ANLAYIŞ – Sayfa 2 – Okyanusta Şadırvan

İnsanı tanımak için dikkat edin. Takındığı şablon dil, sizi aldatmasın. Zira kişi, doğal bir olayda ezber dilden kopar kendi oluş diline geçer

Suçun reklamını değil adaletin ilanını yap. Zihinler adaletle beslensin. Haber olsun diye afiş yapma! Olaya adaletin biçtiği hükmü duyur

Yanlış anladığı için 'kabul etmedi' değil. Kabul etmeyeceği için 'yanlış anlamayı' seçti. İnsanoğlu değişmesi gerektiğini sezdiği için anlamaz

Tebliğe bak: 'Kuşlar-böcekler-çiçekler! Bak nasıl rahmet yağdırıyo-ettiriyo-şettiriyo!' YARDIR MİRİM, ha gayret amigo! Ürün pazarlamacı mantık

Cennetini kurma pahasına mücadele eden dünyanın tamu ehliyle(!) ancak öldükten sonra cennet bekleyen ‘ahiretin cehennem ehli’ ayrı dindendir

MUTLULUK, işleyişin düzenliliğine hayran oluşluktur! Bu yoksa mutluluk yok. MUTLULUK ve Sıkıntı Terazinin Aynı Kefesindedir

Dilin yerlisi-yabancısı olmaz, dünya anonimidir, idrakin aynasıdır. İdrakin yerlisi-yabancısı olmaz. Dil soyut ve somutun köprüsüdür

Biz düşüncelerimizi yazmıyoruz, yazdıklarımız düşündürüyor. Temelimiz fikrediştir! Cümle kurabilirsin fakat anlam yoksa 'söz' niye?

Cesaretin en yüksek derecesi samimiyet, korkaklığın en büyüğü inattır. Korktuğun yerden aldığın güce cesaret denir. İnat mı hedef mi ayırt et

Zulüm. Secde firarisi var ya! Dünya’ya gönderilen o! Dünya’da olan sen değilsin o! Sen, ondan daha fazla her yerde olduğun için Dünya’dasın da!

‘En anlaşılacak şekilde yani biz cahilin de anlayacağı şekilde söyle!’ diyor! Bunlar, 'kafamızı okşayarak anlat' diyenlerdir