Sahte Şeyh, Sağlam Şeyh Farkıymış!

Sahte Şeyh, Sağlam Şeyh Farkıymış!

 

 

 

Böyle bir tasnif işletilemez!


Çünkü çağın son metodunu tınmayan postekici,
icazetiyle silsilesini ispatlasa dahi ‘diğer sahtesinden‘ çok da hallice değildir
Zira çağa güç yetiremeyip ‘zamana imza atamayacağını’ saklamaktadır!

 

(O Halde Şöyle Başlayalım:)

İlk ashaptan sonra yapıcı metotların hepsi dost Geylani tasarrufuyla ulaşır


Çağda İsyan hareket ve dengesine göre metotları dost Geylani değiştirir
İnsanlık derecesi ‘Muhammed’ olan Geylani,
geçmiş-gelecek tüm müfredatı ve her çağın fikrini tekelinde bulundurur
Bu böyle… Geylani bir KOD’dur. Nübüvvetle risalet arasını temsil eden kod!
Bu müfredatla yetki kazanan her VELİ, Muhammed’tir
Metot, doğruyu ortaya koyuşta öncelik-sonralık ‘ehem mühim’ dengesidir

 

 

SAHTE ŞEYH, SAĞLAM ŞEYH DİYE BİR ŞEY YOK!

 

Kim şeyhlik iddia ediyorsa üçkaatçıdır!
Şeyhlik geleneği biteli tam yüzyıl oluyor. Batma, 400 yıl öncesinden başladı
Postekiyi hala bırakamayanlar üçkaatçıdır! (tasavvuf terimi)
Çünkü zamana güçleri yetmiyor! Zamana güç yetiren seviyeye gelene kadar,
“ben şeyhim” diyen her kişi üçkaatçı değildir de ya nedir peki, ölçü buysa?
Şeyh tabirinde temel ölçü, çağa güç yetirmektir! Bu olmadan şeyh olunmaz!
Ölçüyü ben vermiyorum. Çağı bu karanlıktan çekip alacaksın, ölçü bu…
Bunu mollalarından-dervişlerinden toplumdan saklıyorlar. Bu sahtekarlıktır
Molla ne bilsin, derviş ne bilsin şeyhinin çapsızlığını.. cahil zaten ne anlaya?
Bu problemin ortadan kalkmamasına sebep, METODUN anlaşılmamasıdır
Şadırvan, METOT NEDİR konusunu ciltlerce yazdı
Yazılarımız çok az münevvere ulaşıyor!

 

Bakın ‘geçmiş-gitmiş önceki geleneksel metot’, ölçüleri şöyle vermiş!!!

 

[1- Her şeyi ŞERİATE uygun mu?
Kadın erkek ilişkilerinde şeriate dikkat etmeyen tarikat batıldır
Namaz kılmasanız da olur diyen batıldır
2- FARZA FÜRUAT DİYEN BATILDIR (büyük harflere cevap verecez)
Bir tek itikat esasını hafife alan batıldır vs
3- Şeyh Efendi günlük hayattaki en hafif sünnetlere bile uyuyor mu?
4- CAMİYE SOL AYAKLA GİREN ŞEYH, TABİ OLUNACAK BİRİ DEĞİLDİR
5- SAKAL SARIK YOKSA BATILDIR
6- Cemaatle namazı terk eden batıldır
Küçücük bir sünneti bile hafife alan batıldır*(Zaruret durumları hariç)
7- Hz Resulullah sav’a ulaşan bir silsile var mı?
Bana filan evliya maneviyatta şeyhlik verdi diyen adam uyulacak biri değildir
Senedi ve şahitleri olmadan sözlü olarak hilafet aldım diyene uyulmaz
Kamil mükemmel bir mürşitten yazılı ya da şahitli hilafet almış olması lazım
8- ALİM OLMADAN EVLİYA OLMUŞSA UYULMAZ]
___________________________________________________

 

ŞİMDİ DUY SÖYLEYECEKLERİMİZİ!

 


2- (Farza füruat diyen batıldır)a cevabımız:

 

Farzlar birbirlerine göre füruat listede, birbirlerine göre asıl listede bulunur
Çağda farz NEDİR? Hangi çağda hangi farz öne çıkar? Vazife budur, açıkla!
Yanmaz kefen bilgisi nakli-ticareti midir? 9 yaş evlilik papağanlığı mıdır vs?
AllahRasulunun rüya nakilleri midir? Hacı ne demektir? Buna lafın yok ama!
Hacılık, Mekke kafileciği midir? Ezbercilik midir, ElifBacılık mıdır?
İman bunların neresinde? Şu en şart şey nerede? Vs. vs?

 

8- (Alim olmadan evliya olmuşsa uyulmaz)a cevabımız:

 

Ayn-el Yakîn seviyesi olmayan hiçbir alime uyulmaz
İlm-el yakin alimi en alt seviyedir. Hakkel yakin seviye alimine dahi uyulmaz
Şayet evliya, ilmi ‘irfan’ yoluyla elde etmişse ciddiye alınma hakkı elde eder
İRFAN, ilmin tespit ile elde edilmesidir. Papirüs ehli, irfan ehli değildir
Bir alim, ilmel yakinde mastır yapsa havagazı alır bu irfan kuşağında…
Evliya kime denir, alim derken ne alimi.. tanımla! Sözlükten yazma
Olmadığın şeyi hiç söyleme hatta! Ne dedi dost Geylani: ‘Her kim
hikmet ile ilmi bir arada toplayamazsa onu Hakk’ın sopaları terbiye eder’

 

4- (Camiye sol ayakla giren şeyh, tabi olunacak biri değildir)e cevabımız:

 

Camiye gitmeyip Sinagog’a gidenlerin yönettiği dünyada,
hatta oraya bile gitmeksizin yöneten yıkıcı şu egemenlerin dünyasında
‘yönetilen olarak yaşamak kadar’ sol ayakçı adam, daha görülmemiştir
Zaten bunu açıklıyoruz aşağıda

 

5- (Sakal-Sarık yoksa batıldır)a cevabımız:

 

Bak bakalım dünyayı kimler idare ediyor?
Tarih sahnesinde “sakalınla-cübbenle” bir kez yenildin
Cumhuriyetle münfesih oldunuz
Münfesih olanlar aynı yöntem(metot) ve teknikle bir daha sahne alamaz!
‘Alırız’ diyen, sünnetullahın aslını bilmiyor demektir. Ne sünneti geveliyorsa!
Bunlar, değişen politik destekle sahne aldıklarını zanneden ilimsiz körlerdir
Bu münfesihleri (siyasi destek vererek) tekrar sahaya çıkarmak,
gerçeğe aykırıdır, mücadeleye hakarettir, ‘mağlubiyeti peşinen üstlenesin!’
Tekrar forma giymeleri sünnetullaha aykırıdır. GİYEMEZLER!
Ne dedi 10 yıl önce Şadırvan:
Uluhiyeti ‘politik destekle’ meşru olan şeyhin eşek tepsin misyonunu
Bilgelik “yazılı kitap” okuyup aktarmakla gerçekleşseydi
Farz namazlarını KÜTÜPHANELERDE kılardık!

 

 

 

İLİM, ŞEYTAN’IN KARŞISINDA İLİMDİR

Rüştünü bu çaptan alır

 

Dolayısıyla İLİM, İnsanın ‘secde firarisi karşısında’ iddiasını gerçekleştirmesidir

Bilginin gereği yani başlangıcı ‘temel hadisedir’ Böylece ‘temel hadise’
İnsanın ‘secde firarisi karşısında’ emrolduğu hedefin iddiasını kanıtlamasıdır
O TEK HADİSENİN her an gerçekleşmekte olmasına HAKİKAT,
gizlenişine SANAT.. bu sanatın delillendirilmesine de BİLİM diyoruz
İdeolojik islam, Şeytan’ı yenemez. Bilemez, tanıyamaz ki yene! Zulmü İLİM yener
Fen başka şey, ilim başka şey… Teknoloji-bilim başka şey, ilim başka şey!
İlim, teknoloji gerektirmez. Ama bilim teknoloji ve müessese gerektirir. İlim,
hayatın nasıl işlediğini ‘kurumlara yaslanma şartı olmaksızın’ özüne yaslanmandır
Kısaca: Hayatta ‘HER AN (sanatla gizlenen) O TEK HADİSE’ zuhur eder
İlim, baştan beri hayatta her an yaşanan ‘o tek hadiseye’ şahit olmaktır
İLİM, evrende senin her yerde bulunarak yaşadığına şahit olmandır
İLİM, kendinin ‘sadece seccadeye secde etmiş bi şey’ olduğunu..
fakat İnsan’a secde etmeyen (o her kimsenin) SEN olduğunu anlamışlığındır
Teknoloji, ilim üzerine binaendir. Atom bombasıyla teknolojiler mağlup edilemez

İlim, sınırsızlığın sonsuzluğa çarpmasıdır!
Sınırsız (hadsiz) düşünen zanların, sonsuzluğa çarparak haddi tanımasıdır
İnsanda bir heves halindeki sınırsızlığın, SONSUZLUKÇA yutuluşudur
BİLİM Sanatın delillendirilmesi… İlim, bilime ‘kendinde’ şahit olmandır
Sanat, VARlığın müspette açığa çıkışı! İlim, sınırsızlığın SONSUZLUĞA çarpmasıdır
İnsanda bir heves halindeki sınırsızlığın, SONSUZLUKÇA yutuluşudur
İLİM, Şeytan karşısında ilimdir. Rüştünü Şeytan karşısında ispat eder
Bilim bunu ispat etmiş olamaz. İlim, yıkıcı da olsa ‘ilimsiz bilim karşısında’ galiptir
İlimsiz bilim kopyadır, ezberdir, talimdir. Mucit değildir, reşit değildir, hür değildir
Bağımsızlıkların gerçekleşemeyişinde en temel neden budur
Bu köşeleri veren başka bir ilim tanımı yoktur. ‘İlim, edeptir’ şablonu, laftır laf!
İlim, ‘bunlarsız kendini bilmek’ olamaz. İlim, bunlarsız ezberdir, kopyadır
İLİM, Bilimdeki (B’yi/ Korsan Ben’i) kaldırmandır. Bunu nasıl yaparsın?
Her türden zulmü, bu İLİM yener. Düşman karşısında başka galibiyet olmadı!

Seviyesiz dervişlere molla raconu kesmekler, ilim değildir… Hatta
dervişliği-tasavvufu (hadi bunların yerine) FİKRİ reddedenin dini din değildir ki
ilmi ilim olsun! İlim, sana Şeytan karşısındaki duruşunu tayin eden ilimdir!
Çağdan bi haber, izan ve kültür noksanı, algı kıtı tekke sendromuna gösterilen
abartılı bükülme ve çakma tevazunun, ‘paçalardan akması illüzyonu’ ilim değildir
İlim, şekilselde sahne almaz! Rüştünü Şeytan hatta Deccal karşısında alır!
Tasavvuf ya da tasavvuftan ileri olan fikrimiz, boyut ve akıl değişimli hal-i ispattır
Geleneksel tarikat bile, ‘Şeytan yönetimli bu devirlerde’ bulunmadı ki ölçüyü bile!
Osmanlı’nın dünyayı idare ettiği ilim-eğitim devri başka, ya şimdiki.. bambaşka!
O bile 1600 yılından sonra (mevcut ilmiyle) çağa güç yetiremedi.. battı
Osmanlıyı Osmanlı kurtaramadı battı da sen hangi ilimle daha da gelişen Şeytan’ı
YENEBİLESİN, PARDON?

400 yıl önce batışa geçerken aynı nağmeler, aynı papağanlıklarla,
şu bizi artık bir yere getirmez ezbercilikten-papirüsçülükten aynı talimlerle,
‘geçip-gitmişin anlayışını’ kendimize din yapa-yapa batmaya gitmedik mi?
Battık, gene aynı şeyi söylüyorsun! Acaba 400 yıldır battığımızın mı ya da
söylediklerinin 400 yıldır aynı şeyler olduğunun mu farkında değilsin?
İlim, Şeytan Karşısında İlimdir. Mümin, şahsiyetini buna galibiyetle tesciller

“Bilgi” kelimesiyle kast edilen o şeyi bilmek,
mutlak olan bu temel hadiseye, ilkin kendinde şahit olmakla mümkündür
Ki böylece ilim, “bilime kendinde şahit olmak konumuyla” tasnif kazansın

İlim, Şeytan Karşısında İlimdir. Mümin, şahsiyetini buna galibiyetle tesciller

/Okyanusta Şadırvan. 2018

_______________________________________________________

Konuyu açık ve net masaya yatırmak isteyenlere Daha çok ayrıntı için
ÇAĞDA METOT NEDİR? Niçin Her Devir İçin Değişir?

Kelimelerde ayrıntı için Şadırvan Kavramlar Sözlüğü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Translate »