UFO KAPTANI BİR TANRININ Zavallı DÜNYA’lık Kulları

UFO KAPTANI BİR TANRININ Zavallı DÜNYA’lık Kulları

 

 

 

Masonizm, İnsandan daha üstün bir varlığın yaratılmış olduğuna inanmak
ve bunu kabul ettirmektir

Malum secde firarisi’nin üstünlük iddiasını açıktan desteklemek,
abes olacağına göre bu maksatta kullanılan dublörün adıdır UFO
“Gururlanma İnsan! Senden büyük Ufo var!” Maksat bundan mütevellit
Masonizim, UFO’culukla aynı iddiasını sürdürürken bizim de tanımımız değişmez
Masonizim, İnsandan daha üstün bir soyun olduğuna inanmak ve inandırmaktır
Ufoculuk üzerinden ‘evrende üstün SOY’ şeklinde empoze politikaları bir malzeme
Ama aslı şu: İblis’in İnsan’dan üstünlüğüne inanç ve iddialarını insanlığa aşılamak
Ufo’culuk dahil çırpınışlarının temeli ‘insana kendi mükemmelliğini unutturmak
böylece insanın kendini, kendisine İNKAR ettirmek İDDİASIDIR’
İnsanlığı ahmak yurduna koyup zulümle gütmenin tek yolu insanı unutturmak!

 

Önce şu yönde başlayalım. Ayrıntılarına sonraki bölümlerle girecez

SAĞLAM SORUDUR, DİKKAT!

Sen, ANA DOSYASIN, uygulama dosyası… Yıldızlar senin uzantıların olur
Uzantı dosyalarından biri silinse sen çalışmazsın!
Kendi ‘Uzantı Dosyalarına’ UFO dedirttiler sana. Uyudun gitti işte yıllardır
Sen yoksan hiçbir şey yok! LEBLEBİ TARLASI UZAY filan hikaye
İlim tanımımız öylesine cümle değil
İlim, baştan beri hayatta her an yaşanan ‘o tek hadiseye’ şahit olmaktır
İLİM, “evrende senin ‘her yerde bulunarak’ yaşadığına” şahit olmandır

 

 

“Dünya İNSANLIĞI, UFO’ların ROBOTLARIDIR” diyenlere şunu şöyle sorarım:


“Robot olduğumuzu önceden bilmeyen cahilleriz!

Robot olduğumuzdan habersiz dönemimizde cahiliz, TAMAM!
Sonra kendi bilincimizi okuya okuya ‘robot olduğumuz hakikatine’ vararak
alim olduk ya! Tamam…” Sıkı soru şimdi geliyor:
Peki, bu levelden önce ‘robot olmadığımıza getirdiğimiz ispat-dayanak’ neydi?

En santralimize, bilincimize-beynimize kendimiz girip ‘alemde neymişim ya-hu’
dediğimiz eski levelde kendimizi ne kadar bilirdik de ‘tüh be robot çıktık’ dedik?
Sağlam sorudur, dikkat et!
Zira sen zaten baştan beri robotluk yapan, bunun da farkında olmayan biriydin
Soruyu bir daha ciddiye alasın:
Bilinçte en seviyen neydi de o andan sonra robot olduğuna ‘way be’ dedin?
‘Robotmuşuz maalesef’ dedin?
İşte o geçiş aşamasında, robot olmadığını neyinle ispat ettiğini merak ediyoruz
Soru çok enteresan, dikkat edelim: [Evrenin tümünün sende olduğunu,
bunu yöneteninin de bizzat sende olduğuna şahit olduğun döneminden(!)
birden robot olduğunun yüksek bilincine geçmen çok üzücü olmadı mı?]
diye soruyor soru! Ben değil, soru soruyor bunu


ÇOKLU EVREN DOSYASI ŞUDUR: Bin tane de evren olsa bir tane evren vardır


Evrenlerin Paralelliği demek, ‘boyutlar arası yaşam alanları’ demektir

Bin tane de insan olsa bir insan vardır. Bin tane de hayat olsa tek hayat vardır
Bu yasalar hiç değişmez. Bin tane de yasa olsa teklik yasası budur
İşte sen, tüm Kozmos sahibinin tasarrufundasın ve de halifesi!


O Zaman Şu Çürüyor:

[Bu dünya insanlığı, sadece bu bölgeye bakan UFO kolonisinin kullarıdır
Diğer dünyalar da ‘başka başka UFO kolonilerinin!..]
Bu görüşünün çökmemesi için soruyu mutlaka bakalım ki nasıl cevaplamalısın?

Kısaca sendeki ÖZ ve İMZA, tüm evrenin ‘Tek Sani’sinin sende yaşamasındandır
Evren tektir, boyutlarıyla çoklu evreni ve paralelliklerini icra eder. Çokluluğu bu!
Gel! Robot olma!


Şu Yasayı da Hiç Unutmam!

En tepede VAR olan, en etekteki varlıkta yaşamasaydı O her yerde olamazdı!
Tek mimar, en zirve hayattan en etekteki hayata kadar aynı program kudretidir
Allah Allahlığını ‘hiçbir UFO Kolonisine’ vermez! Verse Allah olmaz! Hayır!
Verirse ‘allah UFO Kolonisinin şefidir’ diye bir güdük sonuç çıkar bu mantıktan
O kendisinin bilinmesini istiyor. Senden O çıkar, senden niye UFO’yu çıkartsın ki!
Allah ‘ne sebeple’ Ufo reklamı yapsın ki? Ufo’yu podyuma sokan sen kendinsin


Tamamen Yırtacak Bir Cevap Var, Tüyosunu vereyim:

Sizin el, ‘allah YOKTUR’ cevabına komşu olmaya çalışsın bundan böyle şimdiden
Gene de sıkışırsın. Bu kez de ‘DEİST’ olmak yüceliğine zeval gelmiş olur!
ÖzCümle, tek çıkışın var:
Muhammed’ten açığa çıkan mimar, senden de çıkacaktır
Ya ölmeden önce.. ya da aman diğerkini sorma!


Hadi Sana bir Kolaylık Da Benden: Ufo Vardır!

Ufo senin sana görünmeyen diğer boyutun. Evrenin her yerindesin böylece
Gördün mü, UFO’yu da geçtin. Ezikliğini de bitirdin

Sen Seni tanı yeter ki:
Seni evrenin en merkezine koymak şerefi, O’nun sana müjdesi olur
Kendimizi kendimize unutturdular ve eziklediler bizi. Kendimize Ufo dedirterek!
Hatta bunun üzerine Ufo diye de, uçan daireleri bize işaret ederek!
Kendimizi daha da inkar eder olduk, kendimize böylece yabancılaştık

 

(Geçelim şimdi ayrıntıları pür dikkat okumaya)

Yıldızlar, İnsanın Her Türlü Veri Tabanıdır. ÖZ’ü Değil

Bir İnsan dosyası için ‘kaç yıldız/ton klasör’ açıldı kim bilir?
Bi yerde okumuştum, yıldızların sayısı denizlerdeki kumlardan fazlaymış
Yıldızlar, senin veri tabanındaki hareketin balansında bir nohut tarlası işte
Rabbın adı ile yazan kalemden, Rabbın adı ile okumayan ne anlaya şimdi?
Yani Dünya’nın yarısı boşa dönüyor! Şaftsız atalet! (atalet için bkz.)

Sen, ANA DOSYASIN, uygulama dosyası… Yıldızlar senin uzantıların olur
Uzantı dosyalarından biri silinse sen çalışmazsın!
Kendi ‘Uzantı Dosyalarına’ UFO dedirttiler sana. Uyudun gitti işte yıllardır
Sen yoksan hiçbir şey yok! LEBLEBİ TARLASI UZAY filan hikaye
İlim tanımımız öylesine cümle değil
İlim, baştan beri hayatta her an yaşanan ‘o tek hadiseye’ şahit olmaktır
İLİM, “evrende senin ‘her yerde bulunarak’ yaşadığına” şahit olmandır

 

(Şu Net Gerçeği Gör)

Dünya Gezegeni Dışında ‘Bundan Başka’ Hayat
Senden Daha Şerefli ‘Gelişmiş Bir İnsan Soyu’ Yok

 

Dünya’dan çok uzaklarda da olsa “içinde SENİN OLMADIĞIN BİR TOPLUM,
SEN OLMADAN YAŞANAN hiçbir yaşam” yok
Dünya gezegeni dışında ‘bundan başka’ hayat
Senden daha şerefli ‘gelişmiş bir insan soyu’ yok
Başka değişik bir bünye yok! Çünkü ‘sensiz’ tek bir galaksi yok, yıldız yok
Şu an dahi bu bünyesi olduğun tam da özeline, şahsına söylüyorum
Ortaya der misali ‘senin bundan hariç tutulabileceğini’ andıran tınıyla değil
Bu bizzat sensin! BU ŞEREF, bizZAT senin mülkün kadar şerefin

• Ancak sen, şu HAYATIN ve kendi yaşamının tümüne.. ve şu anda
‘kim bilir daha nerelerdeki alemlere’ ayak bastığının bilgisine haiz değilsin

• Şu ANLIK ayak bastığın YER, bütün ZAMANLARDA ‘her an her yerde
ayak bastığın’ iç aleminin TEMA’ sıdır. Mülk alemi denen yer, tam burası
Mülkün toplamı.. mülkün bütünü.. tüm bünyenin minik özeti

• Kendini “Şu anki yerküreye ‘şimdilik SADECE’ ayak basmaktayken
gördüğün yaşamın”, sana SENİN TAMAMINI (buradan) izah etmek için
bir başlangıçtır. Dünya bir mekan değil, boyut… Tüm mekanlar gibi…
Güneş sistemleri, kuasarlar ve tüm evren bir boyuttur, mekan değil
Unutma! Burasını anlarsan bu yanlış inancını kendin görmeye başlarsın

• Yaşamının bellide birini ‘kendi tamamın’ sandığın için
bu ZAN, kendinden habersiz yaşadığın diğer evre(n)lerindeki
kendi yaşam istasyonlarından sızan sezgilerini yani kendi hallerini,
‘kendinden ötelerde bir varlık alemi varmış’ kurgusuna dönüştürüverir
Bu EVRELERİN, evrende aynı AN’da yaşamaktadır

 

Bu Yanılsamayı Sana ‘Kendi Kafesin’ Yani ‘Şirk Boyutun’ Yapar

 

Bu şekilde kendine yabancı kalır (böylece de) ‘Biz ve Onlar(Ufolar)’ diyerek
insan ‘kendi aslını’ bu cahilliğinden dolayı tamamen reddetmiş olur
Artık kabul ettiği değerlerin hepsi, bu kişide (zihni kaplamış) birer yamadır

• Bu itibarla diyebiliriz ki:
ŞU YAŞAMI, Ufoculuğun (hiçbir esas teşkil etmeyen ‘sapkın düşler’ fakında)
sorumluluğunu terk etmişliğin kaçışı içinde,
DÜNYA’dan KOPUK BİR ATMOSFER ÇEŞNİSİ olarak görmektesin!

Şu an bulunmadığını sandığın yerleri, ‘ötelerdeki yurt’ gibi bir şekle koyarak
şu anına gurbet muamelesi yapman, kendinden kaçmanın ‘aczi-sebebidir’
Senin bulunmadığın bir yer yok! Her yerde ‘bir oluşta’ yaşamaktasın
Fakat sen, ‘sensiz bir atmosfer’ zannettiğin uzayda bir yerleşkeyi,
hayallerinde ‘bir turizme’ dönüştürüverdiğin için
İÇİNDE kendinin olmadığı(?) bir yerlerden, çağrı bekliyorsun!


• KENDİNİ AŞAĞILAMAYI SANA ÖĞRETEN KİM?

O halde, anlayacağın dilden söyleyelim:
HAYAT, “her yerde ‘seninle beraber’ yaşanılmasına” rağmen
koca kainatın hiçbir noktasında, Dünya’dan başka hiçbir yerde
(yaşantısını sensiz olarak hayal edebileceğin) başka bir hayat yok!
Bu, senin duyman gereken bir cümle olur. Boşuna UFO kurgulama
Zihnindeki TIKACI çek! Boğulmak üzeresin

 

 

Çünkü UFOCULUK, Bir ‘Kimlik Arayışı’ Hastalığıdır

Kendisinin anlaşılmadığını düşünen,
çevresinden anlayış bekleyen bir ‘beklentici kimliğin’ uzaya sarkmasıdır
Kendisini anlamayan (güya aşağılık şu insanları!)
Uzaylı UFO ABİLER’e dövdürtmek utkusudur
UFOCULUK, GİZLİ AKIL HASTALARININ DİNİDİR
İnsan münasebetlerinde artık tökezleme derecesine çıkan kibrin esaretidir
Bu çarpık arzusuyla ‘İsyan’ın elinde oyuncak olmuş kimlikler,
İnsandan üstün ‘yönetimsel bir yapının(!)’ iktidara gelmesi için çalıştırılan
“insanlık sloganlarıyla lakin İnsanlığa oynanan oyunun” birer neferidir artık

Bir çalışma veya bilim, ahirle zahirin.. makroyla mikronun, AFAK’la ENFÜS’ün
Aynı ESASTA, aynı ANDA, aynı uyumda ORTAK yaşadığını kanıtlamasıyla bilimdir
Kanıtlamıyorsa o bilim ‘mutlak’ değildir
Yapılan o çalışma, bilim adıyla yürütülen maksatların laboratuar notlarıdır sadece
Evrenin çalışma dengesi, makroda-mikroda aynı işleyiş yasasıdır
Mutlağın tanımı şu: makroda olanın mikroda da sürgitliği /uyumu. Diğer deyişle
Zahirde olanın ahirde de sürgitliği. Ahirde*¹ olanın zahirde de sürgitliği ve uyumu

     (*1) Ahir ‘ortaya sonradan çıkacak olan’ değildir. Perdenin şu andaki arkası demektir 

 

 

 

 

İnançlarının İnanç Olmadığını, BİLİMLERİNİN BİLİM OLMADIĞIYLA İspatlarım


Bilimin AMACI OLMASI lazım değil midir? ŞART değil midir?

Bilimde amaç ‘insanlığın huzuru-saadeti’ değil midir?

Güneş ışığının dahi bir amacı yok mudur? Amacı olmayan bilim,
“amacı olan bir ışık kırılmasının” sebebini nasıl ölçebilir ki?
Ölçse acaba ölçmüş müdür ki? Hangi amaca hizmetle ölçmüştür?!
Çıkan sonuçtan NE ANLADI DA yığınlara ne anlatabilecekti ki?
Ölçtü-biçti de ‘hayatın amacını’ çözdü, bildi mi? Bildi ise bu mudur tatbiki?
Toplumlara uygulattığı şu barış çubuğu sanat,
şu barış çubuğu siyaset-bilim-hukuk-iktisat devrimleri BU MUDUR?
Bu değil ise şimdi burada şu soruyu sormak icap eder?
Ölçüyü nereden alıyorsun? Hayat cevaplarını hangi defileden giyiniyorsun?
Bu defile hangi egemen güçlerin podyumudur?
“Dünya huzurunun hedef alındığı bu kampüsler” kimlerin poligonudur?

 

Bilim AMACIYLA bilimdir, safsatalardan kurtarıp insanlığı mutlu etmektir!


Bilim, Sanatın delillendirilmesidir. Amacı vardır, insanlığı mutlu etmek. Bu YOK!

Amaçtan mahrum bilim, İsyanizim Dinidir. Tüm üniversiteler bu dinin dergahı
Laiklik lafıyla bilimselliğe ulaştıklarını zannedenler çağın bilimini sorgulasın
Bilim AMACIYLA bilimdir, safsatalardan kurtarıp insanlığı mutlu etmektir
Bilimin bilim olmadığını, burasından tutarak sorgulanacağını düşünemiyorsun!

Amaçsız bilim, bugün kandırıp güttüğü sürülere ‘bilimsel amaçlar’ tayin ediyor!
Amacı bilim olmayan DSÖ vb. kuruluşların ‘yıkıcı bir dinin’ köleleri olduğunu,
Yapay Zeka adıyla safsata gazlayan bönlerin, köle olduğunu anlamıyor musun?
İnsansız Toplumlar yaratma hedefine amaçlandıklarını hiç fark etmiyor musun?
YAPAY İnsan lafı İTİCİ olduğundan ‘şimdilik YAPAY Zeka’ diyenlerle yürüyorsun
Robotu allayıp-pullayıp ‘zeki mahluk’ dedirtmeye doğru gidenlerle yürüyorsun
İnsanı ortadan kaldırmak amaçlı bilimin, Şeytanlık dini olduğunu göremiyorsun
Yarın bu gidecek şu gelecek, gerici gidecek ilerici gelecek dedirtilip duruyorsun
Nelerin atılıp nelerin getirilmeye çalışıldığını göremiyorsun. Nasıl görmüyorsun?
İnsanı yüzlerce yıldır unutturdular. Yarın esamisi de kalmayacak, insan bitecek!
Amigoluğunu yaptığımız bilim bu mudur? Bu hiç bilim olabilir mi? Bu hangi DİN!?
Bu resim ‘içlerinden çıkan tek-tük pozların değil’ bilim kürsülerinin ortak rüyası!

 

Şımarıklaşmış çocuğu olan şu teknolojisine’ güya söz geçiremeyen bilim!


‘İnsan -insandan gelmesin de- ister makinelerden gelsin, ister maymunlardan…’
Daha da olmadı Ufolar’dan gelsin diyen bilim, hayat kaynağına soy ağacı biçiyor
Bu nasıl olabilir? Mümkün değil olamaz! ‘Seni biri yaratıyor, onu da başka biri…’
Olamaz! Çünkü
Alemlerin en yasası şudur: ‘En tepede VAR olan, en etekteki varlıkta da yaşıyor!’
Arada hiç KARBON KAĞIDI YOK! Alemler arası ‘geçiş gümrükleri var’ o kadar
Bu gümrük kapıları olmasaydı alemin tüm etekleri şüphesiz yanar kavrulurdu
Mutlağı şöyle tanımlamamış mıydık? “Makroda olanın mikroda da sürgitliği!”
‘Bu zahirde olanın ahirde de sürgitliği. Ahirde olanın bu zahirde aynen sürgitliği’

En tepede VAR olan, en etekteki varlıkta  yaşamasaydı O her yerde olamazdı!
Alemler, farklı eyaletlerin birleşmesi sonucunda oluşturulmuş anlamı doğardı
Tevhit yaşanamaz olurdu. TEK Amaç /Tek Kudret, eyaletlere göre arz edilirdi
Alemlerin kalbi tek yerden, tek amaç için atmazdı. Bilim YOK olurdu, olamazdı
Mimarın, eserinin her yerinde olamaması, Bilim dışıdır, tasavvur dahi edilemez

Bu yasaya aykırı kürek çekenler /BİLİME AYKIRI OLANLAR bunlardır
Adı İslam olan din, bu ahirle şu zahirin AYNI ANDA yaşanması itibariyle bilimdir
Bilim bunu ispat ettiği an, o bilim mutlaktır. Bilimde amaç, sanatı ispat etmek
Edip etmediğini de ‘insanlığı mutlu edişiyle’ ölçmektir
Mutluluk, güvenden hasıl olmalıdır, narkozlardan değil
MUTLULUK, işleyişin düzenliliğine hayran oluşluktur

Teknolojiler safsatadan mütevellittir sağlaması gereken mutluluk karşısında!
Geçici mutluluklar da safsatadan bir sevindirikliktir, adalet karşısında…
Şımartılmaktan mütevellit teknoloji, safsata bilimin amaçsız çocuğudur
Ufoculuk, amacından kasten kopmuş bilimin, ittiği mutsuzluğa karşı narkozudur

Zulüm, Makineler Çağını Başlatmıştır. Zulüm, İnsanın Amacında Durduruluşudur

 

 

Hangi UFO? Çıkmaz Son!

 

‘UFO olarak onlar da bir İnsan soyu’ diyerek,
(hiç de var olmayan) kendinden başka bir türü,
‘GELİŞMİŞ İNSAN’ şeklinde algılatan ve algılayan şu insanoğlu!

Sen geliştin ve kendi gelişmeni yeterli bulmadın da…
Hangi gelişmeyi kimden öğrendin?
Gelişmiş İnsan Nedir? Ülkelerin gelişmişlik ölçüsü nedir?

UFO Abilerini işaretle ‘onlar da bir İnsan soyu’ diyor
Gelişmiş İnsana ‘kendinden başka bir türü’ örnek gösteriyor
Hem de hiç var olmayan!

Kendini küçümseyip kendine inanmayanın
Ufocu Abiler üzerinden sunduğu ŞU İDEOLOJİK ATAK,
hangi güveni-imanı temin eder?

Böylece kendi tamlığına güvenmeyen bir kimsenin,
(yeri geldi mi) GÜVEN konusunda KENDİNİ adres göstermesi,
nasıl yabana atılır bir MASKARALIK ola ki!


Girişteki ifadeyi şimdi daha açık anlıyoruz ki:

Siyonizim, İnsandan daha üstün bir varlığın yaratılmış olduğuna inanmak
ve bunu kabul ettirmektir

Böylece İsyanizim,kendini reddetmiş bir insan tipinde’ rahatça zuhur eder
Kendini reddeden güya bu insan TİP, bunu da insanlığa kanıtlamak için
İNSAN adaylarına ve İNSANLIĞA sürekli zulmeder

Barışı ve bunun ‘tesis edicisi İnsan’ın tamamlanışını anlatan, İslam’dır
Tamamlanmış bu dinin tüm evliyası ‘şu aynı hakikati’ bildiler:
‘Kah çıkarım zirveye seyrederim alemi
Kah inerim eteklere seyreder alem beni’
Bilinmeyen bir şey yok! Erbabınca… Nereye ulaşırsan ulaş, UFO yok!

Aksi taktirde
İNSAN tarafından anlatılmayan hayat, İnsanlığa en büyük safsatadır
Vehimlerinde ‘kendilerini kendileriyle’ aldatan Ufoculuk ve de bunların
şirk ikizi ‘Melekçi Müftüler’, böyle bir safsatanın papirüsçüleridir. Bu safsata,
İsyanizm‘in etkili propaganda ve beyin yıkama argümanıdır. Ve sen-ben,
(insan olmadıkça) bu safsatanın, inancımıza kurşun olarak kullanılmasında
en geçerli MALZEMEDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLİZ!

 

Kendi Uzantılarını ‘BAŞKASI’ Sanan ‘İşbu Yabancılaşma’ Hastalığıdır ŞİRK

 

Kendi uzantılarını uzay bilip Ufo sanan ‘gölge-tip kişi’ hayalde yaşar
Şirki açıklayan temel budur. İnsanlıkta düşülebilecek EN büyük hata, En suç!
Yaratan, yarattığından açığa çıkıyorsa Melek de, Ufo da senden açığa çıkar!
Bunları karşıda aramak niye? Senden başka hayat aramak NİYE? İşte Ufo YOK
Galaksiler, senin veri tabanın. Kainat sana sığındı, kaçacak yerin YOK


DERİNLİK, bir inceliğe binaendir, rastlantılarla karakter oluşmaz

Araştırmaksızın ‘ARADIĞINI BULMUŞ SAYAN bir karakter’ hayalde yaşar

“Ben O’yum” deyip de
uzayda kendinden başka varlıklar olduğunu düşünen beyin, çelişkidedir
Sen O’ysan hatta İNSAN’san.. senin olmadığın yer mi var?

Şu Ufo Tanrıların ‘kozmik buyruklarını’ Kuran yerine ikame eden kişi,
bir de ‘ben DEİSTim’ diyerek spiritüalizmden de kimlik almışsa şayet,
“ben O’yum” anlayışıyla ‘zaten peygamberliğini iddia etmektedir!!!’
İddiadan da öte ‘NEBİLİK İLANIDIR’ Ben O’yumculuk…
HANİ DEİSTTİ..? Nasıl oldu bu şimdi?
Hem -Ben O’yumculuk, hem Ufoculuk, hem Deistlik??! Bu yaman çelişki NE?

Çünkü bizce Zulüm, kibrin hukukudur
Zulüm, insanın ‘amacında’ durduruluşudur

 

İSTİKBAL GÖKLERDEDİR Mİ?! Tamam. Peki Hangi Gök?

Semanın henüz birinci merdivenini İSTİKBALE adres gösterip
‘İSTİKBAL GÖKLERDE’ diyenler
Semanın her katında yaşayan İnsanı sırf ‘ayakkabısı’ yüzünden hiç görüyor

Hepimiz aynı ayakkabıyı giyiyoruz: ‘Ekvator çapında yuvarlak bir model…’
Tarihteki adımların ‘başkalarının adımları’ olduğunu sana düşündüren ne?
Oysa sen, sadece bir ayakkabı farkı kadar bi şeysin
Hangi adımında haritaya bakarsan bak, pusula hep seni gösterir
İstikbal Sensin. YER’e basman kafanı karıştırmasın
Gelecekte yaşayacağın YER, SENSİN! Senden daha iyi YER YURT MU VAR?
GELECEK SENSİN. E gel o zaman! Gelmiyorsun
Aslında ‘GELECEK’ yok. Sen GELECEKLETİYORSUN.. beklettiğin için

• Zaman ve mekanın olmadığı yaşanan dilime AN denir
Zaman ise bu An’a EKLENMİŞ onun ‘dilim dilim ZAMLANAN yanılsamaları’

 

Dünya Gezegenin Senin ‘Masaüstün’dür. Ahiretinse Uzayın!..

Uzayınsa: “temelde ‘orandan yaşadığın’ uzantı dosyaların…”

Yaşantın her yerde aynı zamanda yaşarken bu paralel saha birleştiği an
işte ‘o herhangi bir yer’in, sana MEKANSIZLIK NİTELİĞİNİ açar ve öğretir

Sen hep masaüstünü görmekteysen ahiret, ömrünün uzantı dosyalarıdır
Yani kendine YABANCISIN!
Böyle bir kimsede zihin, bilinçte referans noktasını iyi okuyamadığı için
akla vurulmuş yamalarla kendinde çalıştıramadığı bir bünyesine UFO der!
MELEK der… Kullanamadığı sahasına da UZAY der!
Aslında öz güdümlerinden itişle gelen tefekkür faaliyeti ve davranışlarına
“kozmik dalga nevi” adlar takarak zihindeki çukuru kapatmaya yönlenir
Yönünü kaybeder. Amacını bilemez, gerçek hedefini koruyamaz

Tv. de bir Ufocu, Ufo gemisindeki mürettebatı, ‘bunlar nasıl düşünürler’i,
neyi niçin yaparları, Dünya’ya hayırları nedir’i öyle bir anlatıyor ki bu tıpkı
papirüs kafa bir müftünün, ‘melekler ne yer-ne içer, neyi nasıl düşünür ya da
düşünmezler’i anlatmasındaki maskara animasyoncuyu andırır bir bönlük!
Sağır duymaz uydurur denir ya
İşte, görmemişin de bir Ufo’su olmuş, hayalin bile suyunu çıkarmış
Bunlar kişilik sorunu yaşayan tiplerden çıkıyor nedense?

Müslümanım diyen ‘müftü kafada da’
zihin işlevi AYNEN BU ŞEKİLDE bir işgalle düğümlenmiş olup
KAFA aynı kafa, İNANÇ aynı boş inançtır
Birindeki Ufo’yu kaldır, diğerine ‘melek’ yahut ‘nebi’ olarak koy, sistem aynı:
ŞİRK yani YAMA! Varlıklar gökte! Kendinden öte!

Yaratanın, yarattığında açığa çıkacağına iman etmeyen müşriktir!
İnandığını söylediği şeyi ‘kendinde bulamayan’ cahil
Bunu kendinde açığa çıkaracağına inanmayan müşrik
Bu kimse nebiye inandığını söylüyorsa bu kez de münafıktır

İşte Şadırvan olarak “Masonizm, İnsandan daha üstün bir varlığın
yaratılmış olduğuna inanmak ve bunu kabul ettirmektir” demişiz
Böylece herkes tarafını seçmiş oluyor, öyle değil mi?
Bu tanımla meseleyi anlayan, İnsanlık yolunun mücadelesinde hiç şaşmaz!
Bu tanım, Masonizmi en kapsamlı, en kısa özetle anlatmıştır
Bu mesele daha önce hiç böyle anlatılmadı

/Okyanusta Şadırvan. 2013

_______________________________________________________

İlgili Yazılar
     
       UFO KAPTANI BİR TANRININ zavallı DÜNYA’lık kulları
       UFOLAR, Niçin Kendilerini TÜM DÜNYA’YA Tanıştırmazlar?!
       Kıvama Gelebilecek Tipler Ya NASA’da Ya MASA’da!
       UFO’lar NİÇİN GELİR?! Dost MUSA’nın ASA’sıyla Nasıl Bir İşimiz Var?
       Ufo-Tip Mantıklara Verilen Cevaplardan Bölümler
       Saygı Göstermek
       Zulümde Yatan Gerçek Nedir? 1
EVREN Ne Kadar Büyük!?
ASTRO-FİZİK, Hangi Konuyla Alakalıymış!

Kelimelerde ayrıntı için Şadırvan Kavramlar Sözlüğü

Index

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Translate »

Index

Index