SİYASAL İSLAM

SİYASAL İSLAM

 

 

 

Nedir Siyasal İslam? (Siyasal islam zımbırtısı Nedir?)


Önce GERÇEK SİYASETİ şöyle TANIMLARIZ! Gittikçe derinleşir
Sonra yazının bir yerinden itibaren temayı zihninizde kolayca kuracaksınız
Gerçekten ‘uzun’ denecek bu yazıyı bir bütün halde yayınlamak zorundayız

 

İnsan’da SANAT ve SİYASET! Siyasetin tanımı: (Siyaset nedir?)


Siyaset,
kişinin kendi beklentilerine kavuşmak uğruna
kendi ahlakını başkalarına edindirmek için
izah ve davranışında, hareketini üst düzeyden bir alt düzeye indirgemesidir
Bu halde Siyaset, ‘ÜST’ün ‘AST’a yani dip bilincin yüzey bilince.. yani
kişinin karşıya anlatım, bildirim metoduysa bu halde:

Askerin siyaseti barışta emir, savaşta blöf
Tüccarın siyaseti barışta kar, savaşta mal-para (ganimet)
Kralın siyaseti barışta güç ve adalet, savaşta cesaret
Bilimin siyaseti barışta eğitim, savaşta kanıt
Hukukun siyaseti her zaman hak
İnsanda bunların tümü ‘SANATTIR’. Yani gerçek siyaset bir sanattır

Fakat siyaset ne kadar sanat olursa olsun, Fikirle arasındaki fark bilinmeli
Zira fikir varsa siyaset vardır, tıpkı düşündürmek varsa edebiyat vardır gibi
Bu farkı hem derinlikli hem kısaltıp yazarsak şunu deriz:
Siyaset, sürünün repertuarındaki ünisyonu çalan ‘kaval’dır*¹
FİKİR ise KOYUNUN özündeki ARMONİK ÇATIDIR*²
Anlayan anlasın. Biz burada bu derinliği bırakalım, ortalama gidelim

     (*1) Ünisyon: Ön ses, tek ses, melodi ses. (*2) Armonik: Arka ses, yan ses.
     Seslerin birbiri arasında ahengi, uyumu. Ahenkler arası bağıntı sanatı…

 

Siyaset, görüldüğü her yerde Fikir karşısında azımsanmalıdır
Siyaset avamın ideolojisi, FİKİR kendini bilme metodu
İdeoloji avamın siyaseti, FİKİR kendini bilmek metodu…
Siyaset avamın tarikatı, Fikir tarikatın hassı-hassa’sı! Fikir yoksa siyaset niye?
Fikir yoksa yazmak NE? Düşündürmek yoksa edebiyat NE?
En düşündüren, en düşünülen, en düşünen ney? İNSAN!
Ha işte o kendini bilecek, neyle ‘FİKİR İLE…’
Fikir, yani sanatla-bilimle-edebiyatla vs. ilgilenmede ‘en temel şart!’
Siyaset, Fikri olana hak! Olmayana ideoloji. Fikir, ÖZ’den güdüm!
Kısaca, ‘Fikrin’ kanıtlanması adına YÜZ’den güdüme SİYASET,
siyasetin ideolojileşip ‘çağın mevzuatlarına’ hapsedilişine POLİTİKA deriz
Siyaset PLAN, Politika PROGRAM… Politika, siyasetin programıdır kısaca
POLİTİKA, iki lafın ikisini de söylemektir, fevri siyasetini gizde yürütme planıyla

POLİTİKA, siyasetin ‘piyasa değeri’dir
İdeolojikleşmiş siyasetin ‘çağın mevzuatlarına’ hapsedilişi. İşleyiş böyledir
Siyasetin ideolojileşmesini 400 yıldır kanıksadığımızdan normal görürüz!
Fakat normal görmediğimiz-görmeyeceğimiz şey, siyasal islam ideolojisidir

 

 

‘SİYASET DE YAZIYORSUN’ Diyenlere Cevap:

 

Çok nadir de olsa siyaset sahnesinde olanları konu etmemizdeki sebep şu:
Konumuz zihin işgaline örnek!
Konumuz, iddia düzeyine bile çıkardığımız çürük düşüncelerimiz eli ile
(aslında) ‘bizi kimlerin yönettiğine dair’ TEST!
Yani kendimizi neremizden ‘hangi yapımızdan yönetiyoruz’ da
buna da ‘YIKICILAR BİZİ YÖNETİYOR’ diyerek
bi bakıma son tahlilde kendimizi kendimiz yönettiğinin farkına varamıyoruz!
Bakalım ki İDDİA VE DEĞERLERİMİZİ zihnimize kimler yerleştiriyor da
bizi yarım-yamalak aklımızdan kimler yönetiyor, yıkıcı ölçüleri kanıksatarak?

ÖZGÜR OLAN bu ifadelerimizi tamamıyla anlar
Zahirde duruşu ve sözü olmayanın ilmi, yıkıcıdan yamanmış bir batıncılıktır
Zahir sahayı nadiren de olsa bu irtibattan dolayı izhar ediyoruz
Aksi taktirde siyasi kafalılıktan bize ne? Hele ki ideolojik islamdan bize ne?


Derdim siyaset değil.. belki belki ZİHİN!.. Zihnin ‘hangi bilinçten’ hareketi!??

 

Sonrası ne? Sonrası elbette gönül! Önce zihin işgalini bilip-çözelim hele bi
Fakat taşınan şu zihin, kişide bir siyasettir tutturur! İşimiz siyaset değil ama!
Siyaset, benim çalışma ve piyasavari ilgi alanım değil. Beklentim hiç değil
Siyasetle ve kişilerle işimiz yok. Olsaydı fikre ulaşamazdık
Siyaset yazılarını Fikre vakıf olmanın ölçüsüne ibrazen yazıyoruz
İşgalsiz düşünmenin pratik sahadaki göstergelerine dikkat çekiyoruz
Muhatabımız Fikirdir. İnsan manasını anlamaya çalışalım mümkünse

Fikirle muhatap olmak lazım
Siyaseti mezhep edinenlerin komik tepkileriyle muhatap olmak sakıncalıdır
Önce ana meseleyi anlayacak kişi!

 

Siyasal islam, İslam olmayan hareketler için bir kavramdır


İslam, ne zaman ki 1600’lerden sonra Emevi’de olduğu gibi papirüzime kaydı
işte o zaman bu siyasal kulisli fetvacılık, ideolojik islam,
(bir arkadaşın dediği gibi) şimdi de mitingci islam türedi, çöküş geldi
Bu siyasal islamcılar kadar İslam’a düşmanlık eden kimdir acaba?
Osmanlıyı Osmanlı kurtaramadı, hele siz şu fikirsizlikle, bu siyasal islamla?
Siyasal islamın ne olduğunu yazdık? Oturup görmüyor, bu siyasal islam ne?

Siyasal islam, dinin ideolojileşmesi, ideolojileştirilmesi demektir
Siyasal islam, İslam olmayan hareketler için bir kavramdır. Siyasal islam,
dinin FİKİR kabiliyetinden mahrum bırakılmışlığın mahsulü bir ideolojidir
Fikirsiz bir din, artık ideoloji olmuştur. İşte ‘siyasal islam’
Olmayan bir din… Düzenin -adı tabela, mezhebi siyaset olan bir akımı!
Emperyalizmin alemdeki en levazımı, işte bu akım yani bu sapık dindir
Egemen zalimler, dünya politikalarını bu ‘siyasal islam akımlarıyla’ yürütür
Çarklarını, en adamları olan bu siyasal islamcı idarelerin eliyle çevirir
Müstekbirlik (yani kapitalizimle sömürü,) aynı anlayışta buluşturur bunları
Hatta müstekbirler, fasık bir dinin -burjuva hayranı olan- dindarlarıdır!

FİKİR bir zirvedir
Yazılarımızı doğru değerlendir, buna zaman ayır
Kendini arayanadır sözlerimiz, miting kulaklara değil
Muhatabımız fikirdir, kişiler, kişisel görüşler, ideolojiler ve de
siyaseti kendisine mezhep yapmış partçılar
değildir

 

 

Siyaseti kendine mezhep yapmış olan, İslam’ı ideoloji haline getirmiştir

 

İslam başka şey, siyasal islam başka şey
İslam başka şey, İKNA yerine Gestapoculuğa evirilen gözdağcılık başka şey
İslam, ‘barış’ ise.. barışın iknadan başka yolu yok! İkna, yaşamın hukuku…
İslam başka bir şeyin fethi, reymenleri reye ikna etmek başka şeyin mitingi!
Reymenleri reye ikna etmek ile ‘insan ayırmadan iknayla fethediş’ ayrı dindir
Biri vaatlerle rey devşiren ideoloji, biri mevcut ahlak ve basiretle ‘fikrediş’

Biri, nebinin getirdiği…
Biri usul usul evrilerek modern Gestapoyla Emevî düzene yol alış
İktidara gelmek 5 lira, iktidardan inmemek 25 lira… Hemi de dahası…
İktidara gelmek için lafta bolca din, tahtı terk etmemek için sat gitsin adaleti
Vadettiğin şeye kadar satarsın koltuk için… İşte siyasal islam!
Siyasal islam ‘YIKICILARIN pusulasıyla’ getittirilen bir düzendir
Götüttürülüşü, HAKK’ın rotasıyla…


Siyasal islamın destekçisi, tepkilerine hayal bulaşmış psikolojilerin mürididir!

İşte siyasal islam: ‘Çevresel tepki olan ideolojiyi’ kendine din yapan!
Eziklerin, burjuvaya 3 günlük kafa tutuşu.. doktrin gevişlemesi…
İdeolojiden öteye varmayan ‘şu siyasal islam’,
ideoloji haline getirdiğimiz dinin, başka bir ideolojiyle kapışma pazarıdır!
İman, hiç ideoloji olabilir miymiş?
İDEOLOJİ, çevresel tepkidir, bir ideolojiye başka bir ideolojik tepkidir
İdeolojiler giriftinde bir ideolojinin başka bir ideolojiyle kapışma drifti
Buna din mi diyecez şimdi?
Din-iman anlamayan için olabilir ama biz böyle olmadığını düşünüyoruz

 

 

Birileri Allah‘la Kandırır ya! Ha İşte, O bu!


Birileri de Çağdaşlıkla kandırır ya! Ha işte, bunlar birbirlerinin gevişi

Biri birini doğurur, biri birini besler. Bunlar birbirinin ebesi
Çemberi içinden çıkılamaz bir düzenin ‘süreçler tekrarı’ Girdapta aynı dekor:
Cumhuriyetçiler… İslamcılar… Sonuçta tekrarlanan hep aynı sahne…
Siyonist Krallık, gizde kendi hükmettiği siyaset oyunlu kukla düzende
bizleri nasıl da MAL’a bağlamış
Siyonizmin şu kördüğüm programı nasıl da tıkır tıkır çalışıyor!

Nasıl bir metot ama?
Bunca sözden anlamayana bas git denilir, ya ne denilir?

Para yiyip ‘ideolojik islam satan’ televizyon çalımcılarıyla,
hayat hareketinden bihaber ‘geviş kafa, küflü dilli’ gazeteci takımıyla
çağın devrimi gerçekleştirilemeyeceği gibi
mevcut İsyan Krallığının ekmeğine yağ sürmelerin de önünü kesemezsin

Kısaca, günümüz siyasi hareketi, ortaya bir aydın tipi çıkaramadı
Bir fikir hareketine tutunamadık!

Lider çevresi şakşakçı takım’ öyle bir PART gestaposu, bir PART ruhbanlığı,
bir ruhban gazeteci ve yazar takımı oluşturdu ki:
(bunların) dini de mezhebi de ‘siyaset..’ ve
şeyhleri ‘siyasi liderler’dir şeklinde bir inanç ortaya çıkmıştır

Soralım siyasal İslamcı müşriklere: “İslam ne? ‘Barıştır’ diyecekler (slam…)
“Slam da kökünü şuradan alır, buradan gelir” vs. bi düzine girizgah!
Çeneyle, sözlük ezberiyle cevap olmaz güzelim
Çünkü ‘bu sözlük kafa’ bir sonraki soruyu cevaplayamaz: Barış neyle olur?
İKNA YAŞAMIN HUKUKUDUR makalesini yazalı neredeyse 10 yıl olacak!
Değil bu yazıyı okumak, müellifine edilen hakaret-tehdit kendilerinin dinidir!
Barış İKNA ile olur. Başka olmaz

 

180° FARK Nerede?


Yol ve amaçları 180° ayrı olan siyasal islamı İslam’dan ayıran en temel özellik şu:

Siyasal islam, cihanı ancak şeriat getirmek şartıyla düzelteceğine inanır ve batar
İslam’da asla böyle bir iman, böyle bir emir, vazife yoktur. Kesinlikle yoktur!
İslam’da şu mutlak yol vardır. Zaten de ilk örneğinde bu vardı. Başka olamaz:
Dünyanı/Dünyayı değiştirmenin tek yolu
ki bu da şu demekle aynı şeydir: Alemini/Alemi değiştirmenin tek yolu,
insanlara tek tek uzanıp İKNA ETMEK MECBURİYETİNDEN GEÇER! Çoğalt-çoğal!
Çünkü kendini (kendi gönlü gerçeğini) ancak böyle ikna, ediyorsun. Bu değilse
yüzdenliğini islam yapmışsın! TEN’ini bile değil. Tenini ÖZDEN’inden kuracaksın!
İkna edemediğinin kusurunu kendinde görmen lazım, ikna olmayanda değil
İslam, İKNADA YÖNTEMİYLE İSLAM’dır. Aksi taktirde ikna için yekinmeyen YOK!
İman, iknanın yöntemidir. Sen nasıl ikna olduysan diğeri de aynı iknadan olacak
İslam, iknada yöntemin yollarını gösterir. ‘Siyasal İkna’nın neresi İKNAdır?
Ötekileştirdiğini iknaya hakkın YOK! Bunları ikna edemezsin. Zira öteki olan SEN!
Sen nasıl düzeldiysen AYNISINDAN… Sen düzelmedin ki! Basite kaçman bundan
Yüzdenliğini islam yapmışsın! TEN’ini bile değil. Tenini ÖZDEN’inden kuracaksın!
İKNA, Yaşamın Hukukudur. Hukuku hukuk yapan işte bu temeldir. İKNA

 

İkna Yöntemi Kullanmaya İhtiyaç Duymuyorsun, GESTAPO’luk Yetiyor!!!

 

Sen misin İslam, kaç insanı ikna ettin, en başındaki kitle senin eserin miydi?
Şunu herkes biliyor ki bugün kamalizm, siyasal islama tepkidir, yani sana!
Sorsan kimsenin kamalizmden-mamalizmden bildiği yok! Ama doğru tepki!
Siyasallaşmış islama kamalizmle gelen tepki, aslı icabıyla doğru tepkidir
Tıpkı siyasal islamcılığın, kamalizme tepkiden doğup beslenmesi ideolojisi!!!
Bu iki sistem birbirini sürekli doğuran, besleyen, yetiştiren döngüdür artık!
İşte İkna Yaşamın Hukukudur yazımız yoğun tespit ve pratiklerin sonucudur
(Kamal Paşa konusu, ledun ilmi noktasından görülüp anlaşılması ancak mümkün)

Siyasal islamın müritleri!
Siz -cumhuriyetçi, laikçi, kamalcı, olmayan daha şu bendenizi iknadan uzak!
Bu vatandaşa sövgülerle hangi İslam? Sebeplerin her birini tek tek yazdık
Bu analizlerin yapıldığı pazarda gezemeyip sloganlar pazarında gezdiniz
Dantel dantel işlenerek gelen teknik izahlarımıza, şiir bu deyip alaysadınız
Şiir-miir… Şiir böyle hoplatıyorsa o zaman buna ayet derler! Ayetler hoplatır
Şadırvan, Kuran’ı -mealinden de öte ‘hayatın bize teması’ olarak açıklamıştır
Şimdi çalışmaların sonuçlarını yazıyoruz, durum tabi ki hoplamaya elverişli!
Baştanbaşa Fikir yazdık, yani iman disiplinleri.. tespitler, zahire yansımaları!
Bu derinlikli mana sahası, fikriyat neşri, insanın varlık amacı ilginizde olmadı
Ama asıl o deryada görüşmek, kapışacaksak o alanda kapışacak olmalıyken
şimdi Müşrik Kimdir’i net açıklayan sonuç yazılarımız tabi ki bam teliniz olur
Şirk nedir, her teknikle izah edildi, neredeyse cilt cilt, 6 bin sayfa, dile kolay!
“Şu konu hakkında ne düşünürmüşüz?”
Şadırvan yazıları ne düşündüğümüzü işte söylüyor, okusanıza!

 

 

Şöyle Olmuş Olsa Buna ‘Siyasal İslam’ Demeyiz:

 

Bir siyasinin dindar olması, kendi dindarlığını devlet yönetimi işine tatbiki
siyasal islam olmuş olmaz

Son cümleyi azıcık açarsak: Bir siyasinin,
kendi dindarlığını devlet yönetimine katması hatta buna kurumlarını da
dahil etmesi normaldir, olmalıdır, zaten her şekilde olmakta olan da budur
[‘Her fert kalbini dolduran şeyin dindarıdır*’ dedi bir usta. Bu itibarla
baştakinin dini ne olursa olsun zaten bunu devlet yönetimine tatbik eder
Birinin bu uygulaması, dindarlığını işine tatbik edişi, siyasal islam değildir!
Laiklik de bir din olduğu ispat üzere.. böylece dindarsız adam bulamazsın
İkisi de aynı gibi değil mi? Evet, sistem aynı! Bunları tafsilatlarıyla açıkladık!
Bu yazı konuda bütünün sonuçlarını veriyor, cüzlerin linkini isteyin-araştırın]

     (*) A. Duru 

Siyasal islam, liderin kendi dindarlığını devlet yönetimine katma esnasında
(bilgelik iddia edişle) ve bu anlayışı mutlak olarak belirtme ısrarıyla başlar
Yoksa diğer türlü, bir siyasinin kendi dindarlığını devlet yönetimine katması,
hayatını sorgulatarak maiyetini buna göre bir iknayla sevk ve idare etmesi
siyasal islam değildir! Birinde (görülecektir ki) içi boş çene, ukalalık-bilgiçlik,
diğerinde (görülecektir ki) doğal inancına yaslanış, çevreyi OKUma çabası!
Tasniflerde ölçü çok ama bunu şu kısa paragraftaki bu izahla toplayabiliriz

(kaldığımız yerden devam edelim) Böyle bir siyasi liderin doğru yönetimi
yani kendi kişisel şeriatını sevdirebilmesiyle ‘zaten olan şeriatı’ ortadadır
Bu lider, ‘kişisel şeriatını’ halkın öncü kesimlerine, her geniş yelpazeye,
o toplumun aydınlarına (ki aydın kimdir diye sormayın.) Kısaca,
toplumun ruh tabanına, anlayışı ince ve kapsayışı güçlü idrak sahiplerine,
boş yaşamayan beyinlere, entelektüellerine (bunu da sormayın.) Kısacası
üretimleriyle o topluma nefes verenlere sevdirebildiği; bu sonuçla da
eminliğinden bir güvenç meydana getirmiş bu kişinin ki ona şahsiyet denir;
işte bu insanın otomatik olarak gerçekleşmiş krallığıdır, halifeliğidir
Böyle bir hareketin siyaset yoluyla gerçekleşmesi hiç mümkün olmaz ama!
Çünkü İslam bir ‘siyasal hareket’ değildir. Ve de
bu siyaset işleyişinin çatısı altında yapılan tüm hareketler kısırdır, güdüktür
Ama iki şey müstesna! Eğitim ve İktisat… İşte hadiseleri değiştiren budur!

Böyle bir hareketin şu siyaset yoluyla gerçekleşmesi hiç mümkün olmazken
mümkün olmaz da peki bu adaletli yönetimden ne sonuçlar doğar? dersek:

1- EĞİTİM, 2- İKTİSATTA DEVRİM gerçekleştirildiği için
meydanda artık hak, adalet, güven işlemeye başladığından,
gençleri neye amaçlandırdıysan o çıkar! Buna da ‘siyasal islam’ denmez
Sonuç İslam’a yürüse dahi!
Çünkü İslam bir ‘siyasal hareket’ değildir. Siyasal islam hareketi başka şeydir
Siyasal islam başka, İslam başkadır. Arada 180 derece fark bulunur

 

 

ŞUDUR SİYASAL İSLAM. Somut Örneklerle İzah Edersek:

 

Bir siyasi lider bu işi ben yaparım diyerek, “Kuran’ı ben getirecem!” diyerek
ama iknada ‘devrime takoz işler yaparsa’ yani başta ‘iman eğitimi’ yoksa;
para gelsin de nereden gelirse gelsin şeklinde bir anlayışın gerekleriyle
hava parası haline getirilmiş okul kantinciliğine bile uzanan ihale fırıldakları,
bankada adamına kredicilikten, ihtiyaç akçesine kadar düşülen tenezzüller,
yüksek karlı uluslararası her ticaretin alt segmentini parti adına açarcasına
ama başlarına tüccar isimler atayarak üretimleri fahiş fiyatla halka satışlar,
piyangonun millîsine karşı olanların 20 yıl buradan beslenmeleri.. sonunda
devrini hangi karlarla kimlere nasıl yaparak ama bu kardan hala istifadeleri,
‘kendi ehem-mühimince çıkarttığı kuralların önünü açıcı’ fetva siparişleri,
işe adam seçiminde ‘referanslanmış bir dindarlıktan beklenen’ ezber kelam,
bunlar o şeyin ideolojiye dönüşmesinin sonucudur ki siyasal islam budur işte

Siyasal islam, kitlesine ‘hafta tatilinin Cuma olması’ hayallerini kurdururken
ama seni hafta içi çalışmanın 5 saate çekilmesi müjdesinden mahrum tutar
Yoğurt politikası olmayan bir hükümetin DSÖ’ye köleliği siyasal islam!
Sanat senaryoları-oyuncular yetiştirmekten uzak dizi politikası siyasal islam!
Hal mafyasından kabzımal karlarına kadar partiye komisyonlar sebebiyle
gerçekleştirilmesi gerekli görülmeyen tarım politikaları, siyasal islam!
Siyasal islam, her çağın metodu varken bunu bilmez, izlemez, silsilesizdir!
Yöntemsiz bir çıplaktır. Tek giysisi koltuk! Politika onun tek yöntemidir
Eğitim ki her farklı çağa farklı müfredat olan Fikir Disiplinleridir ama bilmez
Eski geleneksel öğretilerin çağa hitap etmeyen ictihatlarına tutsak eğitim!
Metot Nedir’ hakkında çok yazdık açıp okuyun, kısa ifadelere takılmayın
Eğitim nedir, iktisatta düzen nedir, para nedir, karşılığı nedir, ciltlerce yazıldı

 

 

Şirketlerin devletleri yönetmesine kapitalizim diyoruz


Çağımızda devletleri şirketler, şirketleri de sermayeler yönetir maalesef
Sermeyenin devletler yönetmesi olan kapitalizmde vatandaşın adı müşteridir
Paranın demokrasileri yönetmesine kadar varır bu hiyerarşik ceberrüt
Sonunda paranın yönettiği demokrasiler, HUKUK yönetir!
Hak, parasız bırakıldığından ADALET bir zırvadan ibarettir maalesef
Paranın, devletten gayri kişilerin elinde büyümeye geçmesi olan kapitalizim,
adaletin de mafyaların eline geçmesini nasıl engeller? Biri bunu açıklasın!

 

Para, cumhuriyetli devletler inşa etti


Kapitalizmi de Komünizmi de kuran aynı el, cumhuriyetleri başlatan Siyonizimdir
Demokrasi sadece para tarafından yönetilir. Demokrasi balonu,
Cumhuriyetleri ‘Siyonizmin kurduğu hakikatini’ örtme maksatlı bir kelimedir
PARA’nın yönettiği şey, her ne şey olursa olsun bir insanlık olabilir mi?
İNSANCA olabilir mi?
PARA’nın yönettiği her şey, YANILSAMALARIN ŞİŞİRDİĞİ Balondur*
Çünkü parayla yönetenler, insanlara /toplumlara (olmadık ihtiyaçlar) dayatır
İhtiyacımız olmayan lüxleri, ihtiyacımızmış gibi reklamlarla bize şartlar
Yersiz alış-veriş listeleri, bunlar için ortamlar ve de işleyiş düzenleri yaratır
İnsan, ihtiyaca göre istek ve SAFİ PAYLAŞIM düzeni kurar
İsyan, paylaşım furyasıyla tetiklediği GAYRİ İHTİYAÇLAR” üretir!
Başka da zulme gerek kalmaz

     (*) Devrim hedefli olmadığımızı reklamlara tutsaklığımızdan da anlayabiliriz

 

PARA’nın cumhuriyetler ve demokrasiler dayatmasıyla yönettiği HUKUK,
egemenlerin hukukudur. Demokrasi diye bir şey YOKTUR!
Ne zamandan beri egemenlerin hukuku, vatandaşın evrensel hukukudur?
Böylesi hukuk, böylesi demokrasi, nasıl olabilir de PARA’yı yönetebilir?
Siyaset parayı yönetemez. PARA, siyaseti, siyasi kuruluşları, partileri yönetir
Nihayetinde siyasi partilerin hiçbiri bir insanlık hareketi oluşturamazlar
İşte kapitalizim budur* Egemen şirketlerin devletidir
Egemenlerin hukukudur, egemen siyonizmin demokrasisidir. Ne kadar körüz!

Kapitalizmde din olmaz, bayrak olmaz, ezan-vatan olmaz, sanat-bilim olmaz
Sağlık olmaz. Bunlar, halka ‘var’ zannettirilir! Bunlar bir örtme değil mi?
Fetö’nün Samanyol tv.si samanlıktı da senin tv.ler arpalık mı? Bu ne iğdişlik?
Kahpelik senaryolu kepaze dizilerin tv.sine boyun eğen ‘rey sever bir iman?’
Gün gün artan özenti mafyacı tutumların, bir kültür haline gelişine seyircilik?
Bunlar en Fetö ve en mikrop yuvaları değil mi? Adları ‘adalet ve kalkınma’ mı?
Bu fiyaskoların nedeni dinsizlik, İ. Hatimsizlik, ElifBaacılık değil, fikirsizliktir!
Biz ‘dinsizlikten’ batmadık. FİKİRSİZLİKTEN battık
Bizde bu din, fikirsizlikten çöktü! Hatimsizlikten değil, tebliğsizlikten değil
İmam Hatipsizlikten, ElifBasızlıktan, İlahiyat kürsüsüzlüğünden değil…
O halde tekrar yepyeni bir fikir-metotla inancımıza şahit olacağız 

Kapitalizmin hızını, gitgide kilo alışını gözlemleyebilmek,
şu basit, sıradanmış gibi görünen kaideleri dikkate almakla mümkünken
Pittsburgh köpeklerini yasaklayamayan bir sosyo-politik,
‘ekonomik modelden’ ne anlaya?
İşşu Reklam Sektörünü kaldıramayan liberal kafa,
şu ‘Müstekbir Eğitim Sanayisini’ nasıl dizginleye?
Yerli dizi zımbırtılarına, evlilik programlarına yasak koyamayan bilirkişi,
neyi bilen kişidir? Bi söyleye!
Kendini tespitten mahrum bir sarhoşluk,
hürriyet rubaileriyle uyku mışıldar, DİNİ de bu sarhoşluğa meze yapar

 

Örneğin Kapitalizim Üzerine Basit Bir Bağlantı

Kapitalizim, bir Fetö Değil midir?
Şeytan’ın 15 Temmuz’a kadar FETÖ’den BAŞKA İSMİ yoktur mu sanıyorsun?
Ve bundan sonra da hep aynı ismi kullanacağını mı sanmaktasın?
Fetö’den başka karga tanımayan, kargadan başka kuş tanımayandan hallice

Spiritüalizm, Yaşam Koçlukları Bir Fetö Değil Midir?
Kapitalizim, bir Fetö değil midir?
Bunlara -cevapsız kalarak imkan veren çapsız DinAyet bir Fetö değil midir?
İlk mektepten doktorasına tüm eğitim kuruluşların bir Fetö değil midir?
Senin tahtı alınca adları Fetö oluyor, halkın imanını çalanların adı ne oluyor?
Milletin gönül tahtını haczetmiş müstekbir kapitalizmin adı niye Fetö değil?
Bu ilginç soru diyor ki: Kapitalizmin, Fetö kadar da mı zulmünü görmüyorsun?

     (*) Kapitalizim hakkında daha geniş açıklama ve bilgi: KAPİTALİZİM Nedir? 

 

 

 

Bizler Devletten Bekleyen İnsanlar Değiliz

Devletin bizden beklediğine inanmış kimseleriz

Hangisi olursa olsun hükümetlerden de beklentide değiliz
Devletin sahibi hiçbir siyasi iktidar değildir
Siyaseti kendisine mezhep yapmış kimseler,
ister istemez siyasi liderlerini de kendilerine ŞEYH edinmiş kimselerdir
Tabi ki ‘HAYIR’ diyecek ama bu böyledir
Tümü dış mihrakların kurallarınca belirlenmiş bu siyaset oyunlu kukla düzen,
hiçbir zulmü ortadan kaldıramaz
Çenelerdeki adı kapitalizm olan MÜSTEKBİR düzenin tüm kurallarını işleterek
zulmü kaldıracaklarını vadeden, adalet tellallığı yapan bu yeryüzü partileri,
siyonizmi zerre sarsabilmesi mümkün olmayan ümit tacirleridir
Bu, en yalan tarikatların protez şıhlı aldatılarından daha yavuz bir aldatmadır
Bu siyasi parti hareketleri, siyonist hünkarın modern sadrazamlığıdır

 

 

Çağdaki Duruşu YEPYENİ İKTİSAT MODELİ OLMAYAN Tüm Devletler,
Çağın Zulüm Batağından Kurtulamaz

 

Devrimin karnesi, İKTİSAT MODELİDİR!
Sosyal reformlar peşrevden öteye geçmez
Müstekbir sermaye anlayışlı politikaların reformları ‘sosyal’ bile değildir

Ekonomik modeli olmayan siyaset ve günlük politikalara inşa iktidarlar,
Müstekbir Sermaye Krallığının danışıklı alternatifidir. Adeta işbirlikçi!
Kendi bunu bilmez ama! Kendinden habersiz kukla…
Emperyalist hünkarın modern sadrazamları demokrasisinde
‘efendisine kılıç çekiyor’ pozlarıyla ‘kölelikte rollerini oynarlar’ Böylece:
Siyonist dünya iktidarı, çapsız muhalefetlerini ‘alkışlatarak’ kendisini aklar
Kapitalizmde din olmaz, bayrak olmaz, vatan olmaz, olmaz da olmaz…
Siyaset ve Demokrasi, Patronuna hesap soramaz


Eğitim HAKK, İktisat ADALET! İşte Başarının En Temel İki Karnesi:

 

Şu bir gün anlaşılacaktır ki hükümetlerin karnesi, Diyanet İşleri anlayışıdır
Çünkü eğitim ve iktisat modelinde temel sorunsal, bu işin düğümündedir
19 yıldır ElifBa eğitimi aldık, Rabbımızı bilemedik! Bunu bilmek haktı, şarttı!
‘Eğitimden kasıt nedir’ diye 10 yıldır soruyorum, cevaplayabilenimiz YOK!
Eğitimin amacı dost ve düşmanı bilmektir’ dedik
Dostu düşmanı bilmek, Rabb’ı bilmekle mümkün, başka bilmek ne mümkün?
Kendini bilmez, resulden uzak DinAyet şebekeli siyasal islam müfredatınla,
maaş verdiğimiz bu 200 bin selefi mezhep kadroların şeyhülislamlığıyla
Osmanlıyı mı getirecektin? İman eğitimi nedir, haberimiz var mı acaba?
Osmanlıyı Osmanlı bile kurtaramamış, sen mi kurtaracaktın?
 


İşŞu Şartlarda Siyonizme Güç Yetirebildiğini ZANNETMEN,

senin kendilerine kafa tuttuğuna izin vermelerinin tezgahından kaynaklıdır
 

Siyonist dünya iktidarı, güdük muhalefetlerini alkışlatarak sistemini yürütür
Siyonist hünkar güdük muhaliflerini alkışlatarak alkış yığınlarını gütmektedir
Yarın YENİSİ..! Yeni birisiyle güdülecek alkış yığınları var olduğu müddetçe
bu siyasal islam liderleri, Siyonist hünkarın modern sadrazamlarıdır böylece
Aslında bu cümleleri yıllarca deneyimlemiştin. Şaşırma! Ders konusu YAP!


Ancak Kendi Siyasetini ‘İKTİDAR Yapabilmiş hükümete’ DEVLET deriz

 

Kendisini Siyonizmin siyaset mevzuatıyla hükümete taşıtmış iktidarlara ise
sadece parti deriz; kapitalizmin patronundan ‘düzenin bekçiliğine atanmış’ deriz
Siyaset, Diyanet’e ‘fetva karşılığında’ maaş verendir
Diyanet de maaş karşılığında ‘fetva siparişi alan’ kurumdur
Aksini ispat edecek bir mantık olmamıştır! Hal böyleyken
sen bile devrimi baştan bu DinAyet komitasına değil, Fetö’ye ihale etmiştin!
Madem rabbını biliyorsun da düştüğün bu tezgah niye?!! Eğitim neydi sahi?
Cami işini DinAyet’e vermekle gene bu kez başka zır cahilde hareket eden
daha bir gizli ŞeytanFetösüne vermiş olmaktasın! Kişi Şeytanından habersiz!
Şeytanından habersize alim denir mi hiç? Kim ki bu ‘DinAyet Baş alimi?’

Dünya nizamlarını, felsefeyi de yöneten FİKİR ya da ideolojik güçler yönetir 

 

 

Dünyada yönetimler, Fikir Disiplinlerinin siyaseti belirlediği dönemlerde

insanlığa  medeniyetler, hürriyetler tesis edebilmiştir 

Fikre itibar etmeden ‘siyasetin ideolojisini’ esas gören erk dönemlerinde ise
insanlık, bu kendi medeniyetini çöküşlere götürmüştür
Tarihte bunun aksini kimse gösteremez!
Siyaset mi uluhiyeti tevdi eder yoksa uluhiyet mi siyaseti? O halde:
Uluhiyeti ‘politik destekle’ meşru olan fetvanın eşek tepsin misyonunu

Bu denklemleri, bir kararlılıkla
topluma anlatmaktan vaz geçmesi mümkün olmayan Şadırvan’ın fikir yazılarını,
açık ve net izahlarından bile anlamayıp bu müellife:
‘Fetö-Şia-İsrail-vatan haini’ diyen partçı zihniyetin eşek tepsin akıl tartısını
Yazılarımız Fikirden bahseder, muhatapsa kişisele sardırıp hücum eder
İdrakten marş etmeyen kişi, aklını siyasetin yokuşlarında vurdurur. Nasıl olmalı?
Farz et ki müellif, şu ya da bu! Halbuki kime ne söylenmiş, burasında olmak gerek

 

 

Siyasal islam bir ideolojik tercihtir, ‘İman KARARI hareketi’ değildir

 

Siyasal islam, dinin ideolojileşmesi, ideolojileştirilmesi demektir
Böylesi din, din olmaktan çıkar Buna bu nedenle siyasal islam deniyor
Bu idarelerde yaklaşık son 400 yıldır geçen süre, büyük kayıp, büyük zarar
Siyasal islama papirüsçülük akımıyla kayılmıştır

Siyasal islam, ayrıştırır, ayrıştırıcıdır, ikna etmez, edemez
İkna imanla olur. İkna, yaşamın hukukudur. Hak din, hiç ideoloji olabilir mi?
İdeoloji insan gönlünü ikna edebilir mi? İdeolojiler gönülleri fethedebildi mi?
İslam’ın temeli ikna, iknanın kökü barış, barışın kanunu sevgi
Bak da gör şu siyasal islam zihniyetinden sloganlarla beslenmiş gestaplara!
Kendinden başkasını anca Fetöcü vs. gören, hain din düşmanı gören!
Bunlar karşısında hiç Müslüman olabilme ihtimalin görünüyor mu?
Alemde sadece iki taraf var. Fakat Allah tarafında olma şerefi bunlarda?

 

“Bir siyasinin, dini uygulaması olamaz mı?” demişti biri

 

Tabi ki olur, buna “siyasal islam” denmez. Siyasal islam, bu olmaz!
Siyasal islam, islam olmayan hareketler için bir kavramdır
Partisi iktidarda olmasa, iktidar olmamış da olsa, partisi kurulmamış da olsa
bu anlayış şekliyle toplumda kendini gene siyasal islam olarak gösterir
Siyasal islam bir ideolojik tercihtir, ‘İman KARARI hareketi’ değildir
Tercihle karar arasındaki farkın ve önemin ne denli etkin olduğunu söyledik

Müslümanım diyen biri, ‘siyasal islam ideolojisiyle’ hareket edemez, ederse
artık o ideoloji kurumlaşmıştır ve o devlet, islam devleti, islami devlet vs.
her ne şekilde hayal edersen et, islamla alakası olmaz
Siyasal islam günümüzde kurumsallaşmıştır
İslam, Arap’ın dini değildir. Arapçıların dini de ‘İslam’ değildir

İslam’da siyaset olmaz mı, var tabi ki, “İslam’da olur ama!”
“İslam’da siyaset” başka şey, “siyasal islam hareketi güdüklüğü” başka şey
‘Müslüman siyaset yapamaz mı’ diyorsun, tabi yapar, cevabı sorunun içinde:
“Müslümansa Müslüman siyaset yapar”
Siyasal islamı doğru anlamadıkça olmaz yiğidim!
Kişi bu kavramı kendi kabullerine uygulu olacak şekilde bir mantığa sararak
“islama hizmeeet!” dedikçe.. din nedir, anlamış-anlatmış olmaz
Şdv. yazılarını iyi anlamak lazım aksi taktirde mezhebimiz siyaset olmuş olur
ki o da ‘İslam’ olmaz


— “Peygamber efendim gelmiş geçmiş en büyük siyasetçidir”
diyor!

Mesele kendini bilmeyenlerin meselesi Sn. okurum!
Burada sana anlatılan ayrıntılarla şu söylediğinin hiç ilgisi var mı?

Allah Rasulu, tek tek ilgilenip, eğitip
kendilerine hakikati yaşatarak ashap oluşturdu ve devrimi gerçekleştirdi
Sense kendilerini ‘ben zaten müslümanım!?’ diye gören hazır sürüye
bir partiyi adres göstererek ‘rey çokluğuyla erk yürütmeye’ siyaset diyorsun
Hangisi siyaset? Hangisi gerçek?

Siyasal islam, ne okuduğunu anlayan, ne de söylediğinden haberi olmayan,
neyi savunduğunu bilmeyen, anlayışı olmayan bir siyaset tarikatı yaratmıştır
Bu şirazede din de olmaz, iman da… Gerçeklere hoplayan, söylenmesine de
müsamaha göstermeyen şu baskıcı davranış biçimini seçmenine din yapan;
bu aşılamayı sistemli politikalarla bilinçli yapan bir insanlık türetimi olup
böyle Gestapo ruhlu, hazımsız faşist yetiştiren bir dindir bu siyasal islam

İslama ulaşmak yiğitlik ister, hazım ister, insan hakkı tanımayı gerektirir
İncelik-anlayış-fikrediş gerektirir. Ne söylediğinden haberi olmayanların
din adına ağızlarına geleni zanlarıyla söyleyenlerin yetiştirildiği şu ideolojiye
dergah da denmez, din de denmez, eğitim de denmez. Ne şeriatıymış bu?

Lider kişi, yetiştirmek istediği kitlenin ne yönde nasıl yetiştiğine bakmalı,
takip ve kontrol etmeli. İMAN BU EĞİTİMİN NERESİNDE? Sormalı…
Ne deneceğini, nasıl davranılacağını bilmeyen, (kendini zaten bilmeyen)
böyle cahil sürülerin kitle enerjisiyle Siyonizme karşı galibiyet nasıl olur muş?
Bu hangi seviyedir? ElifBacılık öğretimini, iman hakikatleri ya da
Fikir disiplinleri yerine koymuş şu siyasal hareketin yetiştiricilik seviyesi! Peh!

Lider kişi halkını-milletini takip ve kontrol eder. Anlaşılan şu ki: Takip ediyo!!!
Ki o yüzden ‘bu partçı gestaplarından yansıyan politika’ muntazam yürüyor!
Da buna “islam ordusu” diyor. Anladığımız bu!
Muhatabımız FİKİRDİR
Ustaya çırak olmayı şirk sayan ya da %99 ustası olmayan partçı reymenler,
bir gönüle girmeksizin Müslüman olunduğunu sananlar,
siyaset mezhepçiliğinden demlenen rantın ve müstekbirlerin kıçına girmeye
ne taklalar attıkları şu kendilerini, işşu doğru yazıyla ölçüp değerlendirsinler

Hallerimizden ‘nefsimiz kudreti elinde bulunan Allah’a sığınırız
Muhatabımız fikirdir, “siyasal-ideolojik islam” değil
Ruhunu-özünü görenlere selam olsun

 

 

“Politikacıdan İnsan-ı Kamil olmaz” dedi bir Şahsiyet

 
Siyasette tek şart şey sayıdır, bu sayılar rakamlara dönüşmeli ki erk süregide

Sayılarla düşünen bir mantık oluşur, zaten öyleydi.. bu daha da pekişir
Bu düş-mantık, öyle ki iktisatı, gelişmeyi, başarıyı sayılarla düşünmeni sağlar
Bir şey, DÜŞÜNCENİN KUCAĞINA DÜŞTÜĞÜ AN artık ideoloji olmuştur

Böylesi bir düzende,
biri ben islamı getirecem diyor, öbürü de öyle islam olmaz, şöyle olur diyor
İslam getirmecilikte bir yarış ki ne yarış! Bu yarış 400 yıldır her meydanda!
Bu yarış seçmen düdüğüyleyse.. bu düdüğü seçmenin ağzına koyan el varsa
bu el, Siyonist Krallığın gizde kendi hükmettiği siyaset oyunlu kukla düzense
maçı hakeme göre oynamaya karar versen hakem bulamazsın! Hakemsiz..!

Politikacıyla evliya arasındaki fark işte burada ortaya çıkıyor:
Biri ‘kendisini karalayan kitleye’ rağmen yürüdü, diğeri ‘kitle şartıyla’ yürüdü
Biri, ‘derler’e rağmen yürüdü, diğeri desinler diye yürüdü* Yol farkını göresin
Biri doğruyu yalnız kalmakla ölçtü, diğeri yalnız kalmamak için doğrular sattı
Bu itibarla “politikacıdan İnsan-ı Kamil olmaz” dedi bir şahsiyet

    (*) “Desinler” olmazsa rey gelmez!

 

 

Meseleler Birbirine Hem O Kadar Yakın Hem O Kadar Uzak Ki

 

Krallıkla demokrasi birbirine hem o kadar yakın hem o kadar uzak ki
Gerçekle doğru, benle sen, birbirine hem o kadar yakın hem o kadar uzak ki
Bunların hem birbirine uzak yanlarını
hem aynı sistemin tümü olduklarını fark ederken
şayet hakikat, şayet bilinç noktandan KAVRAMAZ isen
bırak vakıf olmayı zihnine hiç koyamaz hatta yanlış yer edeni silemezsin bile

Bu çalışma belli bir dille yapılır, teknik kullanılır. İfadelerin dizim sırası dahil,
kavramlarla tetiklenen önermeler, ritme dönüşerek bakir boyutuna saçılır
Böylece çoğu kelimelerin içi özden bağlantıyla doldurulmuş olmak suretiyle
özümüzzihindeki işgali dağıtan’ bir zelzele yaratır
Ki sloganlarda gömülü üstü örtük ifadeler, filtre olup öz frekanslarına çıksın

Kişi kendi gibi görür ya! Laf salatası der, bir no’lu ithamı budur çoğunun
Avam kişi, meseleyi zaten biliyor ya! Sloganlarla tetikleniyordu, bu ne şimdi!
‘Şiir yapma-caz yapma! Bunlar süslü söz, kelime oyunu yapıyorsun’ deyiverir
Düşünmeye geçmeyenler felsefeyi ne bilsin, tasavvufu, fikir dilini ne bilsin?
Kendi bıçak sırtında değil ki! Bu işler ‘torbadan çek, ağzından çıkar’ değil ki!

Ya da seni açık söylemeyen, lafı geveleyen, dolaylı dokunduran olarak görür
Aciz nereden bilsin ‘ayrımları yerinde-net göstermek için’ terimlere saygıyı?
Çünkü hem aynı iki şey, hem farklı iki şey! Bu, sloganlarla tezvirat işi değil
Titizliğin gerekçesini nereden bilsin? O kendisine hep söylendiği kalıpta ister
O kalıplarla zaten ne kendi ne de kimseler anlayamamıştı
İddia, titizlik-incelik-idrak ister. Anlatması da dinlemesi de budur iddianın

 

 

Nerede Hata Yaptığını Anlatalım:


“Daha iyi parti hangisi?”
diye soruyorsun!
Bunu böyle sorarken: “daha iyisi” dediğiniz ne?
Sözlerimizden anladığınız şey bu sefer de ‘başka parti’ mi?
Neyi nerede arıyorsun? Gene dışarıda ve siyasette mi arıyorsun?
‘Çok biliyorsan alternatif ne’ diye sorarken alternatifi parti olarak arıyorsun!

Biz particilikten mi bahsediyoruz yoksa FİKİRDEN mi?
Hangi partiye rey verirsen ver, bize ne bundan?
Yeter ki çağda son fikir nedir bunu bul, bil. Metodu uygula. Dediğimiz bu
Algı çanağını parti işi odaklanmaya radarlamışsın? Bu yüzden anlamıyorsun!

Daha iyisine başlamak mı istiyorsun? Daha iyisi gösterilmiyor mu sana?
Kişi ne arıyorsa kendinde bulacak! İlk emir gereği önce rabbını bulacak!
Bununla emrolundun! Buldun mu, YOK!
Fikrî söz söyleyeni, ‘kısmi başarıları tırtıklıyor olmakla’ itham ediyorsunuz!
Fikri tartışamayıp üstelik kişiyi fare yerine koyarak kemiriyorsun diyorsunuz
Sözü oraya buraya kendiniz sardırıp ama demagoji yapmakla suçluyorsunuz
‘Böyle olmaz’ diyorsunuz. Ya nasıl olur peki? Söylüyoruz, duymuyorsunuz

Avamın seçtiği siyasetçi der ki: ‘Madem biliyorsun parti kur, karşımıza çık’
Mezhepleri olan siyaseti artık din yerine koymaktan da utanmayanlara de ki
“Çağırdığı şeyin jürisine/avama baksa -Allah’ın seçtiğinin bu tartıda işi ne?”
Kişi önce kendiyle tanışacak, rabbını bulacak
İlk emir olan OKUmayı da rabbının adıyla okuyarak yapacak. Sen de bunu de

Bu olmadan ‘dünyayı-olayları okuduğunu zanneden’ gazel okuyordur
Bu gerçek ölçüyü hatırlatana,
‘vatanın milletin yanında olmanın’ daha hangi ölçüsünden bahsediyorsunuz?
Bu siyasi kafalar bununla da kalmayıp ‘elindeki parti ile yetin’ diyecek kadar
kendilerini imanda reçete verme yetkisine vardırmış durumdalar maalesef!

 • ‘Kendini bilmek olan’ devrim gerçeğinden habersiz olanlar,
Dünyanın SİYASETLE YÖNETİLDİĞİNE İNANDIRILMIŞ Rey Memeleridir
Kendini yönetmeyi bilmeyen, nasıl ülkeyi dünyayı yönetebilir?
Şadırvan ‘önce dünyanı nasıl yöneteceğinin öğretisi olan bir metodun
Fikir Disiplinlerinden bahsediyor! Kendini tanı, siyaseti sen yönet diyor

 

 

Şadırvan, ‘Siyaset Hak Değildir’ Mi Diyor?

Satırları tek tek okuyacak.. temeli anlamak isteyen kişi
Siyaset, Fikri olana hak! Olmayana ideoloji…

Bunları anlatırken konu nerelere kadar uzanırsa uzansın!
Tabidir ki siyasal islama, bunun erklerine de uzanacak
Fakat konumuzun rey siyasetiyle ilgisi yok
Siyaset bizleri muhatap alırsa ne ala, almazsa kendi bilir bize ne?
Alınırsak nasıl muhatap alınacağımızın ölçüleri var
Siyasi liderlerini şeyh edinmiş her kimse bize yaklaşırken iyi düşünsün!

Siyaseti kendine mezhep yapmış kişi,
‘insan, dünyasını nasıl yönetir olan bu İslam’ı, ideoloji haline getiremez’
Bu siyasiler de iyi düşünsün-anlasın ki
güdük tarikatlar kendi güdüklüğünü, çağa yetersizliklerini sana söyler mi?
Sana verdikleri GAZ’a iyi bakasın, bunların dünyaya hiç teması var mı?
Yıkıcılar tarafından merdivenaltı bir yer verilmiş bu kudretsizler,
ezilen yığınları, dünya vatandaşını ikna edebilir mi, buna ilimleri mi var?
Metotları yanmaz kefen satmak, 9 yaş evliliğini ortama sallamak olanların,
ikna gücü yoksa ilim gücü de yoktur! Gazdan başka nesi var bu tarikatların?

 

İkna, En Büyük Mecburiyetimdir

 

Olayları kendisi gibi değerlendirmeyene ayar çekici şu cahillik diyor ki:
[‘Benim fikrim budur’ deme zamanı değildir. Birlik, kardeşlik zamanıdır
Vatan zor günler geçiriyor, ayrılık fitne çıkaramazsın] diyor. Bize küfrediyor!
Seviyeye bakar mısınız?

Vatan, şuurla korunur. Slogan sopasıyla havaya konuşulmaz
Şuursuz öfkeli kişi kendini koruyamaz ki vatan korusun!

‘Aman Fetö vs. ülkeyi bölecek’ diyen düdüğünüz hatırına, inancımız gereği
fikredişten, fikrin gereği makaleler yazmaktan vazgeçecek değiliz ya!
Bizde de düdük bu! Sopasız, hakaretsiz… İkna, en büyük mecburiyetimdir
Senin dinde böyle şey yok! İknada tarzını gördük. Biz iknaya mecburuz ama!
Vatan ve insanlık nasıl korunur, insan nasıl bulacak, insan neyi arayacak?
İNSAN NEDİR? Bizde temel soru, temel konu bu!
İnsanoğlu, önce kişilik eğitimini gerçekleştirecek. İkna yaşamın hukukudur

‘Benim fikrim budur deme zamanı değil kardeşlik zamanıdır’ der partçı kafa!
Sormak lazım bu bıngıldak zekalara:
FİKİR olmadan, kardeşlik nasıl olur? Fikirsiz kardeşlik, partçı kardeşliği mi?
Senin ideolojik partçılığın, ‘kardeşlik anayasası’ olacak,
kardeşliği, senin ideolojik islam siyasetinin partçılık zekası belirleyecek,
benim fikir konuşma hakkım YOK ha! Çüş be bilader!
Niye ben fikrimi yazmacam, konuşmacam.. çünkü “zor günlerdeyiz!!!”
Tabi ki zor günlerdeyiz. İşte niye zorluklara düşüyoruz, fikrim bunu açıklıyor

 
/Okyanusta Şadırvan. 2009-2017

_______________________________________________________

İlgili Yazılar
 
       Millî Piyango! Fikir ve İnanç Bu Siyasetin Neresinde?
       Antropomorfizm-İstanbul Kanalı-Fetöcülük-DinAyet
       MEZHEP Nedir? Mezhep ve Anlayış İlişkisi
       ‘Sistem Değişmeden İnsanlar Düzelmez!’ Diyenler Kim?
      
Siyasal İslamın Şirkle Bağlantısı
 
LAİKLİK: İsyanist BİLİM’in Kendiyle Yüzleşmeyen Martavalı
LAİKLİK (2) Hangi TIP, Hangi BİLİM?
LAİKLİK (3) Dinle Bilim Ayrı Şeyler Midir?
LAİKLİK (4) Biliminizin BİLİM Olduğunu İspatlayın!
 
ÇAĞDA METOT Nedir? Niçin Her Devir İçin Değişir?
 
BİLİM Denen Neymiş? (Bilimde Rolü Kime Veririz?)
    TEKNOLOJİYE Secde Etmiyor Muyuz?
    Hangi TIP, Hangi BİLİM?
    BİLİM Kendini Aklıyor!?
    Yapay ZEKA Diye Bir Şey YOKTUR
    Gelişmiş Toplumu Neyiyle Ölçersiniz?
BİLİM Denen Neymiş? Bakalım (2)
 
BİLGİ Nedir?
       Bilgi, KABUL’ün Sonucu… Kabul Ettiysek Uygularız
       Aradığın Şey Kesinlikle Gösterilmiştir
       DUR Bi Dakka! Neye BİLGİ Diyorsun?
       BİLGİ ve EĞİTİM ÜZERİNE Kısa Kısa
       Kavramları KENDİSİNE ait olmayan kimse, DÜŞÜNCEYE mağlup olur
       KAVRAMLANDIRMA Nedir Peki? (Anlamakta HIZ, Kavramlandırmadır)
       Yemeği BİLGİYLE mi Yiyorsun? SALGIYLA mı? Salgının icrası bir eğitimle mi?
       HARF ve MANA
       İnsan ve Hayvan
       PAPİRÜS Nedir? VAHİ Nedir?
       Tazı ZEKA! Tazı MANTIK! (BilgiCİ Kişinin İç Yüzü Nedir?)
 
SPARTAKÜS Ben Olurum! “La İlahe İllallah”
      Bir Arif Niçin Külyutmaz?
      Hakimiyet Kayıtsız Şartsız İnsandadır
      KADER Nedir? Doğru Anlaşılmalı
      Her Kişiye Özel Din /Adalette Sanat Budur
      EN EL HAKK Nedir?
      ‘HİÇLİK’ Olur mu? Ne Hiçliği?
      MEZHEP Nedir? Mezhep ve Anlayış İlişkisi
      Farz Olan HACI OLMAKTIR, Hicaza Gitmek Değil
      BİLGİ Nedir?
      PAPİRÜS Nedir? VAHİ Nedir?
      İLM-İ LEDUN NE DEMEK?
      NECE? Bir İnsanı Tanımak İsterseniz Gündelik Dilden Konuşmasını Ölçü Alın
 
HUKUKTA Kuvvetler Ayrımı PARTAVALI
       Vicdanın Kapısını Çal, Kapıyı KISAS Adında Bir Adalet Açar
       Aciz Olan EŞİTLİK İster. ADALET İsteyen ÜSTÜNLÜĞÜNÜ Kanıtlar
       AYAKKABI KUTULARI İçinde Ne Vardı? Öğrenmek İster Misin?
 
Demokrasi ve Cumhuriyet Martavalı (Giriş)
     Siyon Liderlerinin Protokolleri’ Kitabında KENDİLERİ ŞUNU DİYOR
     Tüm Zamanlarda Krallar, Kralların da Mutlaka Danışma Meclisleri Vardı
     Egemenliğin Halkta Olduğunu Kim İddia Edebilir? Devlet Şahsa Münhasırdır
     ŞİMDİ SÖYLE BAKALIM, KİM ÇAĞDAŞ? Kim Bilinçli?
     Cahilin Kafasında ‘Baş’ Yok, Başkanlık Hakkında Konuşur!
     DEMOKRASİ BİR MAVAL
     Diktatörlük Başka Şey.. Krallık Başka Şey…
     DEMOKRASİ, Hayatın Doğasında Yoktur. GÖSTERİLEMEZ!
     DEMOKRASİ MAVALI – İnisiyatifler
     DEMOKRASİ MAVALI – Erdemli Sözü Olan Varsa Söylesin!

Kelimelerde ayrıntı için Şadırvan Kavramlar Sözlüğü

Index

Translate »