EŞİTLİK, Kabiliyetlerini Kullanma Hakkındır

 

EŞİTLİK, Kabiliyetlerini Kullanma Hakkındır

 

 

 

1) Düşün Ki İnsanlar Yok Şu Alemde!
Kitaplar Var Ayaklı Ayaklı…

 

Birbirlerine sözleri, sevgileri, savaşları var
Topluluklar kategoriler kurmuşlar, yaşayıp geçiniyorlar
Dünya, bunlara kütüphanelik… Birbirlerinin sayfalarını çevirmeleri ÖMÜR!
Kendilerini OKUmalarıysa AHİRETdenen ‘etap sonu yaşantı boyutu’
Peki bu toplumda yapılar-özellikler-muhabbetler-davranışlar hiç eşit midir?

 

2) Ya Da Aynı Böyle İnsansın! Evinde Kendi Kütüphanen Var

 

Kütüphanende kitaplar, hepsi senin eserin, senin yazılımın, senin kalemin
Bunları yazarkenki türlü boyutlara intikal edişin, nüfuz edişin, çoşkun azmin

Ben de evine gelip ‘bu kitaplar birbiriyle EŞİT’ desem, sen hayır değil desen!
Bunu şuna nispeten daha seviyorum. Bunu şundan üstün tutarım desen!
Ben ‘hayır bunlar eşittir, hiçbir kitap hiçbir kitaptan üstün değildir’ desem…

 

3) Düşün Ki Gene İnsanlar Yok! Yasalar, Özellikler Var, Ayaklı Ayaklı

 

Isı özellikleri mevsimi oluşturur, ısı ile mevsim birleşir iklim özelliklerini,
bunlar da coğrafya üzerinde özellikler kurar!
Özelliklerin birbiriyle bileşik hareketi, yasalar grubu oluşturur milletler gibi
Fiziğin 4 temel kuvveti gibi
Sürtünme özelliği, manyetizma, büyük-küçük çekirdek kuvveti gibi…

Yani ortada ‘iki bacaklı varlık’ olarak şu gördüğün ‘insanoğlu’ yok diyelim!
Ne var? Barınma özelliği var!
Her kuvvet ve kudret, bir özellikle barınıyor bir özellik kuruyor!
Ne var? Açlık özelliği var! Çeşitli-çeşitli… Doyum özelliği var! Çeşitli-çeşitli!
Isınma özelliği, soğuma özelliği, ıslanma yasası, kurulanma yasası…
Karışma yasası, yoğunlaşma yasası, birleşme yasası, ayrışma yasası…
Öldürme-yaşatma yasası, sıkıştırma-bollaştırma yasası…
Görme yasası, duyma yasası, dokunma yasası, terleme yasası…
Nefes almak-vermek yasası, beslenme ve işemek yasası…

Bunların her biri ‘bir özellik’ ve özellikler hem ayrı-ayrı bir kuvvet,
hem ‘birbirleriyle örgün-bağdaşık şekilde’ farklı bir kuvvet!
Eşitlik, kabiliyetlerini kullanma hakkın…
Kabiliyetlerimiz isteğimize bağlı değil ki isteklerimizde eşit olalım?

İsteklerimizi kabiliyetimizle uyumlu hale getirmeden
isteklerimizin gerçekleşmesinde EŞİT olamayız. Adalet bunun yolunu açar

 

 

Tüm Bu Kudretin Ustası Diyor Ki:

 

“Benim bir özelliğim ve kuvvetim, diğer kuvvet ve özelliğimden üstündür!
Tüm özelliklerim toplansa, MERHAMET ÖZELLİĞİM hepsini yutar, kuşatır”

Nefes alıp-boşaltman, cinsel boşalman bir özellik iken,
Bunlardan olmazsa olmazın nedir 48 saat içinde?

Sevmek-sevilmek, inanmak-inanılmak-inandırmak, güvenmek-güvenilmek
Bunlar bambaşka özellik!
Koklamak da bir özellik! Fakat sevgi lezzetiyle eşit midir?

İşemen bir özellik, tükürmen bir özellik, terlemen bir özellik iken,
bunlar arasında olmazsa olmazın nedir 48 saat içinde?!

Bazı ihtiyaçlar ‘özellik olarak’ kendiliğinden bir otomata bağlanmış
bazı da senin direksiyonunda!..

Yere tükürmemek için tükürüğümüzü hadi 5 dakika tuttuk
Baktık uygun yer yok, yut gitsin! Ya da al bi peçete tükür!
Baktın bu fırsat da yok, o zaman git saksıya tükür, bir çöple karıştır
Daha da mı fırsat yok:
Artık bu vatandaş (bu yapısal özellik),
bu ince sırayı buraya kadar izleyen erdemlilikteyse
gitsin ne şekilde bu ihtiyacını giderirse gidersin hiç yanlış olmaz
Bu hassasiyetteki yapı, şartlara göre en doğrusunu yapar
İnsan suretinin yüzüne tükürülmez.. ama ne suretler var da bilinmeye-biline!

 

 

Demem Şu Ki: Bütün Bu Özelliklerin Birbiriyle İlişki Tenezzülüne,

en düşük münasebet düzeyinden en muhteşem ve de hayranlık düzeyine…
en Şeytan nefs düzeyinden en mütekamil ‘ÖZ-BEN nefsine’ ulaşan
‘TEK ÖZELLİĞİN ismine’ ALLAH diyoruz!
Bismillah yasası budur! Ve Allah‘ın hiçbir özelliği birbiriyle eşit değil!

Sen, bu Esma özelliğin içinde yaşamaktasın. ŞAHİT OLARAK!
Buna şahit olmamak, ‘OL’mamaktır! Şahit olmamak mümkün mü?
Şahit olana şahit olasın ki gene aynı şeye şahit olasın!
Olmayan,”Allah’ı reddetmiştir” İnsanını reddetmiş olarak

Kulu üzerinden çalıştırdığı sisteme Allah diyoruz
Kendi çalışmasının ismini ise kendinden başka kimse bilmedi

DRAKULA YAKALILAR VE HALİFE KOSTÜMLÜ DİYANET SARMALI başlığında
makale devam ediyor.
Konuda bir önceki ya MESELE ÜSTÜN OLMAK!
 
/Okyanusta Şadırvan. 2016

_______________________________________________________

İlgili Yazılar
 
HUKUKTA Kuvvetler Ayrımı PARTAVALI/ Giriş
       Şu ‘KUVVETLER AYRIMI’ Bir Teknik İSYAN Bir TEK KUDRET Sevdim. Gerisi YALAN
       Vicdanın Kapısını Çal, Kapıyı KISAS Adında Bir Adalet Açar
       ANAYASA TOPLUMSAL SÖZLEŞMEDİR
       TÜRKİYE Bir HUKUK DEVLETİ Midir?
       İSYANİST DARBE ‘Kendi Hukukunu’ NASIL Meşrulaştırmaktadır?
       AKLA VURDUĞUMUZ YAMALAR!
       ASIRLIK GEVİŞİMİZ-GEVŞENİMİZ, ‘HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ!..’
       ‘Bağımsız Anayasa’ İstemelisin Öncelikle Amigo!
       Kuvvetler Ayrımı makalemizde -Son Yazı
       Aciz Olan EŞİTLİK İster. ADALET İsteyen ÜSTÜNLÜĞÜNÜ Kanıtlar
             2- EŞİTLİK Yoktur, DENGE VARDIR. En Büyük Adaletsizlik, Eşitlik İstemek
             3- MESELE ÜSTÜN OLMAK!
             4- Eşitlik, Kabiliyetlerini Kullanma Hakkın
       DRAKULA YAKALILAR VE HALİFE KOSTÜMLÜ DİYANET SARMALI
       EMPERYALİZMİN Gerçek Tanımı Aşağıda Açıklanır

Kelimelerde ayrıntı için Şadırvan Kavramlar Sözlüğü

Index

Translate »