HELALLEŞMEK Nedir? Doğru Anlaşılmalı

Sözlerim DOĞRUNUN GEREĞİNİ Uygulamak İsteyene

DİNİ, YANLIŞ YERDE KULLANILAN BASMAKALIP KELAMLARA ALET ETMEK

1- Hakkının ne olduğunu bilmeyen cahilin, hakkını helal etmesi geçersizdir

Hak gaspının ne olduğunu bilmeyen gafilin ‘helalleşme talebi’ de lüzumsuzdur
Bunu istediğin vicdana sor, bu böyledir. İslam ilminin temelinde bu vardır
Helalleşmek vardır fakat bu helalleşme gerçeği, batın aleminde olur
Yoksa, bu dünyada hakkı gasp edilmişin helallik onayı geçersizdir. Şuursuzdur!
Hakkını helal etmeye reşit değildir. Hakkın ve kendi hakkının bilincinde değildir

Dünyada haklaşma vardır ama bu,
ahiret boyutunu dünyada yaşayanın arzı halidir

Muhatabı da ‘bu boyutta bilinçli haldeyse’ bu talep ve cevap geçerli olur
Bu şartlar dışında laklaktır. Bu metot, ilimde bu aslı 10 yıllar önce açıklamıştır
Helalleşme, Miraç basamaklarında ilerleyen şahsiyetlerin mazotudur
Merdivene tutunup yürüyen Miraç yolcularının ancak haklaşarak ilerlemesidir
Miraç, ancak her anında haklaşarak elde edilen makamdır. Başka çıkılamaz!
Hayattan-dinden bi haber siyasal islamcıların çenesel laklakı helalleşme değildir
Miraçta bulunmayanın helallik talebine ‘evet de hayır da’ dense işlem iptaldir
Miraç, büyük mahkemeye (mahkeme-i kübraya) giden aşamanın konaklarıdır
Mahkeme-i Kübra: hakim de sen savcı da sen, tanık da sanık da savunma da sen
Bu mahkemeye çıkmanın ön şartı zahirdeki murafaaya çıkmaktan kaçmamaktır

2- ‘Allah razı olsun’ diye bir dilek, arzu, temenni, DUA yoktur
Bu ifade yerine esas doğru şöyledir: “Sen Allah’tan razı olasın ey insan!”
Şükrün özü budur. O senden zaten razı… Olmasa seni halkeder miydi? Düşün!

3- ‘Allah düşmanımın başına vermesin’ diye bir dua, laklakçılıktan gelir, efeliktir

4- ‘Allah açlıkla imtihan etmesin, şunla-bunla imtihan etmesin’ lafı küstahlıktır

Yukarıdaki laklakların ‘dinle-imanla-İslam’la hiçbir bağı YOKTUR!

HELALLEŞME, YÜZLEŞMENİN TA KENDİSİ

1) YÜZLEŞME denen eylemin kök şartı, kişinin ‘kendisiyle’ yüzleşmesidir
Nasıl ki yumurtanın içten kırılması, amacın ‘asıl gerçekleşmesi’ ise ve
kırılmanın ‘sadece dıştan olması’ bilgelik doğurmuyorsa bu da böyledir

2) Yüzleşmenin ‘kişinin kendisiyle’ olması için karşımızdaki bir basamak ise
yüzleşme temelinin VİCDANLA muhatap olması gerekir. Esas budur

3) Bu doğru yerden çıkış almasının gereği şunun için:
Salt karşıyla muhatap baz alındığında BAHANELER, yüzleşmeyi zayıflatır
Kişi, Korsan Nefsini aklamaya GEDİK açmış olur

4) Bahaneler, helalleşmeyi örterek kişinin kendini kandırması adımlarıdır
Yumurtanın içini ‘dıştan kandırabiliriz’ İÇTEN/Vicdandan kandıramayız
Kandıramayacağın yerden çalış! Bahaneler, vicdanı susturur. Çalıştırmaz

5) Vicdan volümü kısıldıkça yüzleşme örtülenir. Bahaneler kuluçkadan çıkar
Hesaplaşmaysa vicdan volümünü gitgide daha da duyulacak düzeye doğru açar
Adalet duygusu böyle gerçekleştirilerek YÜCELİK meydana gelir

İçten kırılmayla başlamayan helalleşme, karşıyı kabukta kandırmaktır

Konunun açıklanmasına neden olan yazının linki:
Sözlerim DOĞRUNUN GEREĞİNİ Uygulamak İsteyenedir

/Okyanusta Şadırvan. 2023

_______________________________________________________