Sözüme ‘sert’ diyen dilber!

Gerçeğinin yüze söylenmesi hakaret olmuyor. Hakaret,
kişinin o gerçeğini küçümsemek ve kullanmak oluyor

Kandırmakta bir dilin üslubu yumuşak olsa ne yazar?
Üslupta en önemli edep, GÜVENÇE yaslı ‘bir ‘EMİN’ hitap
Vitrin mütevazılığının kır camlarını çerçevesini
Mağrurluğun en gizli yuvası şekil
Mağrur, atını bu kabuğuna park eder de ‘inatta 4 nala’ koşar
Doğal olmayan kimse mütevazı olsa kaç yazar?
Hür olmayanın ‘mütevazılığı’ soytarılık…
Mütevazılık icabını şöhret koşturan budalalar düşünsün. Kişi aslı gibidir

Gerçeğinin yüze söylenmesi hakaret olmuyor
Hakaret, kişinin o gerçeğini küçümsemek ve kullanmak oluyor
Gönlümüzdeki hassasiyet, genel yazılarımızda sertçeye dönüşebiliyor
Birebirlerde ise melodimiz kapı zilini geçmez
Genel yazılarda keskinlik bi şekilde olur. Fikir dozu yüksek herkeste bu böyle
Gönül dünyalarımız çalkantılarla dolu; zihinlere işporta malzeme satmıyor
Birebir gönle söylemeyle ‘manifesto kıvamı yazılar’ ayrı değerlendirilir

• Son düzlüğe çeyrekteyiz
Nefsine paşalık bekleyen, yumuşak prangasına ‘pasta-cila’ çeke!
Bizde kaportacılık: Vur çekici “bombe kafa ‘level’ alsın”
Mühim olan motor, çünkü Grand Prix alabildiğine devam ediyor
Son düzlüğe çeyrekteyiz. ‘Pasta-poliş, yumuşak cilayla’ viraj alınmıyor
Motorda bir ‘yakıt’ var! Onu duymak-duyurmak istiyoruz atmosferimizde
Egzoza cila çeksen ne, çekmesen ne? Bağırsın dursun bize ne!

İŞGAL ZİHİNDE yamalı algıya ‘sertlik’ vız gele!.. Gerçeğin yumuşağı olmaz
Çöpe attığımız gerçeklerin dönüşü acı olur. Kulakta zar ‘don’ tutmuş

/Okyanusta Şadırvan. 2011

_______________________________________________________

İlgili Yazılar

İLM-İ LEDUN NE DEMEK?

Saygı Göstermek NE?