Farz Olan HACI OLMAKTIR, Hicaza Gitmek Değil
Hac kime düşer? Farz mı vacip mi? Yazı bunun için yazılmadı
Hacca gitmek değil.. HACI OLMAKTIR FARZ OLAN… Bunun için yazıldı
Hacca/Hicaza Gitmek Farz Değil. O, Sonraki Mesele
İşgal edilmiş topraklardaki Kabe’ye gitmeye özençteyiz, Hacı olmaya değil
Farz Olan HACI OLMAKTIR, Hicaza Gitmek Değil. O, Sonraki Mesele
İşgal edilmiş topraklarda kitlesel tavaf geçersizdir, para sirkülesi haramdır
(baknz. Siyer)
Hacca ‘Hacı Olunup Gidilir. “Gittiği İçin Hacı Oldu” Olmaz
Önceki erbap, Arabistan turizmine gitmekle hacı olunmadığını biliyordu
Daha oraya varmadan önce hacı olanlar, hacı olmuş olduktan sonra
siyasi bir miting, birliktelik ve toplanıp koklaşmak için,
hedef birliği nişanı için, dayanışma için gidilmesinin doğru olduğunu
ve bunların da bir emir olduğunu (farz olduğunu) bilerek gidiyorlardı!
Şimdi hacı olmak nedir, bunu bilen var mı? Oraya gitmeyi farz zannediyor!
Oraya gidince, gittikten sonra Şeytanı taşlarken hacı olacam zannediyor!
Müjdeli Elif’e gidince yahut bu ritüelleri yaparken birden hacı olacam hatta
oldum zannediyor
Öyle değil! HİCAZ, yani hacılar toplantısı, dünyanın en büyük CUMAsıdır
CUMALARIN senede bir yapılanıdır. En büyük hutbedir
Ve siyasal bir toplanma yeridir de aynı zamanda…
Yani önceden hacı olanlar bu yolculuğa çıkar, hacılar toplaşır koklaşırdı
Hacı olmayı isteyip de henüz olmadan bu toplantıya katılmak isteyen de
bu nitelikli kafile arasına katılıp, bunlar da giderdi. Fakat
bu henüz hacı olmamış olanlar hem belliydi, hem de sayıları çok çok az idi
Şimdi sen inanabilir misin, o topraklara o ay ayak basan bir-iki milyar sayının
% 90’ı, 50’si, 20’si, 10’u, gerçekten ‘önceden hacı olup da’ gitmiş?!!
Şayet sayı buysa bu sayıda bir mümin topluluk, bu tavaf şehrindeki
“tek göz kuleli rezidansların” müstekbirlerini ‘içtimaya çeker’ de
onlardan da tekmil alır, abartısız hem de!
Yani önceden hacı olmayıp gidenlerin orada hacı olabilmeleri için bile,
bi defa o ortamın en az yarıdan çok-çok fazlası, önceden hacı olmuş olarak
orada bulunup, bu gelenleri karşılaması, hacılığı öğretmesi, anlatması,
(edindirmesi lazım!) Konumuz gerçek hacılık ama!
İşte bu gerçek hacılığı, daha o topraklara gitmeden
‘ömrünü geçirdiği mevcut yerde yakalayıp’ yaşamış olması lazım o kişinin
Çünkü hacılık, bir gönle girmektir. Gönle girmekle gönle almak aynı şeydir
Cennet nerede?! Kulda mutmainlik boyutu nerede? Allah nerede?
O her yerde tamam ama kendini gösterdiği yer, Mümin kulunun gönlüdür!
Her şey onun kuludur, Şeytan dahil, her şey O’na kulluk eder
Ama O’nun ‘Ya Kulum!’ dediği gerçek kulları,
sadece kendisinden razı olup teslim olmuş olanlardır
Dışarıdan Müslüman Olunmaz. İçeriden, ÖZ’den Müslüman Olunur
‘Kelimeye şahit olmak’la Müslüman olunmaz, şahit olduktan sonra
artık tanıştığın kudreti ortaya ispat derecesinde koymakla iman olunur
Hacı olmak, işte böyle bir sahaya bir insan gönlü üzerinden girmektir
Ve emir olan, hacca (salt) gitmek değil, işte böylesi bir gönle girmektir!
Allah’ın gönlüne girmiş olanın gönlüne girmektir
ya da girenin-girenin-girenin gönlüne girmektir, hiç fark etmez!
İşte ‘böyle bir hacı’ olduktan sonra, zahirde de şartlar uygun olduğunda
ritüeli belirlenmiş hareket ve duruş şekillerini şu belirli topraklarda ve
kesinlikle müşterek bir BİRlik içinde.. seminerinden, bianeline, mitinginden,
hutbesine, kan akıtımından erhamına kadar vs. hizmetleri görürsün…
“Şartlar Uygun Olduğunda” ne demek? Paran olduğunda demek değil!
Gideceğin, “dön-dolaş tavaf edeceğin sahanın” bidatlerden, yamalardan,
asalaklardan, postal işgaline varana dek tüm esaret ve sömürüden (yani
dinsiz-imansızlık adına ne varsa) başta bu çevre şartlarından arınmış olan
bir YURT EDİNME ŞARTLARININ gerçekleşmesi demektir
Sen bu ön şartlara kendi cüzdanının ölçüsü üzerinden bakarsın da,
tabiki ne paralarla da olsa ‘o hicaz toprağındaki işgalin’ ortadan kaldırılması
(parayla da gerçekleşemez bu hazin vaziyetini) şartlar listesinde görmezsin!
Bu listeyi kalp görür de midesi almaz gerçek bir hacının oraya gitmeye,
şayet ‘ölçü’ ölçü olmaktan çıkmışsa…
Mesele yazıyı yazanın bu bilgiyi vermesi, bu bilgiyi vermekle irşat etmesi
ya da “bu bilgiyi biz daha önce duymadık, bilmiyorduk, şimdi öğrendik,
o yüzden (şu yazıların ne demekte olduğunu) yavaş yavaş anlıyoruz”
denilmesi değildir. BİLGİ denen şu tırnaklı kullandığımız kelimeyle,
hidayet ya da anlamak gerçekleşiyor olsaydı,
size böyle ve ötesi ne bilgiler veren olurdu da siz hemen hidayet kapardınız!
Ama böyle değil…
EN BİLGİ’nin peşinde koş! Diyelim koştun da… En bilgiye uzandın ya da
bu “EN BİLGİ” sana uzatıldı.. ne göreceksin biliyor musun? Bilmiyorsun!
İşte bilmediğin şeyi arıyorsun! Yok, biliyorum mu diyorsun!
O halde söyle bakalım,
bu ‘en bilgi denen şey’ senin bir ustayla karşılaşman olmasın sakın!
Belki zaman-zaman, belki sıklıkla karşılaşıyorsun! Hatta bu en bilgi,
peşinde koşmasan bile sana örtülü uğruyordur da gene karşılaşıyorsundur
Ama planına uymaz da fark edemezsin! Bu karşılaşmayı fark etmen demek
‘kendinin (olabildiğince) bir şeytan olduğunu’ anlamaya başladın demektir
Bu kaçınılmaz durum ilk rastladığın ‘en bilgidir’! Ötesini kendin bulacaksın,
hani neye nasıl inanmışsan artık…
Usta seni uzaktan seyreder, hallerine güler, üzülür, destek verir, vermez!
Atar cehennemlere, çıkarır, çıkarmaz… Sen uzakta, göklerde bir allah bekle
ki seni çıkarsın! İşte Usta, Allah’ın yapmadığını yapmaz!
Yani seni cehennemden çıkarmaz! Seni oradan çıkaracak şey,
senin inancındır/imanındır. Çünkü sen inandığın şeyin halifesisin
Yani senin cehennemden çıkma kudretini sana daha oraya düşmeden evvel,
kullan diye vermiş! Bir ömür boyu kullanmadığın,
kullanmayıp (göklerden, evliyalardan, türbelerden, vs.) beklediğin imdadı,
cehennemin dibinde mi kendinde kullanıp iman edeceksin? Nasip!
Hacı olmaya yolcuysa kişi, şunu çok iyi kavrayasın ki:
Kendisinin ‘aslında sen’ olduğunu sana kanıtlayan alemdeki tek şey,
işte senin bu Ustandır! İrşad, bu yüzden dışarıdan(hariçten) değil, içtendir
Amma.. sana bu içini dışarıdan gösterecek olan ‘karşındaki bir usta’dır
Karşısındakinde kendini göremeyip secde (biat etmeyene) İBLİS dendi!
BİAT, içsel secde, gerçek secde..! Ritüeldeki secde ise biatın dışa vurumu…
“SECCADEYE SECDE EDEN” BİLGİYİ BİLMEMİŞTİR! Hacı da olmamıştır
Şeytanını kendine secde ettiren arif, NAMAZI KILMIŞTIR! Hacı da olmuştur
Bu şuurda değilse ‘rabba secde ettiğini zanneden’ seccadeye secde etmiştir
Adem’e secde etmeyen bir İblis olduğunu “yama aklıyla” örtüyor demektir
‘Mevcut kabullerim yerinde sabit kalsın’ şartıyla, doğruyu edinemezsin!
Hiç kimse mevcut imanının münkiri olmadan Allah’a iman etmiş değildir!
“İNSAN’a secdeye” hoplamak olmaz!
O zaman git “papirüse iman et, sana gösterileni tınma!”
O papirüse, devamlı kendini okşattırarak bi de hicaza neyim git!
Hicaz tiyatrosunda kendi Şeytanın taşlanırken aldırış etmezliği oyna.. amma
gerçek sahnende kulağın çekilirken hopla-hoppala!
Kulak niçin çekilmiş? Gerçeğine tenezzül etmezsen papirüse kadar yolun var
Papirüsler kulak çekmez! “Tiyatroda taş atmak, taş yemek” çok kolay
Yani başlangıç için ‘EN BİLGİ’ maalesef Şeytan olduğunu öğrenmen ve
buradan artık ona göre başlamak zorunda olduğuna inanmandır ki o halde
çürük kabulleri kafalarda yıkan ‘fikrin iddiası karşısında hoplayan’ Şeytandır
İddia ediş dilinin Arapçası-Türkçesi olmaz. “Arapça gramerli iddia İslamın,
gündelik Türkçe dilden ortaya konan iddia Şeytan’ındır” diyen, Şeytandır
İddia etmek için bilgiye-iftiraya, dîni kelama, ebceti-tebceti ortaya koymaya,
yazıyı-çeneyi bu şîveden süslemeye gerek yok
Hangi konuda olursa olsun, ağzını açmakla iddiadasın!
Minik de olsa bir iddian çöktüğü an sana şeytanlıktan kurtulma fırsatı doğdu
Yani anlıyor musun, yazılar sırf bu amaç uğruna konu mankenidir!
Sen şeytanlıktan kurtul, yazılar ikram olsun
Bu yüzden yazdıklarımız mutlaktır! İddia budur!
Yaratanın yarattığında açığa çıkacağına inanmayan müşriktir. Ne HACISI?!!
İnanıyorsa da ilkin bunu gerçekleştirsin. İşte HACILIK
/Okyanusta Şadırvan. 2018
_______________________________________________________
İlgili Yazılar
SPARTAKÜS Ben Olurum! “La İlahe İllallah”
Bir Arif Niçin Külyutmaz?
Hakimiyet Kayıtsız Şartsız İnsandadır
KADER Nedir? Doğru Anlaşılmalı
Her Kişiye Özel Din /Adalette Sanat Budur
EN EL HAKK Nedir?
‘HİÇLİK’ Olur mu? Ne Hiçliği?
MEZHEP Nedir? Mezhep ve Anlayış İlişkisi
METOT NEDİR? Niçin Her Devir İçin Değişir? (ÖZET YAZI)
Farz Olan HACI OLMAKTIR
BİLGİ Nedir?
PAPİRÜS Nedir? VAHİ Nedir?
NECE? Bir İnsanı Tanımak İsterseniz Gündelik Dilden Konuşmasını Ölçü Alın
Kelimelerde ayrıntı için Şadırvan Kavramlar Sözlüğü
Index
Toggle