“ÜSTÜNLÜK” Ha?
Hakk’ı üstün tutmayan hukukun “eşek tepsin” profunu!
Bu hukuka ‘üstünlük’ veren kimdir? Kim bu hukuka üstünlük veriyor?
Her gün tuvalete sifonlar eşliğinde “Hukuk” bırakıyoruz!
Bir hukuk, bir hukuk daha… Bir Harvard, iki Yale, üç Oxford…
İki de yellendik mi, bir de üstüne Sifonu çektik mi, lağıma kadar yolu var!
Bi hukuk.. üstüne SİFON!
Sifon.. üstüne hukuk…
Alt alta-üst üste
Hukuk üstüne sifon
Sifon altta, hukuk üstte…
“Üstünlük” ha?
Hakk’ı üstün tutmayan hukukun “eşek tepsin” üstünü-başını!
Biz Şöyle Yaptık, Yapıyoruz. Soruyu Şöyle Soruyoruz:
— ‘Hukukun üstünlüğü’ diyorsunuz, bu nedir?
Bir ton gevelenmiş kelime içinden seçebilirsen
özet cümleyi şöyle pazıllarsın nihayet: “KUVVETLER AYRIMI!..”
Şöyle de soralım:
— Evinde Hukuk var mı? Gidelim öyleyse*
Şu AYIRDIĞINIZ KUVVETLERİ bi gösterin, anlatın bize!
Çocuklar AYM’ ye Yenganım HSYK’ ye mi bakıyo?
Kuzenleriniz, yasıyo.. ebeniz danışıyo, dedemiz yürütüyo mu?
Bu yol hangi yol? Nereye varır?
Yok, böyle olmuyorsa
sizin üstün hukukluğunuz, evin kapısı dışında mı söküyo?
Mübarek evinizin içinde “üstün hukuk” uygulamıyorsunuz da
cübbeyi giyince mi afakanlarınız basıyo?
Biz uygulamıyoruz hadi de siz niye uyulamıyorsunuz şu “üstün hukuku?”
Amaç birliği olmayan “kuruluşsal ferdiyetler toplamı aileler!” olarak
bizler ne halt edecez, söyleyin bi!
Evlerimizde yaptığımız “danışma-görüşme” toplantılarımızı
demokrasi kelimesi kullanarak ifade etmemize gerek var mı?
Bu zırva ve (maval demokrasi) yok iken krallar hiç danışmaz mıydı?
Sanırım ‘danışma meclisi’ ile demokrasiyi, “birbirine karıştırarak iteliyosun!”
‘İnsan Hakları’ pratiğinin yerine, demokrasi kavramını oturtarak iteliyosun!
Dilimiz o an ‘İnsan Hakları’ sözünü kullanacakken ‘demokrasi’ deyiveriyo!
Buna çenesel geviş derler
Hukuk Devletten kasıt ‘kuvvetler tiyatrosuyla’ siyasi, hukuki, içtimai kaostur
Kuvvetler Ayrımı Martavalı, meşru direnişleri ‘hukukla’ parçalamaktır
Hukukun Üstünlüğü denilen ‘ağızlarda ıslanmış bakla’, Hukukun İstibdatıdır
Egemenlerin hukuku, İsyanist Krallığın müstemleke cumhuriyetlere icbarıdır
Kuvvetler Ayrılığı!.. (Şu 3 Solo)
Biri tutmuş-biri pişirmiş-biri yemiş. Tutan başka-pişiren başka-yiyen başkası
Koro: “Hani bana adalet? Hani bana adalet?”
Biz kuvvetlerimizi birleştirmeye GÜÇ diyoruz
Ama Onyediseksendokuzculuk buna DİKTATÖRLÜK(?) diyor ve ekliyor:
“Başkasının YASADIĞINI, bir başkasının YARGISINI
sen YÜRÜT ki göreyim, KUVVETİNDEN hiçbir eser kalır mı” diyerek
seni bu askıda bırakan kendi gücünü ‘her demokrat faresine’ kanıksatıyor!
Kuvvetler Ayrılığı!.. “İsyan ve Bozgunculuğun Kaoslar Gücü”
İsyanizim, uzanamadığı, güç yetiremediği kral tacına ‘mındar’ dermiş!
Kuvvetler ayrılığıymış..! Seni, Fikir diye yazar herhangi bir sokak çocuğu!
Şu üstün profesör hukuku, suya götürür de sular Hak havuzlarından
Bu halle yine susuz gelirsin, içmeyi bile unutur da hayret edersin geldiğinde
Hukuk, kanunların baskı olmaktan çıkmasıdır
“Hukukun gücüne hakimiyet, tatbikine adalet denir/ A. DURU”
İkna, yaşamın hukukudur. Yaşam sözcüsü ol ve ikna et!
Gönlünde amacın var mı? Gidelim öyleyse…
/Okyanusta Şadırvan. 2012-2014
_______________________________________________________
(*) Bir şarkı: (Evinde gitarın var mı, gidelim öyleyse)
İlgili Yazılar