimseler’ buna susamazlar
Anlaşılmak bir temel güdüdür
Daha da kökünde kendini kabul ettirme isteği yatar
Sadece birine yönlenmeyle kişilik eğitimi başlar
Bu anlaşılma gerçekleştikten sonra bir daha hiç kimseden anlayış beklemez
Susamak, artık tükenmez bir pınar başına dönüşmüştür

Aşk olmaksızın kişilik eğitimi gerçekleşmez. O kişilik sadece zandır
Şekilcilikten kurtulmak başka türlü mümkün olmaz

Temel güdüler, her varlıkta ve varlığın her seviyesinde çalışır
Temel itişlerini özüne yönlendirmeyene cehil deriz

 

Allah’ta Olan Kudret Ve Duygu Güdümleri, Şeytan’ında Da Var!

 

Bu temel itişler, türlü maksatlara kayıp amaca yönelmezse
kişi her şeyi bilir de kendini bilemez!
‘Her şeyi bilip de kendini bilmeyene Şeytan’ dedi biri… Doğru
Allah kendini kul olarak kabul edebilir
Şeytan kendini kul olarak kabul edemez

Şeytan (sadece tek’lik) taslar! Allah, hem tek’lik hem çoklukta irade…
Şeytan, çokluğu (çoklukta tek’liği) bilmez, tanımaz (kabul etmediği için)

Allah’ın -kendi çokluğunu tanımaz, kabul etmez leveline Şeytan demekteyiz
Allah’ın (yani 100. ismi) Şeytan’dır
Bu Şeytanını secde ettirene İNSAN diyoruz. Namaz kılana değil. İyi anla!
O’nun 100. ismi sana kalmış! İster Şeytan yap, istersen İNSAN…
Kaç defa 100 ismi var, bir bilsek… İlkin bunu bilecez ama!
Secdede -ismini ‘âlâ’ olarak andığı Rabbının adını bilen, Rabbına secde eder
Böylece 100. isim, Rabbının sana özel duyurduğu isimdir ki
Şeytanlıktan kurtulasın. Bu bilgiye ulaşmamış papirüsçü, bir müşriktir
Şeytana secde etmekten kurtulamaz! Gerçek anlatılsa da gerçeğe inanmaz

Kendi amacında İnsan’ı kabul edebilen, İnsan’da kendi amacını kabul eden,
meseleyi bilmiştir. Aşkı tarif etmeye ne hacet! Aşk, en yüce devrimdir
Şayet devrimini gerçekleştiremezsen ‘beklenti hastalığının’ sende ateşi şu:
“Anlaşılmak arzusu, önceki anlaşılmamışlık günlerinin sıçrattığı intikamdır”
Bir zamanlar anlaşılmadığımız, bizi bu arzuya/beklenti marazına sokmamalı
‘Orospunun yangınına’ çüküyle seerten itfaiye olma!
Anlaşılmamazlık, orospuluğu çağırır. Özellikle erkeklerde…
Bu mesele ancak bu kadar net anlatıldı

/Okyanusta Şadırvan. 2015

_______________________________________________________

İlgili Yazılar
 
Aradığın Şey Kesinlikle Gösterilmiştir
ŞİRK Nedir? İyi Anlayalım!
       İNSİCAM (2) Senin Sana İrşatın, Sana Hidayet Olur! (Özet Yazı)
       ASIL HURAFE Nedir? 
       PAPİRÜS Nedir? VAHİ Nedir?
              PAPİRÜS 2 – Ahir Zaman
              Bu Çağ Çoktan Kapandı. Hiçbir Karanlık Çağ Bu Kadar Uzun Koşmadı
             PAPİRÜSTEN kastımızı anlamayanın İNANCI BATILDIR
       Mevcut İnancının MÜNKİRİ Olmadan Hakk’ın Dinine Giremezsin!
METOT NEDİR? Niçin Her Devir İçin Değişir? (ÖZET YAZI)
İMANDA YETERLİLİK
SPARTAKÜS Ben Olurum! “La İlahe İllallah”
Siyasal İslam Nedir? (Siyasal islam zımbırtısı Nedir?)
       Siyasal İslamın Şirkle Bağlantısı

Kelimelerde ayrıntı için Şadırvan Kavramlar Sözlüğü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Translate »